kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

"Direnerek değil, ikna ederek ..."

Önce Kopenhag Kriterleri'ni tamamlayıp Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alırken birçok sorunla karşılaşmışlar. Bazı yasaların çıkarılması kolay olmamış.
"Bizim durumumuz ve konumumuz farklı" söylemleri ön plana çıkmış.
Sorunun büyüğü müzakere tarihi aldıklarında baş göstermiş.
Aklılara hiç gelmeyen AB karşıtı ittifak oluşmuş.
Hem de eski komünistler ile aşırı milliyetçiler bir kampta buluşmuş.
Müzakereler başladığında direniş daha da büyümüş.
Çünkü, müzakereler ile birlikte yabancı işadamlarının akınıyla karşılaşılmış.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları hız kazanmaya başlamış.
Yabancı yatırımcılar fabrika kurmak için toprak satın alırken, bazıları da tarımsal arazilerde yatırımlara yönelmişler.

Topraklar
gidiyor
Bu kez ikinci feryat tufanı gelmiş:
"Topraklarımız elden gidiyor, yabancılara kaptırıyoruz. Çiftçimiz bitmişti, şimdi toprağı da elinden alınıyor. Ülke toprakları satılıyor..."
Aslında söylenenler de doğruymuş. Çünkü, yabancı yatırımcı gelip, dağınık halde olan tarımsal arazileri satın alıp birleştirmiş.
Bu toprakların sahibi durumundaki köylüleri de yanına işçi olarak alıp çalıştırmaya başlamış.
Buna ilişkin yasa da çıkarmışlar.
Hatta yabancı yatırımcılara vergi sınırlamaları da getirmişler.
Ancak, eleştirilerin önü kesilmemiş;

AB
Teslimiyeti
Bu aşamada teknolojisi eskimiş fabrikalara da yabancı sermaye ilgi göstermiş.
Tarımsal arazilerde yaşanan sorunlara benzer bir tablo orada da karşılarına çıkmış;
"Ulusal sermayemiz yabancılara peşkeş çekiliyor, milli değerler elden gidiyor..."
Hükümet, "sağlam" durup bu tür tepkilere aldırmamış, hatta doğrudan yatırım yapmak için gelmek isteyen yabancıların ülkeye girişini hızlandıran yasalar çıkarmış.
Hatta, telekomünikasyon gibi bazı uygulamalar için başmüzakereci ve heyetinin kararıyla Meclis'e yasa çıkarılması talep eden mektup yollanmış.
Başbakan bu mektuptan daha sonra haberdar olunca ortalık bir daha karışmış.
Her aşamada atılan nutuklar benzer olmuş:
"Milli kimliğimiz kayboluyor. AB teslimiyetçisi zihniyete karşı kendimizi nasıl koruyacağız?"
Bu arada komşu ülkelerden başlayan işçi akınını durdurmak için zor günler geçirilmiş.
Enflasyon yükselmeye, fiyatlar artmaya yüz tutmuş.
Bu aşamada müzakereler başlamış.
En büyük sorun da tarım kesiminin AB'ye uyumunda yaşanmış.
Sonuçta müzakereler tamamlanmış ve AB'ye tam üye olarak katılım gerçekleşmiş.
O gün "Milli kimliğimiz, topraklarımız elden gidiyor" diye bağıranların sesi kesilmiş,
"Biz direniş göstermeseydik, bu noktaya gelinmezdi" diyerek kendilerine pay çıkarma arayışları başlamış.

Direnerek
olmaz
Yukarıda anlatılan sürecin yaşandığı ülke Çek Cumhuriyeti...
AB ile Çek Cumhuriyeti müzakere heyetinde özel sektör temsilcisi olarak yer alan Martin Klimpl geçmişte yaşadıklarını anlattıkça, istem dışı ağzımızdan, "Bugün bizde de benzer şeyler oluyor" sözleri çıkıyor.
Çek, Macaristan ve Romanya'nın AB ile görüşmelerini yürüten baş müzakerecileri ve heyetinin, TOBB ve eski bakan Işın Çelebi'nin danışmanlık şirketinin organizasyonu ile Ankara'daki yemekli toplantısında anlatılanları dinledikçe gelecekte yaşayacaklarımızı görüyoruz.
Çek Cumhuriyeti'nin Başmüzakerecisi Pavel Telicka, Macaristan'ın Başmüzakerecisi Peter Balazs ve Romanya Başmüzakerecisi Bogdan Badea, deneyimlerinden yola çıkarak Türkiye'ye bulundukları tavsiyelerin özeti şöyleydi:
"AB'ye karşı direnerek değil, kamuoyunuzu ikna ederek yol alırsınız..."
Türkiye'de kim olacağı tartışması sürerken, her üçünün başmüzakereci kimliğiyle ilgili çizdiği çerçeve şöyleydi:
"Seçilecek başmüzakereci, gece yarısı başbakana ulaşabilen, bakanlara dediğini yaptırabilen, Meclis'te de sözü dinlenen kişi olmalı..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İktidarın seçim yasası açmazı   / 08-04-2005
 AKP'nin vizyon açmazı?   / 06-04-2005
 "Zehiri miktarı belirler..."   / 05-04-2005
 Yeni lider ve amblemli ANAP   / 03-04-2005
 Parti içi demokrasi   / 01-04-2005
 "Blair gibi yapacağım..."   / 30-03-2005
 Ecevit'e niyet, SHP'ye kısmet...   / 29-03-2005
 Diktatörlerin aşil tendonları...   / 27-03-2005
 Düğmeye kim bastı?   / 25-03-2005
 Avrupa'ya uyarı...   / 23-03-2005
MUHARREM SARIKAYA
"Direnerek değil, ikna ederek ..."
Önce Kopenhag...
YAVUZ DONAT
Nazilli rüzgar bekliyor
Nazilli...
Türkiye'nin...
Cerrahpaşa çocukları
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Çocuk Cerrahi Bölümü'nde yatan...
Havuz kenarında ölüme kaydı
Ayvalık'ta 7 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Ömer, komşularının...
Son yolculuğuna besteleriyle çıktı
Son yolculuğuna besteleriyle çıktı
Cilt kanserinden yaşamını yitiren Melih Kibar için düzenlenen cenaze...
Noterler Çırağan'da buluştu
Noterler Çırağan'da buluştu
256 noter, Türkiye Noterler Birliği Genel Kurulu'na katılacak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu