kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reza Badiyi
Reza Badiyi


Dünyada en çok TV filmi çeken yönetmen o... İran asıllı Amerikalı Badiyi'nin 400 filmlik rekoru, Yönetmenler Birliği tarafından tescilli.

Hayat ne tuhaf...Kimi zaman hiç tanımadığınız ya da hakkında çok az şey bildiğiniz bir insanla birden tanışıyor ve onun hayatındaki işleri öğrenince şaşıp kalıyorsunuz. Tahran'daki otelimde karşılaşıp tanıştığım Reza Badiyi de öyle oldu. Bu İran kökenli Amerikalı yönetmen çevresinden büyük saygı görüyor, İran'da neredeyse bir ulusal kahraman gibi karşılanıyordu. İsmini hayal meyal hatırlıyordum. Kimdi bu adam, neler yapmıştı? Bunu biraz çevresindekilerden ama asıl onunla yaptığım uzun konuşma sırasında öğrendim. Reza Badiyi, dünyada en çok TV filmi çekme rekorunu elinde tutuyordu: Tam 400 TV filmi veya TV dizisi bölümü. Bu rekor ona birkaç yıl önce ABD'nin saygın Guild of Directors- Yönetmenler Birliği tarafından resmen açıklanmıştı, sanatçı bunu yazan Birlik resmi dergisinin bir kopyasını bana gösterdi. Ondan sonra gelen yönetmenin çektiği film sayısı ise 300'ün altındaydı!... Peki bu diziler hangileriydi? İşte bunu öğrenmek benim için tam bir sürpriz oldu. Çünkü çok iyi bildiğimiz dizilerdi bunlar... Sanatçı, ünlü "Mission İmpossible- Görevimiz Tehlike" dizisinin ilk yönetmeni olmuştu: 29 bölüm...Yine bizde çok tutulan "Falcon Crest- Şahin Tepesi"nin tam 47 bölümünü çekmişti. Yine çok popüler "Star Trek-Uzay Yolu Macerası" nın birçok bölümü de onun elinden çıkmaydı. Yani bir zamanların siyah-beyaz TRT ekranı karşısında müthiş heyecanla izlediğimiz ve yıllardır hala unutmadığımız tüm o dizilerin ilk yaratıcısıydı o... O başlamış, tüm özelliklerini o vermiş ve sonra başkalarına bırakmıştı. Peki, nasıl olmuş da bir İranlı Hollywood'a gidip orada "Diziler Kralı" olmuştu? Sanatçının doğum tarihi sinema kılavuzlarında 1936 olarak geçiyor, baktım. Ama Badiyi bana aslında 1930 doğumlu olduğunu açıkladı. İran kırsal kesiminde Arak kasabasında doğmuş, 10 yaşında Tahran'a gelmişti. 7 çocuklu bir ailenin 4. çocuğuydu. Abadan futbol takımında parlamış, sonra dram sanatına ilgi duyup eğitim almıştı. 1940'larda Rıza Şah döneminde büyük destekle doğan yeni sinema sanayine girip bir film bile yönetmişti.

VER ELİNİ AMERİKA
Tam 1950 yılında ABD'nin bir özel bursunu kazanıp Amerika, Kansas City'ye gitmiş ve uzun yıllar sürecek olan görüntü yönetmenliği çalışmalarına başlamıştı. Orada yönetmen Robert Altman'la tanışıp onunla birlikte reklam filmciliğine girmişti. Sonra NBC televizyonu için dünyayı dolaşıp belgesel türde haber programları çekmişti. Tüm bunlardan sıkılan genç adam, 1965'te ilk TV dizisini yönetti: "NYPD-New York Police Department" adlı bir polisiye. Sonra "Hawaii Five- O"nun pilot filmiyle bu seriyi başlatmış, ertesi yıl "Görevimiz Tehlike" gelmişti. Şöyle dedi: "En sevdiğim dizi bu oldu. Biliyorsunuz, birçok teknik detaya dayanır: Örneğin hava boşluklarına patlayıcılar yerleştirilir veya özel silahlar imal edilir. Ben teknikten çok iyi anladığım için tüm bunları ben yarattım. Dizinin kendine özgü o tekniğe dayalı gerilimini ben verdim." Yıllar sonra Brian de Palma bunu bir sinema filmi yapmaya karar verince, Tom Cruise'un önerisiyle Badiyi'yi çağırıp konuşmuş. Ondan teknik danışman olarak yararlanmak istemişler. Ama De Palma "Bu filmi çekerken diziyi unutun, tümüyle farklı birşey yapacağız" deyince, Badiyi 'şapkasını alıp çıkmış'. Şöyle diyor: "Diziyi unutacaksam, benim orada ne işim var?"

