|
 |
 |
 |
|
| Yıllarca hiç sevişmesem aramam!
|
|
İşte son dönemde en merak ettiğim adamlardan biri. Favori dizim Avrupa Yakası'nın 'Şesu'su; Bülent Polat yani! Acaba Zaga'daki kadar eğlenceli mi yoksa magazin programlarında gördüğümüz gibi sinirli mi? Erkeklerin kıskandığı, kadınların çekici bulduğu oyuncunun Şesu'dan farkı; cinsel açlığının olmaması....
Bizim 'Şesu'nun lakabı 'Arap', yaşı yirmi beşmiş. Tam ben buraya tırnaklarımla kazıyarak geldim, ekmeğimi bölüdüm de yedim modeli. Avrupa Yakası'na kadar çok çalışmış çok. Nihayet Gülse Birsel ve Sinan Çetin'le tanıştığı gün "ohh çekmiş". Söylediğine göre şöhret onu tembelleştirmiş. Ukala değil mükemmeliyetçiymiş. Ha bu arada sarışınlarla arası iyiymiş. Çok konuşulan bıyıkları tamamen orijinal. Tabii ki de yalnızca dizi için bu bıyıklara katlanıyor "Normal insan niye böyle bir bıyık bıraksın, ben manyak mıyım?" diyor. Mutluluğu da mutsuzluğu da yüzünden okunabilen, biraz agresif, durumuna göre eğlenceli ve fotoğraf çekiminde çok rahat poz verip foto muhabirimizin yüzünde güller açtıran biri. Kızgın kumlardan serin sulara, serin sulardan kızgın kumlara bir kişilik! Bülent Polat...
* Şimdi çok ünlüsün. Şöhret sarhoşluğu var mı? Avrupa Yakası'na kadar devamlı tırmaladım. Şöhret denen şey bir aktörün başına gelecek en kötü şey bence.
* Ama başlarda kimse şöhret kötüdür demiyor, bayıla bayıla resimler çektiriyor. Sonra yakınmalar başlıyor... Tabii ki şöhretin zor yanları var. Özel hayatınız kalmıyor. Gizlice sizi kameraya çekiyorlar. Ben eskiden de bara giderdim ama şimdi gidince, 'kendini gece hayatına verdi' diyorlar.
* Şöhret ve maddi gücün artmasıyla insanın gittiği yerler değişiyor mu? Değişir. Ben hâlâ aynı yerlere giderim ama artı gittiğim yerler de var. Mesela çarşamba günü ekipçe Kafika'da diziyi izliyoruz. Oradan çıkıp artık ver elini Beyoğlu. Zaten belli bir yerden sonra tekila içtiğim için fark etmiyor...
* Sen de sağlam içiyorsun galiba... İşte tekilayla bir yerden sonra mekan fark etmiyor. Yani bara gireyim, tekila içeyim, yüksek sesle müzik dinleyeyim... Barmenlerle de muhabbeti seviyorum.
'KIZLAR EVLİLERLE İLGİLENMİYOR'
* Senin için evli diyorlar. Evli misin, nişanlı mısın nesin? Hayır, evli değilim yaa. Ya ben bu haberleri kimin çıkardığını biliyorum. Benim beş yıllık bir ilişkim var, evli değilim. Bana sorarsanız evde kız arkadaşlarıyla bizim diziyi izlerken, kız arkadaşlarının  'ay ne tatlı çocuk' dediği erkekler çıkartıyor bu dedikoduları...
* Tatlı mısın sence? Yani genelde bana 'ay ne tatlısın, şekersin, ay ne güzelsin' diyen oluyor. Bazı erkekler beni kıskanıyor ve şimdiden hareket alanımı kısıtlıyorlar. Evli olunca kızlar ilgilenmiyor ya!
* Evli değilsin orada anlaştık da çapkın mısın? Gerçekten çapkın değilim. Güzel kadını severim. Ya ben oyuncuyum yani, (duraksar) kadını seviyorum yani.
* Kadın sevmek oyunculuğun bir şartı mı? Kadın ruhunu kadın bedenini tanımak keşfetmek lazım. Kadını tanıyabilmek için kadınlarla beraber olmak lazım.
* Yalnızca meslek aşkı diyorsun! (Gülüşmeler...) Tabii meslek olmasa hiç! Ama çapkın bir adam değilim..
* Geçen hafta televizyonda dakikalarca bir barda sevgilinle öpüşmen yayınlandı, çok üzülmüşsün, neydi bu olay? Bu kötü bir şey değil, ben genç bir erkeğim istediğim yerde belli bir ölçüye kadar istediğim gibi davranabilirim. Sürekli kıçımı kollayacak halim yok ya. Ben bunları daha önce yaşamadım ki. Bir yere gidiyorsunuz, aşka geliyorsunuz sevgilinizi öpüyorsunuz. Bunu çekip dakikalarca yayınlıyorlar. Ama bunu nedeninin benim Pazar Keyfi'ni sunmamam olduğunu düşünüyorum.
'SEVGİLİM KIÇIMI TOPLUYOR'
* Ünlenince erkeklerin kadınlar açısından imkanları artar, hiç bu imkanlardan yararlanmadın mı? İlişkin olsa bile... Şu ana kadar dokunduysam namerdim!
* Bağırda hafif bir yanma var mı? Eh hafif! Bazen bunu da nasıl kaçırırım, şimdi kimse beni tanımasa diye düşünüyorsun. Sonuçta paylaşmak lazım, çoğalmak lazım. Ancak Tamer Karadağlı durumu da olabilir. Gideyim dolarla halleyim Ruslar muslar... O da yok. Riskleri var!
* Şöhreti bulan erkeğin ilk görevi eşini, sevgilisini terk etmektir sen neden etmedin? Çünkü benim hayatımda kıçımı toparlayan bir kadın var. Aynı zamanda yönetmen, Türkiye'nin en iyi yönetmenlerine asistanlık yapmış, aynı zamanda yaratıcı ve benim büyücüm..
* Nasıl yani? Kralların büyücüleri olurmuş. Bana gelebilecek tehlikeleri çok önceden sezebiliyor. Hisleriyle yol gösteriyor bana.
* Pazar Keyfi'nin kameralarını sana gösterememiş ama! Yok ya o işine geldiği içindir!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
