kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Yavuz hırsızın milliyetçiliği

Türkiye'de bölücülükle ilgili gerginliği tırmandırmak ve suçlularını gizlemek için başvurulacak en zalimce yöntem sapla samanı özellikle karıştırmaktır: Türk milliyetçileri ve Kürt milliyetçileri ortalığı karıştırıyor! Bu söylem ayrımcılık adına atılmış dehşet verici bir adımdır. Türkiye'nin bütünlüğünü istemekle bölmek istemek bir çırpıda eşitlendi! Doğrusu bir milyon tane Apo bile Türkiye'yi bölme konusunda böyle bir hizmet sunamazdı! Elbette ülke için duyarlı olmak hiç kimseye 'linç girişiminde bulunma hakkı' vermez. Ancak bu duyarlılığı peşinen ve toptan sanık sandalyesine oturtarak güdümlü örgüt tetikçileriyle aynı işlevde göstermeye çalışmak su katılmamış bir bölücülük girişimidir.
Fitnenin gerisinde farklı milliyetçiliklere karşı farklı yaklaşım çarpıklığı yatıyor. Ne hikmetse sol kökenli bazı 'milliyetçilik uzmanları'mız, Türkiye'nin bütünlüğüne duyarlı olan çevrelerin yaşanmış veya muhtemel aşırılıkları konusunda acul birer zaptiye, hatta zehir hafiye gibi çalışırlar.
Hiç itirazım yok. Şahsen ben de, dünya görüşü itibariyle kendimi en yakın hissettiğim kesimlerin aşırılık başta olmak üzere bütün zaaf ve yanlışları konusunda tetikteyimdir. Lakin söz konusu ' milliyetçilik uzmanları'mız ısrarla ve inatla başka unsurların ırkçılık boyutlarına veren ayırımcılıkları karşısında herhangi bir sorumluluk hissetmezler. Arada yarım ağızla 'canım o da kötü' der gibi olsalar da, 'mikro-bik milliyetçilik' karşısında asla 'zehir hafiye' heyecanı yaşamazlar. Hele hele AB milliyetçiliği ve ABD milliyetçiliği yapanların aşırılıklarıyla hiç ilgilenmezler. Pek çok durumda bu 'uzmanlar' bizzat kendileri bile Türkiye'ye yönelik AB milliyetçiliği veya ABD milliyetçiliği yapmaktan geri durmazlar.
- Canım öyle de milliyetçilik olur mu?
Bu ülkede, daha AB üyeliği ufukta bile görünmez iken 'Gümrük Birliği'ne girmemiz gerektiğini savunanlar 'Brüksel milliyetçisi' değil de ne idiler? Sonuç şimdi ortada: Bugün AB ülkelerindeki iktisatçılar bile kabul etmektedir ki uzun süre serbest dolaşım olmadan uzun 'Gümrük Birliği' içinde bulunmak bir ülkeyi çökertir, mahveder. Aynı şekilde pek çok TC uyruklu zevat Irak savaşına balıklama dalmamızı önerip duranlar Türkiye insanına karşı ABD milliyetçiliği yapmış olmuyorlar mıydı? Türkiye'nin milliyetçilerini 1946'da tabutluklara atarak bu ülkede 'ABD milliyetçiliği'ni kurumlaştırmaya başlayanlardan günümüze kadar yaşadığımız gerçeği şöyle özetleyebiliriz: Önce ve sadece ABD milliyetçiliği meşrudur. Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı ve 'bağımsızlık karakteri' fiilen yasaktır.
Sonrasında Rus milliyetçiliği yapmak da aydınlık ve ilericilik icabıdır. Bir müddet sonra Çin milliyetçiliği yapmak da o hale gelir.
12 Eylül ihtilalinden sonra da 'Kürt milliyetçiliği' ile 'AB milliyetçiliği' hızla 'yükseltilen değer' olur. Böyle bir geçmişin üstüne şimdi Türkiye'nin bütünlüğü için duyarlı olan herkesi ayrılıkçı hareket mensupları ile aynı kefeye koymanın ne demeye geldiğini bir kere daha düşünelim.
Muhakkak ki bölücülüğe karşı çıkan milliyetçi kitleleri tahrik etmek isteyecek 'derin' mihraklar vardır. Böyle tahriklere kapılanların esasen hazırlanmak istenen tuzağa düşmüş olacaklarından da şüphe yok. Fakat neden bayrak yakma ve benzeri olayların da birer tahrik tezgahı olarak karanlık odaklarca tasarlanabileceklerini hesaba katmıyoruz? Türkiye'de iki ayrı ulus temelinde yeni bir yapılanma öngören bütün söylem ve eylemler zaten önce iç savaşın, sonra da bölünmenin altyapısını oluşturma amacıyla geliştirilmiş ve sürdürülmektedir. Bu süreçte ülkenin bütünlüğünü savunanları da fitnenin bir parçası haline getirmek isteyenler maalesef hayli mesafe almışlardır. Önce nice Kürt kökenli insana düzenli biçimde 'Türk nefreti' aşılanmıştır. Şimdi de, PKK vahşetinin en azgın olduğu dönemlerde bile Türkler arasında yaygınlaşmayan 'Kürtlere yönelik nefret' tırmandırılmak istenmektedir. Bu dalgayı büyüten iki rüzgardan biri, sözde orta yolcu görüntüsü vererek birlikten yana olanlarlabölmek isteyenleri eşitleyen gaflet, dalalet veya ihanet aydının üfürüğüdür. Öteki rüzgar da, önde gelen Kürt kökenli siyasetçilerle batılı işbirlikçilerinden oluşan beyin takımı nın eylem ve söylemleridir.
Oyun, 12 Eylül öncesinde oynana ne kadar da benziyor. Önce sen saldır ve karşında bir tepki cephesi oluştur; sonra da suçun tamamını 'tepki' cephesine mal et!
O yalan, bugünkü yalanın da mayasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Papaz uçmaz, medya uçurur   / 11-04-2005
 Türkiye'nin Irak politikasına dair   / 08-04-2005
 Kayıkçı kavgasının mağlupları   / 07-04-2005
 Derin devlet ama kiminki?   / 05-04-2005
 İrtica-savar bölücülük türü   / 04-04-2005
 Karşı-milliyetçilik nöbeti   / 01-04-2005
 Ya Allah düğmeye basarsa   / 31-03-2005
 Asayiş Beypazarı   / 29-03-2005
 Karanlıkta 'Denksizce'ler   / 28-03-2005
 Bayrağı kafaya sarıp kuma gömmek   / 25-03-2005
ERDAL ŞAFAK
Komşunun sosisleri
Yunanistan'ın siyasetçiden...
ALİ KIRCA
Şam'ın şekeri!
Geçen hafta başında Şam'dan ayrılırken...
ÖMER LÜTFİ METE
Yavuz hırsızın milliyetçiliği
Türkiye'de bölücülükle...
UMUR TALU
İnsaf, öyle mi!
Gözünü sevdiğim Trabzon...
Futbol...
'Belki ilk kez şans var'
İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve ABD Başkanı Bush dün Teksas'ta...
Coniler Irak'tan çekiliyor
Savunma Bakanlığı kaynakları, direnişçi saldırıları azaldığı için...
100'leşme
100'leşme
Galatasaray, Trabzonspor yenilgisiyle parçalandı. Taraftar, yönetime,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu