kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Washington ve hükümetin tavuk-yumurta açmazı

Türk-Amerikan ilişkileri, "Tavuk mu yumurta, yumurta tavuktan çıktı?" gibisinden bir dizi meselenin etrafında düğümlendi. Bunlar yakında gündeme gelecek başlıklar. Aralarında bir nedensonuç ilişkisi yok. Ama garip bir biçimde her şey birbirini etkiliyor.
AK Parti hükümeti, önümüzdeki dönemde iç politikada zorlu bir sürece girildiğinin bilincinde. Bir kabine üyesine göre, Ermeni soykırım tasarıları, Kıbrıs'ta ek protokolün imzalanması ve AİHM'nin Abdullah Öcalan'ın yeniden yargılanması yolunda talebi, önümüzdeki dönem iç muhalefeti ısıtacak konular. Peki bu ortamda TürkAmerikan ilişkileri "can simidi" mi yoksa hükümet için yeni bir sıkıntı vesilesi mi olacak? Üst düzey bir Amerikalı yetkili, "Ortada somut bir kriz ya da sorun yok. Bir dizi ufak meselenin yarattığı belirsizlik var"
diyor. İlginçtir ki, son günlerde Washington'da telefon yoluyla ulaşabildiğim ABD'liler, ikili ilişkiler konusunda geçen ay ABD başkentine giden AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan kadar neşeli değil. Gelin gündemdeki başlıklara bir göz atalım.

* Ermeni tasarısı geçebilir mi?: Bu yıl Ermeni soykırım iddialarının 90'ıncı yıldönümü oluşu ve ABD Kongresi'nde Türkiye ile ilgili yeni yeni oluşan "sorgulayıcı bakış"
nedeniyle, ilk kez tasarının geçmesi ihtimali var. Mehmet Elkatmış'ın "soykırım" suçlaması, Metal Fırtına ve Mein Kampf gibi konular, Ermeni lobisi tarafından Kongre'de bir bayrak gibi elden ele dolaştırılıyor. Tasarı kabul edilirse, ikili ilişkilerde "Johnson Mektubu" ya da "1 Mart" benzeri bir travma yaşanacaktır. Kongre'den bir kaynak, "Genel kurula gelirse geçer" diyor. Ankara her zaman olduğu gibi durumu Musevi lobisi ve Beyaz Saray'a devretmiş durumda. ABD'li yetkililer de Bush hükümetinin geçmiş yıllarda olduğu gibi tasarının geçmemesi için çabalayacağını söylüyor. Ancak mesele, Beyaz Saray'ın çabalayıp çabalamayacağı değil;
"ne kadar" çabalayacağı, ne kadar siyasi kapital harcamaya hazır olduğu. Bizce tasarı geçmeyecek; Musevi desteğiyle Genel Kurul'a gelmesi engellenecek. Ancak ABD Başkanı'nın her yıl 24 Nisan anısına yayınladığı taziye mektubu, bu yıl daha sert ifadeler içerebilir.

* Erdoğan'ın Beyaz Saray gezisi:
Başbakan haziranda ABD'ye gitmek istiyor. Giderse Beyaz Saray'a da davet edilmek isteyecektir. Ancak gezi henüz netleşmiş değil. Çünkü Erdoğan ve Bush arasındaki sıcak kişisel muhabbet, iki başkent arasındaki resmi iletişim sisteminde aynı ölçüde kolay işlemiyor. Erdoğan ABD'ye giderse Beyaz Saray'a davet edilecektir. Adet bu. Ama bence ikili ilişkilerin geldiği nokta konusunda daha iyi bir gösterge, Dışişleri Müsteşarı Ali Tuygan'ın ne zamandır planlanan gezisinin nasıl ve ne düzeyde gerçekleşeceği.

* İncirlik olacak ama..: Amerikalılar ne zamandır İncirlik'in Irak'a kargo gönderme amacıyla lojistik üs olarak kullanılmasını istiyor. Söz konusu olan, zaten ABD'nin kullanımına açık olan İncirlik'in SEIA kapsamında lojistik merkezi olması. Askerler buna sıcak bakıyor. (Operasyonel amaçlı olmaması kaydıyla). Hükümet de meyilli ama karşılığında bir şeyler almak istiyor. Washington ve Ankara itiraz etse bile, İncirlik ve Ermeni tasarıları arasında bir bağlantı, fiili bir alver durumu oluştu. İki taraf da, karşı tarafı meseleyi "alver" haline getirmekle suçluyor. Burada zamanlama ve karşılıklı güven önemli. Bakalım bu sini savaşında yeterli diplomatik sabır devreye girecek mi?
İsrail gezisi: Erdoğan'ın İsrail gezisi, Ankara'nın geleneksel olarak Washington'daki "bir numaralı avukatı" konumundaki Musevi lobisi açısından önem taşıyor. Gezi, Ermeni tasarısının gündeme geleceği 24 Nisan'dan sonraki hafta. Hatırlarsanız ikili ilişkilerin kimyası, Erdoğan'ın Sharon'a
"terörist" suçlamasıyla bozulmuştu. Şimdi iki taraf da her şeyin düzeldiğini kanıtlamak için can atıyor. Ben kendi adıma, İsrailAKP ilişkilerinin her zaman "zorlama" olacağını, iki tarafın da "samimiyet ve anlayış" yerine "fonksiyonel" bir mantık evliliğine soyunmuş oluşunu talihsiz buluyorum. Ama işin doğası böyle.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Papa, ben ve Papamobil   / 05-04-2005
 'Aşırı milliyetçilik' kırmızı belgede   / 31-03-2005
 Kopenhag hutbesi   / 29-03-2005
 Asker neden konuştu?   / 23-03-2005
 El öpme   / 22-03-2005
 Washington'la zor anlar   / 21-03-2005
 Edelman veda ederken   / 19-03-2005
 Kanaat önderleri   / 15-03-2005
 Belgin Doruk değil Fransız formülü   / 09-03-2005
 Başbakan medyadan dertli   / 05-03-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Washington ve hükümetin tavuk-yumurta...
YAVUZ DONAT
Kenan Evren'den sağlıklı yaşam reçetesi
Aylar oldu...
Hurda sandıkları roket fişeği ellerinde patladı
İstanbul Gaziosmanpaşa'da, askeri bölgeden aldıkları roketatar...
Paraları böyle yediler
Altı ayda otuzdan fazla gasp yapan ve Silindir Operasyonu ile ele...
Sezer'in jesti unutulmaz
Sezer'in jesti unutulmaz
Yalnızlığa terk edilen Suriye, Cumhurbaşkanı Sezer'in gezisini...
Trabzon'da linç girişimi
Trabzon'da linç girişimi
Tırmandırılan gerilim sadece bildiri dağıtan sol görüşlü 5 gencin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu