|
|
|
|
|
|
Bazen ben de Kinsey gibi işe yaramadığımı düşünüyorum
Türkiye'nin Kinsey'i Haydar Dümen, 50 yıldır cinselliği anlatıyor ve kendisine hâlâ gereken değerin verilmediğini söylüyor. Adının ileride daha saygıyla anılacağını belirten Dümen: Biri 'mutluluğu kitaplarınızda buldum' dediğinde ben de mutlu oluyorum.
* Cinsellik hakkında geniş kitlelere konuşmak çok ince bir çizgi üstünde dans etmek gibi değil mi? O kadar ince bir çizgi ki, anında bayağılaşabilirsin ya da hiçbir şey öğretemezsin. Bir kelimeyle her şey allak bullak olabilir.
* Filmde Kinsey eşcinsel ilişki kuruyor ve bu ilişkiyi kurduğu kişinin daha sonra karısıyla beraber olmasına ses çıkarmıyor. Bunun altında yatan ne? Bu olay insan zaaflarının, değerlerinin gelecek yüzyıllarda vazgeçilmez bir kuralı olarak karşımıza çıkabilir. Çünkü insanın ömrü uzadı; 70 yılda bir kadın ve bir erkek birbiriyle cinsellik yaşamaktan sıkılmaz ama yeni bir enerji isteyebilir. O zaman bu, 'akılcı ahlaklaştırmak' dediğimiz seviyeye gelecek. Aldatmaya giriyor mu, elbette giriyor. Ama bu olay Amerika'da olur Türkiye'de olmaz demek, genetik bilime göre mümkün değil. Hatta bence Türkiye'deki oran az değil, fazladır. Sadece Türkiye, yurtdışındakine oranla daha örtülü.
GÖNÜLLÜ KAHRAMANDI
* Bu ahlaksızlık mı, yoksa bilimsel bir gerçeklik mi? Filmde anlatılan eşcinsel sahnesinde karısının başka biriyle ilişkiye göz yumması gerçekten yaşanmışsa, bu ahlaksızlık değildir. Bu Kinsey'in kendi yarattığı bilim ortamına dayanarak gönüllü kahraman olarak geleceğe ışık tutmasıdır. Doğrudur demiyorum ama kolay bir şey değildir. Bunu her toplum kabul etmez. Bütün bir çalışmasına ahlaksız denip, üstüne bir çizgi çekilebilirdi.
* Sizin radikal diyebileceğimiz cinsel deneyimleriniz oldu mu? Ben üniversiteye başladığım zaman bir açlık dönemi yaşadık. Bizim bir kızla tıp fakültesinde çay içme paramız bile yoktu. Zaten öyle bir para olsa, ben tıp fakültesinden kovulmuş olurdum. Fakültenin son sınıfında da bir evlilik yaptım.
* Bu anlamda Kinsey'e benziyorsunuz. O da evlendiğinde hem karısı hem de kendisi hiç cinsel deneyim yaşamamıştı... Benim deneyimim oldu ama hoş değildi. Öğrenciyken bir arkadaşımla geneleve gitmiştik. Çıktıktan sonra Beyazıt'taki yurda gidene kadar ikimiz de mikrop kaparız diye tükürüğümüzü yutmamak için sürekli tükürdük.
AŞKSIZ CİNSELLİK OLMAZ
* Kinsey, karısına "Kimseye yardım edemedim" dedi. Sizin de böyle bir serzenişiniz olabilir mi? Şu anda dahi umutsuzluğum var. Çünkü 1960'lı yıllardan beri araştırma yapan biri olarak, kırk yılda bir pencereden baktığım zaman hiçbir işe yaramadığımı, toplumun kendi döngüsünde geriye gittiğine inanıyorum. Fakat bir bakıyorum, Kinsey'in başına geldiği gibi birisi çıkıp, "Hocam, mutluluğumu senin kitaplarında buldum" diyor.
* Kinsey filmin son karesinde "Aşkın ölçüsü olmadığı için aşk hakkında bir şey söyleyemem" dedi. Sizce aşkla cinsellik birbirinden uzak mı? Bu konuda çok zıt yönde düşünüyorum. Aşksız bir cinselliği, cinsellik olarak düşünmüyorum. Aşk dediğimiz zaman da soyut ve masallarda yazılan aşkı kastetmiyorum. Aşk, iki duygunun bir karede birleşmesidir. Bunun içinde sevgi, beğeni, genler, iç dünyamızın karmaşasında iki çekim kuvvetinin yan yana gelmesidir. Kimin ne kadar aşık olduğunu bilemezsiniz. Ama bizim aşklarımız hep ölümle ölçülür. Hep ulaşılamayan aşklar makbuldür. Seksi bundan ayırdığımız zaman sekse ihanet etmiş oluruz. Kinsey'in bahsettiği, bilim çerçevesindedir.
DİLEK SANCILI
|
|
|
|
|
|
|
|
|