Diktatörlerin aşil tendonları...
Kadife, Gül, Turuncu-Kestane, Sedir, Lale... Her biri sırasıyla; Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna, Lübnan ve son olarak Kırgızistan'da gerçekleştirilen, "şiddetsiz halk devrimlerine" verilen isimler... Sanki, Stalin'in sürgünüyle İstanbul Büyükada'ya yerleşen Lev Troçki'nin 1929'da yazdığı, "Kesintisiz Devrim" kitabında modelleştirdiği, "uluslararası halk devriminin", şarkılı, türkülü, renklerle boyanmış çağdaş versiyonu... Her ne kadar finansal desteğini Soros'dan, siyasal ve diplomatik desteğini ABD ve AB'den alıyor olsa da şiddete başvurmadan gerçekleştirilen "modern kesintisiz halk devrimi" modelinin yaratıcı ismi Prof. Gene Sharp... Prof. Gene Sharp'ın, "Şiddetsiz Eylem Politikaları" ve "Diktatörlükten Demokrasiye" isimli iki eseri, 2000 yılında Sırbistan'daki öğrenci hareketi Otpor (direniş) üyelerinin el kitabı oldu.
SHARP'IN YIKMA TAKTİĞİ Ardından, Gürcistan'da "Gül Devrimi"nin mimarı Kmara (Yeter) ve Ukrayna'da "Turuncu Devrimi"nin motor gücü Pora (Zamanı Geldi) hareketindeki öğrencilerin en önemli taktik kitaplarıydı. Prof. Sharp'ın, diktatör devirmek için 198 farklı eylem metodu bulunmasına rağmen, taktiğinin özü şu noktada bütünleşiyor: "Diktatörlerin de aşil tendonları (topukları) vardır. Bu zayıf noktalarının üzerine, şiddetsiz, planlı ve disiplinli halk hareketleriyle gidilir, sivil itaatsizlik yaratılır ve uluslararası baskı uygulanırsa yıkılırlar..." Nitekim, Polonya'dan başlayıp, Çek ve Slovakya'nın ayrılmasına, Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna, Lübnan ve Kırgızistan'da iktidarların devrilmesine uzanan halk hareketleri benzer taktikler uyguladı. Şimdi Ermenistan'da Yeni Zaman Lideri Aram Karapetyan, gelecek ay benzer bir halk hareketini başlatıp, Devlet Başkanı Robert Koçeryan'ı yıkmayı hedefliyor. Azerbaycan'daki muhalifler sonbahardaki parlamento seçimleri döneminde aynı taktiği kullanmak için hazırlanıyor. Moğolistan'daki muhalifler dün "şiddete dayanmayan halk hareketini" başlattıklarını açıklıyor.
BAŞARI ŞANSI Bundan sonraki süreçte, Prof. Sharp'ın ortaya koyduğu taktikler, Orta Asya ve Ortadoğu'da daha katı rejim uygulayan liderler için de geçerli olabilir mi? Orta Asya'daki devletler hakkında uzman olan Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican'a göre, "Çok zor..." Prof. Ahat Andican, dün telefonda konuşurken gerekçesini de şu görüşe dayandırdı: "Özbekistan ve Türkmenistan'da batı destekli sivil toplum örgütleri ve Soros yok. Kazakistan da bu tip sivil toplum örgütlerini vergi kaçakçılığı yaptıkları gerekçesiyle kapatıyor. Bundan sonraki süreçte şiddetsiz halk hareketinin yaşanacağı iddia edilen ülke liderleri de kendilerine göre önlemini alıyor. Bu ülkelerde en küçük bir muhalif hareket dahi çok daha katı yaptırımlarla karşılaşacak, yeşerme fırsatı dahi bulamayacak." Prof. Andican, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'da yaşanan gelişmelerin, bölgedeki diğer ülke liderlerini Rusya ile daha sıkı işbirliğine iteceğini de inanıyor. Bunun ilk göstergesi de önceki gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Erivan'a yaptığı ziyaret sırasında ortaya çıkıyor. Kadife Devrim için "sıradaki zayıf halka" olarak nitelenen Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan, Putin'in ziyareti sırasında yaptığı açıklamada 2005'i "Rusya yılı olarak ilan ettiklerini" anımsatıyor. Koçaryan, bundan sonraki süreçte "Ermenistan-Rusya ilişki alanını daha da genişleteceklerine" vurgu yapıyor. Ülkedeki yoksulluğun artmasıyla halkıyla birlikte diyasporanın da desteğini yitirmeye başlayan Koçaryan, iktidarını elinden aldığı Levon Ter Petrosyan'a koltuğu tekrar kaptırmamak için Moskova limanına sığınıyor. Bütün buna karşın, Orta Asya ve Ortadoğu'da başlayan şiddetsiz devrim hareketinin, sürece yayılsa da durmayacağı görülüyor. Yıkılan liderlerin yerlerine gelenler eski sistemin bir parçası olsalar dahi, ülkelerindeki otokratik yapının yönünü demokrasiye doğru çevirmekten kaçamayacaklar.
|