Brezilya IMF'den nasıl kurtuldu?
Brezilya, IMF ile yeni bir anlaşma yapmayacağını duyurdu. IMF de bu isteğe, "Brezilya'nın uyguladığı politikalar ve yaptığı reformlarla makro ekonomik istikrarı sağladığını ve sürdürülebilir büyüme için bir ortam oluşturduğuna" değinerek, saygı duyduğunu belirtti. Bunun özeti, makro ekonomik istikrarı sağlayıp büyümeyi de sürdürülebilir bir hale getirince IMF'ye ihtiyacınız kalmıyor. Bu gelişmenin kredisini, Brezilya'da üç yıl önce iktidara gelen Başkan Lula topladı. Seçim kampanyası sırasında popülist politikalardan söz ederken, göreve gelince tam tersini yaptı. IMF ile anlaştı. Sıkı bir program uyguladı. 2004 yılı sonunda sağlıklı verilere ulaştı. Sonra da IMF'ye 'güle güle' dedi. Türkiye'nin de IMF ile yıllardır anlaşması var. Önemli aşamalardan geçmemize, bir çok yapısal yasayı yürürlüğe koymamıza rağmen, makro ekonomik istikrara tam olarak ulaşamadık, sürdürülebilir büyüme sürecine giremedik. Bu değerlendirmeyi Türkiye ve Brezilya'nın 2004 sonuna ilişkin bazı temel göstergelerini yan yana koyunca daha açık bir biçimde gözlüyoruz.
Brezilya ne durumda?
Brezilya'nın büyümesi potansiyel büyüme oranı çerçevesinde süregidiyor. Enflasyon tek haneli, 2005 yılı için hedeflenen fiyat artışları % 6. Kamu kesiminin açığı ve toplam borcu Maastrich kriterlerinin altında. Ödemeler dengesinin cari işlemler dengesi fazla veriyor. Rezervleri 54.5 milyar dolar. Ortalama gecelik faiz oranları % 16 düzeyinde. Döviz kuru istikrarlı ve reel bazda son 4 yıldır aynı düzeyde. İhracatı ithalatından 11.5 milyar dolar fazla. Geçen yıl 18.2 milyar dolar yabancı sermaye çekmişler. Türkiye'nin 2004 sonu göstergeleri ne yazık ki, Brezilya kadar iyi değil. Büyüme yüksek ama bizim potansiyel büyüme oranımızın çok üzerinde. Bu sürdürülebilirlik konusunda soru işaretlerini ortaya çıkarıyor. Cari işlemler dengesindeki açık, uluslararası standartların üzerinde. 2005 için de aynı düzeylerde bekleniyor. Kamu borcu düşmesine karşın milli gelire oranla hala % 60'ın üzerinde. Kamunun toplam açığı % 6'larda. Böyle de olunca, daha yüksek oranda faiz dışı fazla veriyoruz. Rezervlerimiz Brezilya'dan az. Türk Lirası son üç yıla kıyasla % 20 daha değerli. Döviz kurunun oynaklığı fazla. Geçen yılki yabancı sermaye girişi 1.7 milyar dolar. Buna karşı, Türkiye'nin Avrupa Birliği çıpası var. Brezilya'nın bu tür bir olanağı mevcut değil.
Ortak noktalar
Ortak noktaların başında bu iki ülkede 2006 yılında seçimlerinin yapılacağı gerçeği geliyor. Başkan Lula'nın IMF'den kurtulmak istemesinin altında, bu seçimlerden önce kamu oyuna mesaj verme şeklindeki politik arzusunun yattığı belli. Diğer bir ortak nokta da, Türkiye ve Brezilya' nın IMF'ye olan borçların tutarlarının 20 milyar dolar düzeyinde seyretmesi. Verilere dayanan bu tabloya baktığımızda, Brezilya'nın üstünlüğü ortaya çıkıyor. Özellikle, ödemeler dengesinin yapısı açısından bizden daha sağlıklılar. IMF Başkanı'nın da değindiği gibi, Brezilya'nın dış ödemeler dengesindeki olumlu gelişmeler beklenenin de üzerinde gerçekleşmiş. Türkiye'nin, Brezilya gibi sürdürülebilir büyüme ve makro ekonomik istikrarı sağlaması için birkaç yıla daha ihtiyacı var. Bunu kendisi de yapabilir ama şartlar IMF anlaşmasını gerekli kılıyor. Brezilya'nın ekonomik politikalarından sorumlu Maliye Bakanı Antonio Palocci Filha'nın esas mesleği tıp doktorluğu. Yıllar önce politikaya atılmış ve Lula'nın ekibinde yer almış. İngilizce bilmiyor, Portekizce konuşuyor. Ancak ekonomik konulara o derecede hakim ki, kendisini dinlerken tıp doktorluğunu ve lisan zafiyetini düşünmüyorsunuz bile. Verileri ortaya koyup piyasaları ve kamu oyunu en iyi biçimde aydınlatıyor. Bunu IMF'den de iyi yapıyor.
|