Üç ciğerli Hüseyin

Dakika 14... Fatih atılan uzun topla son adam Song'dan kurtuldu. Ve bu anda sol tarafından indirildi. Bu pozisyonda hakem Cem Papila'nın kartı neden sarı? Aslında lafı eveleyip, gevelemenin bir faydası yok.
Şurası bir gerçek ki ülkemizde sarı ve kırmızı kartlar, maçtan maça takımdan takıma değişiyor. Fakat kurallar diyor ki son adam böylesi bir faul yaptığı anda hakemin göstereceği kart kırmızı. İşte bana göre maçın kırılma noktası. Eğer hakem Papila, Song'u kırmızı kartla oyun dışı bıraksaydı Trabzonspor, maçın başında çok büyük avantaj sağlayacaktı.
İlk yarının ilk yarım saatinde Trabzonspor bugüne kadar büyük karşılaşmalarda bu kadar kendinden emin, istekli, arzulu ve mücadele gücü yüksek bir takım olarak seyretmedik. Oyunu istedikleri gibi yönlendirdiler. Rakibi ikili-üçlü sıkıştırmalarla etkisiz hale getirdiler ve kaptıkları toplarla da karşı ataklarla Galatasaray takımına çok zor anlar yaşattılar. Orta alanda Hüseyin'e bravo! Adam sanki 3 ciğerli. Tehlikenin olduğu her yerde var. Aldığı her topu olumlu kullandı. Polonyalı Szymkowiak da her geçen gün kalitesini ortaya koyuyor. Attığı gol kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi.

Yattara takımı 10 kişi bıraktı
İlk yarının son 15 dakikasında ise Trabzon, savunmasını kendi kalesine çok yakın kurdu. Gereksiz telaş ve panik yüzünden pas hataları yaptılar. Ve bir de hücum örgüsünde Yattara'nın sorumsuzluğuna dur demenin zamanı geldiği düşüncesindeyim. Oyunda kaldığı ilk yarıda bırakın savunma görevlerini yerine getirmeyi ofansif anlamda da takımına hiçbir katkı yapmadı. Adeta takımını ilk yarıda 10 kişi oynattı.
İkinci yarı ise Yattara'nın çıkması ve Adem'in orta alana girmesiyle birlikte Trabzonspor, Galatasaray ataklarında mükemmel bir takım savunmasını sahaya yansıttı. Savunmada Tolga ve Erdinç'in mükemmel uyumu, Hakan ve Necati gibi Galatasaray'ın etkili silahlarını susturunca bordo-mavili takım son 20 dakikada oyunda yine üstünlüğü ele almasını bildi. Gökdeniz'in attığı golle de uzun zamandır bütün camianın beklediği bir büyük maçı galibiyetle bitirmeyi başardılar.
Sonuç olarak dün bir kez daha gördük ki Trabzonspor, kendi potansiyel gücünü ortaya koyduğu takdirde yenemeyeceği takım yok.