HITCHCOCK'LA FARKLARI
Sonraları "Star Trek"i başlatmış, ilk sezon tümüyle o çekmiş. Orada da teknik bilgisinden çok yararlanmış. İlk sezonun Peter Graves, Barbara Bain, Martin Landau ve Leonard Nimoy'dan oluşan ve sonraları biraz değişen kadrosunu özlemle anıyor. Sonra yine ABD'de çok popüler olup bizde oynamayan "Cagney ve Lacey"i yönetmiş. Genelde 15 günde bir temposuyla oynarmış bu diziler: "Böylece her bölüm için iki haftamız vardı. İlk hafta tüm hazırlıkları yapar, ikinci haftada çekerdik." TV çekimlerinin sinemadan çok daha hızlı olması gerektiğini söylüyor. Bir aralar Alfred Hitchcock'un yanında çalışmış: "O her şeyi en ince ayrıntılarına kadar kağıt üzerinde planlar, sonra kameramanın yanına gelir ve istediğini tam söylerdi. Ben tam öyle yapmam. Çekim sırasında kimi zaman harika şeyler olabilir, onu da filme katmayı severim. O anı yakalamak çok önemlidir." Badiyi kendisini şanslı biri olarak görüyor: "Son 20 yılda, setimin üzerine hiç yağmur yağmadı!". Ama 1979'daki Humeyni devriminden ve özellikle ertesi yıl Amerikalı rehineler olayından sonra ABD'de öyle bir İran korkusu başlamış ki tüm İran kökenliler güç günler yaşamışlar. O tarihten sonra mesleğinde hep geriye gitmek zorunda kaldığını anlatıyor: "Amerikalılar bir ürktüler mi, kolay sakinleşmezler. Ve bu hala sürüyor." Badiyi'nin birkaç sinema filmi de var: "Tüccar Horn", "Bir Yabancının Ölümü" gibi. Ama kendisini bir TV yönetmeni olarak görüyor. Tüm filmlerinin kurgusunu da yapan sanatçı, en son MGM için "She Spies- Dişi Casuslar" adlı bir dizinin üç bölümünü yönetmiş. Yani hala çalışıyor ve çekilmeyi düşünmüyor. Badiyi tam bir aile babası; 3 kez evlenmiş ve tam 9 çocuğu var!... Bu arada ünlü oyuncu Jennifer Jason-Leigh bir evliliği dolayısıyla üvey kızı oluyor!... Kızlarından Mina Badiyi baba mesleğini seçip ilk sınavını vermiş. İşte böyle. Nereden nereye... "Görevimiz Tehlike", "Uzay Yolu Macerası" ve "Şahin Tepesi" nin rekor sahibi yönetmenine günün birinde Tahran'da rastlayıp konuşmak da varmış!.. ve Atilla Dorsay.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Zihin gelişimi için erken eğitim şart
 3000 yıl yaşamak hayal olmaktan çıktı
 Suriye ve Lübnan'da Osmanlı mührü
 Plazma ya da LCD, mesele bu
 İmamlara şan dersi
 Kırmızı şapkalı kız masalının kahramanı
 Özgür kayakçıların yeni sporu
 Modern sanatlara bir adres daha
 Resimlerini yemesinler diye fareleri beslerdi
 Semerkand'da Hayyam'ın bağları
 Büyücü erdi muradına
 Biraz fado bir yudum bagaço
 Klasikleşmiş lezzet kaleleri
 Sıcak, samimi, iyi aşık
 İlk kurşundan son kurşuna Çanakkale
 Schumi'nin ezeli rakipleri
 Kızılderili flütünde bir Türk
 Gurbetçiler depresyonda
 Parfümün yüzlerce yıllık serüveni
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bir pazar sabahı Yıldız Parkı
Tatile ihtiyacım var.
MEHMET ALTAN
Heykeller sevişir mi?
Bu benim için bir sürpriz ve...
ALİ POYRAZOĞLU
Olmak ya da olmamak
Yeni, hiç oynanmamış, bana özel...
ÖNCEL ÖZİÇER
Erkektir, üzülür de, ağlar da!
E biliyoruz zaten... Biz...
KAZIM KANAT
Golü hangi ayağınla kaçırdın?
Adanalı Özden'i bilir...
REFİK DURBAŞ
Saint-Joseph'te dayanışma
Frankofoni Haftası 1988'den...
Zordaki Swiss'i Lufthansa uçuracak
Zordaki Swiss'i Lufthansa uçuracak
Uzun dönemdir ayakta kalma mücadelesi veren Avrupa'nın en gözde...
Halka açık 'fondue' tadında demokrasi
Halka açık 'fondue' tadında demokrasi
Tıkır tıkır işleyen hayatıyla İsviçre'de tarafsızlık siyaseti hala...
Güzel hayaller beyni rahatlatır
Depresyonda mısınız yoksa depresyona girmek üzere misiniz? Dr. Tanju...
Vivaldi yemeğe lezzet katar
Sofrada Barok müzik ya da alaturka dinlenir. Ama müzikle yemek arasında denge...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.