kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Vedat Bayram @ SABAH
 

Kaybolan telefon

Türkiye'nin büyük kulüpleri çoğunlukla 'yabancı' hocalar tarafından idare edilmektedir. Ülkemizde tırnak içinde, kullandığımız bu 'yabancı' ifadesi sadece onları işaret eden bir sıfat anlamı taşır.
Yani menşei itibari ile bir yerliya-bancı ayrımı asla olmaz Türk takımlarında. Hatta kulüp taraftarları genellikle yerli hocalarımızı 'kıskandırırcasına' bağırlarına basarlar. Misafire ilgi göstermek, Türkler'in tabii davranış şeklidir.
Kendi çocuklarını kucaklarına almaksızın, komşu çocuklarını sevmek gibi! Onlara gönüllerini, kasa ve keselerini açarlar. Hata şarkılar dizerler isimlerine. "I love you Hagi, Christoph Daum, Vicente del Bosque" diye.
Peki ya onlar ne yaparlar? Bir süre sonra havaya girerler, üzerlerine vazife olmayan konularda demeç verirler ve seyirciye hakaret ederler. Hele hele bir adım daha ileri gidip kendilerini göklere çıkaranları 'hırsızlıkla' itham ederler! Hagi örneğinde olduğu gibi "Telefonum çalındı" diye feryat ederler.

Bitişin
başlangıcı görüntüler
'Hiddetle' açtıkları otobüslerin kapısından 'yırtıcılar' gibi saldırırlar sevenlerine! Bu nasıl bir ruh halidir ki, idareciler bile teskin edemezler kendilerini. İşte o an, televizyonlarda yayınlanan o görüntüler 'bir bitişin' başlangıcı oluverir.
Konu ne? Kaybolduğu sanılan bir cep telefonu! Değer mi? "Siz olsaydınız ne yapardınız?" diye sorduğum hocalarımız Güvenç Kurtar, Erol Tok, Hikmet Karaman ve Şaban Yıldırım'ın cevapları çok net. Hiç biri tasvip etmiyor bu davranışı. Hele Şenol Güneş'in cevabı bir hayli ilginç: "Biz hak ettiklerimizi alamadığımızda dahi sesimiz çıkmıyor, bir telefon ne ki!" Yani mealen; Vatanım ha ekmeğini yemişim, ha uğrunda kurşun! Gelelim şampiyonluktan kopuşun düğüm noktası Trabzon maçına... Şampiyonluğu istercesine oynamayan bir Galatasaray ve düşük kaliteli bir futbol, şampiyonluktan kopuşun habercisi oluyordu.
Oynamayan G.Saray olunca, oynar gibi gözüken Trabzonspor'a rağmen düşük kaliteli bir futbol izledik. Bütün bu yapılan eksik davranışların ve kalitesiz futbolun sonucunda da erken kaybedilen şampiyonluk da Hagi'nin eseriydi.
Kaybolan sadece şampiyonluk olsa iyi, seyircinin kalbini de kırıp geçti Hagi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İhmal edilen pota   / 31-03-2005
 Aramızdaki fark   / 24-03-2005
 Protestoya tepki   / 17-03-2005
 Ekip olmak   / 11-03-2005
 İnönü'deki güvenlikçi   / 04-03-2005
 Yalnız adam Yanal   / 24-02-2005
 Toplantı fiyaskosu   / 17-02-2005
 Çalımbay farkı   / 10-02-2005
 Ertelenen çatlak   / 03-02-2005
 Ayak sesleri   / 30-01-2005
ALİ KIRCA
Benden 'Beklenen' Hagi yazısı!
Şimdi Hagi...
HASAN SAYDAM
14.15 ve 16.15
Atyarışı heyecanı bugün iki ayrı kentte...
RECEP GİRGİN
Kumandan ve Yenilmez
1.AYAK: Yarış hazırlıklarında...
ALTAN TANRIKULU
Maymunlar cehennemi
Cumartesi öğlenden beri Türkiye bir...
VEDAT BAYRAM
Kaybolan telefon
Türkiye'nin büyük kulüpleri çoğunlukla...
İki tarafa da yakın değiliz
İki tarafa da yakın değiliz
Başbakan Tayyip Erdoğan, Trabzon'da bildiri dağıtmak isteyen 5...
Kışkırtmaya kapılmamalı
Kışkırtmaya kapılmamalı
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Suriye'ye hareketinden önce "bir...
En usturuplu fotoğrafı bu
En usturuplu fotoğrafı bu
GÜZELLİK kraliçesi seçildikten sonra yıldızı parlayan, fakat...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu