| |
|
|
Kunduracı Ali
Nazilli'nin, Altıntaş Mahallesi'nde, "Ayakkabıcılar Çarşısı"ndayız. "Anıl Kavafiye"de. Dükkanın sahibi Ali Anıl. - Ali kaç yıllık kunduracısın? - Abi 1984'ten beri vergi mükellefiyim. - Baban ne iş yapardı. - Kunduracıydı... Dedem de... Dedemin babası da... Abi sülalem kunduracı... Ben ailede, beşinci kuşak kunduracıyım. - Oğlun ne olacak? - Oğlumu dükkana sokmuyorum... Artık bu meslekte hayat yok.
Bu sırada dükkana müşteri geldi. Nazilli'nin Samailli köyünden Ali Tekin. - Ali, kundura mı almaya geldin? - Abi sen gazetecisin değil mi?.. Ayakkabımın altını tamir ettirmeye geldim. - Gelmişken kundurayı yenileyiver Ali. - Abi incir para etmedi... Üç sene önce 3 milyona satmıştık... Geçen yıl 1 milyon 800 bine zor sattık... Kestane dersen öyle.
Tekrar kunduracı Ali Anıl'a döndük: - İşler ne zamandan beri durgun? - Tayyip bey geldi, birden hareketlilik oldu... Yüzümüz güldü... Ama bir yıldır, bıçak kemiğe dayanıp, durur... Allah seni inandırsın ayda 294 milyon Bağkur primini zor ödüyorum... Tayyip bey esnafa birşey yapsın.
- Ali, gelmişken bir ayakkabı alalım... Fiyatlar nasıl? - Abi 15 milyona da kundura var, 20 milyona da... Ama siz şehirlisiniz... İyi birşey vereyim... 40 milyon... 35 verin yeter... Sizden kar alacak değilim ya.
|