kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sinemamız kurtuldu mu?
Sinemamız kurtuldu mu?

Türk sinemasında 90'lı yıllara oranla görülen hareketlilik, salonlarda sürekli bir Türk filminin gösterimde olması, hatta bazılarının gişede Hollywood'u bile ikiye katlaması akıllara hep aynı soruyu getiriyor: 'Türk sineması kurtuldu mu?' Sinemanın usta oyuncularına sorduk. Kimi senaryoların kötü ve özgün olmadığından dem vurdu, kimi üslubun olmamasından kimi de aynı oyunculara kilitlenip kalınmasından... Ama hepsi de bir canlanma olduğunu kabul etti.

Hep komedi...
Kadir İnanır:
Son dönem filmlerinin çoğunun komedi ağırlıklı olmasından şikayetçi olan usta oyuncu, sinemanın kolay kolay eski parlak günlerine dönmesinin zor olduğunu belirtiyor: "Bir canlanma olduğu doğru ancak bu, canlanmadan öteye gitmiyor. Çekilen film sayısı hâlâ çok az. Yılda 250 film çekilirdi, şimdi yılda 15 film zor çekiliyor. Son zaman filmlerinin hepsi de nedense komedi ağırlıklı..."

Üslup yok!
Şener Şen:
Artık sinemada bir üslubun olmadığını söyleyen Şener Şen de çekilen film sayısının azlığına dikkat çekiyor: "Beğenelim, beğenmeyelim Türk sinemasında bir üslup vardı. Artık yok! Üstelik 70'li yıllarda yüzlerce film çekilirdi. Şimdi çok az film çekiliyor..."

Senaryolar kifayetsiz
Ediz Hun:
Senaryoların kalitesiz olduğunu söylüyor: "Sinemanın kurtulmasını arzuluyorum. Ama eski günlerine dönemez. Son dönem filmlerin tek sorunu senaryoların kifayetsiz olması. Oyuncu, yönetmen, teknik ekip sorunu yok sinemada ama senaryo sorunu var. Konular birbirine benziyor. Amerikan filmlerinin senaryosu çok iyi. Bir Clint Eastwood 75 yaşında Oscar alıyor. Çok mu iyi? Hayır, o iyi değil. Filmin senaryosu çok iyi."

G.o.r.a.'yı beğendim
Hülya Koçyiğit:
Sinemanın kadın starı yeni dönem Türk sinemasını öve öve bitiremiyor: "90'lı yıllarda üretim yoktu. Bugün insanlar sinemaya Türk filmleri için gidiyor. Sinemacılar verimli işler çıkarmaya başladı. Yapımcılar büyük paralar yatırabiliyorlar artık sinemaya. Büyük bir umut var. Canlanma başladı. Ben G.O.R.A.'yı beğendim..."

Filmler piyasa malı
Cüneyt Arkın:
Yeni dönem filmlerin çoğunun piyasa malı olduğunu ifade ediyor: "Kentlere göç, gecekondu kültürü ve sosyoekonomik şartların düşmesi insanları eve kapadı. Herkes televizyonlara yöneldi. Bu esnada salonlar kapanmaya başladı. Amerikan filmleri ön plana çıktı. O sırada çöktü Türk Sineması işte. Son yıllarda çekilen Türk filmlerinin birçoğunu izledim. Belki Cem Yılmaz'ın filmi doldurdu salonları. Ama çok seyirci gelmesi, bir başarı mı? Birçokları piyasa malı."

Eskiden de iyi değildi
Ekrem Bora:
Sinemanın eskiden de iyi olmadığını ve bunun nedenini de hükümetlerin sinemaya yardım etmemesi olarak gösteriyor: "Hiçbir şey değişmedi bence. 50 senedir hükümetler sinema sektörüne yardım etmiyor. Halen daha telif hakları yasasını çıkartamadılar. Teknolojik olarak hiçbir şey değişmedi o günden bugüne. Bir tek kamera mı değişti? Dünya sineması neler yapıyor, biz halen aynı yerde duruyoruz..."

Üretkenlik yok
İzzet Günay:
Üretkenliğin azaldığını kabul eden oyuncu, sinemanın olumlu yönlerine değindi: "Sinema bizim dönemimizdeki üretkenliğini kaybetti. Çekilen film sayısı yeterli değil. Buna rağmen canlanma var. En azından bizim zamanımızdaki hataları tekrarlamıyorlar."

Hep aynı oyuncular
Selda Alkor:
Hep aynı oyuncuların rol almasından şikayetçi: "Sinemada sadece kıpırdanma var. Çekilen filmler genelde aynı insanlar arasında dönüyor. Herhalde piyasada oyuncu kalmadı ve oyuncu da yetişmiyor. Senaryolar da özgün değil. "

Sinemamızın kimliği yok
Halil Ergün:
Sanat filmlerinin değişmez ismi, popüler filmlerin gürültü koparmasının sinemanın kalkındığı anlamına gelmediğini vurguluyor: "Türk Sineması bütün zor koşullara rağmen kan-ter içinde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bugün de birçok insan, dişini tırnağına takarak film yapmak için uğraşıyor, dense bana, buna 'doğru' derim."
DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Değişime hazır olun
 'Oruçtayım ama iftar olmuyor!
 50. yılında veliahdını seçti
 Davetiyeleriniz sizi yansıtacak
 Avşar: Bu ilgi normal çünkü çok iyi reklam
 Miniklerden yaşlı arkadaşlarına sıcak ziyaret
 Bir dadıda neler aranmalı?
 Çocuğunuzun yeteneklerini keşfedin
 atv'ye kelebek yağdı
 Onay, Fransa'yı ayağa kaldırdı
 Los Angeles'ta kadın vale modası yayılıyor
 Zeki'nin 2005 modeli Alessandra
 Yardım için Tokyo'dalar
 Adını taşıyan marka çıkarıyor
 Minyatürü de değerli
 Çin'de saçlar yarıştı
HAKAN & UTKU
Şaka yollu
Memleket şakaya kesti aniden. Mustafa...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Okuyucu mektuplarım
Mektuplarım dediğime bakmayın, hemen...
AYŞE TÜTER
Lezzet güneşi
Peynirli çubuk
Unları harmanlayın,...
En yaygın takıntımız 'el yıkama'
En yaygın takıntımız 'el yıkama'
Uzmanlar, 'takıntı'ların ailede genetik geçiş gösterdiğine dikkat...
Umre'ye peynir ekmek götürdü
Umre'ye peynir ekmek götürdü
Nadire İçkale'nin organizasyonuyla Umre'ye giden 300 isim...
Her şey 'biricik'
Her şey 'biricik'
Stilini oturtmuş az sayıda kadından biri olan Biricik Suden,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.