kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Büyücü erdi muradına
Camilla bir büyücü

Prenses Diana'nın 'Rottweiler' adını taktığı ve 8 Nisan'da Prens Charles'la evlenecek Camilla Parker'ın hayatından kesitler...


Büyücü erdi muradına

Prens Charles'ı Londra batakhanelerinin en rezil, en hayasız müşterilerinin ağzıyla konuşmaya alıştıran Camilla Parker Bowles'ın yaşamından kesitler.

Bu bildiğimiz masallardan değil. Bu masalda en baştan beri ters giden ve artık -8 Nisan'da- ters biteceği kesinleşen ürpertici bir şeyler var. Çocukluğumuzda bize anlatılan, Binbir Gece Masalları'ndan başlayarak Kül Kedisi'ne kadar bu türün cümle örneklerinde, beyaz atlı prens ya durgun suda nilüfer çiçeğine ya da o durgun suyun kıyısındaki kurbağaya dönüştürülmüş prensesi bir öpücükle kurtarır, büyücüyü öldürür, en azından etkisiz duruma getirirdi. Veya tersi yani prenses bir öpücükle prensin lanetli tılsımını bozardı. Sonra onlar erer muratlarına, biz çıkardık kerevetine. Ama bu masal bir hayli farklı; sanki Alfred Hitchcock klasiklerinin senaryosu gibi. Başta prens ile büyücünün yolları bir şekilde kesişiyor. Masalın tüm öğelerinin yerine gelebilmesi için, prensimiz büyücünün de yardımıyla saf, tertemiz ve güzeller güzeli bir prensesle tanışıyor. Hatta onunla evleniyor. İki de çocuğu oluyor. Sonra büyücü gizemli yeteneklerini harekete geçirip bir kara büyüyle prensesin sahneden veya masaldan çekilmesini sağlıyor. Ve kendisine bağladığı, kul köle ettiği beyaz atlı prens onun kollarına atılıyor Ama kabul edelim, bu masalda günahların en büyüğü büyücünün değil. Prens onu görür görmez yıldırım aşkıyla bağlandıysa, "Bir varmış bir yokmuş" la başlayan naif edebiyata farklı bir son hazırlamanın ötesinde ne yapabilirdi ki? Sadece bir tespite itiraz edemezdi herhalde: Bu masalın böyle biteceğini ta en başta prens de biliyordu, prenses de büyücü de. Hatta figüranlar da. Hatta hatta masalı okuyanlar da dinleyenler de. O zaman prensesi masalın farklı -ve de korkunç- sonu için alet etmenin ne gereği vardı? Günah değil mi? 1970 Haziran'ında, Londra'nın batısındaki Windsor Kalesi'nde bir polo maçını izleyen Prens Charles'ın yanına, makyaj yapmaktan pek hoşlanmadığı doğal halinden anlaşılan bir genç kız yanaştı. Kendini tanıttı: "Efendim, bendeniz Camilla Shand." (Kraliyet ailesi analizcilerine göre Charles ile Camilla'nın bir gün karşılaşmaları kaçınılmazdı. Çünkü zevkleri aynıydı: At, binicilik, polo, tilki avı. Çevreleri de aynıydı: Sayıları neredeyse sıradan vatandaşları geçecek kadar artmış aristokratlar ve onların tuzu kuru dostlarından oluşan kaymak tabaka...) Prens Charles tebaasından birinin bu cesareti, hatta cüreti karşısında biraz şaşkın elini uzatıp uzatmamak arasında tereddüt ederken, genç kız biraz daha yanaştı, kulağına eğilip fısıldadı: "Anne tarafımdan büyük ninem Alice Keppel (genç kızlık soyadı Edmonstone, 1866-1947 yılları arasında yaşadı) sizin büyük büyük babanız, ilerde 7'nci Edward (1841-1910) adıyla tahta çıkacak Galler Prensi Edward'ın metresiymiş, biliyor musunuz?" Prens Charles yutkunurken, o kıkırdayarak ekledi: "Onların bıraktığı yerden devam etmeye ya da onların izlerinden yürümeye ne dersiniz?" Sonra "Tamam, bu kadar yeter" diyen korumaların nazik müdahalesiyle uzaklaştı ya da uzaklaştırıldı. Prens Charles cevap bile verememişti. Ama aklı kaldı. Gerçekten de Alice Keppel, 1898'den 1910'a kadar, 12 yıl boyunca, önce Galler Prensi Edward, 1901'de tahta çıkmasından sonra da 7'nci Edward olarak anılacak Charles'ın büyük dedesinin yatak odasını paylaşmıştı. Sonradan şarap ticaretine atılacak İngiliz ordusunun orta rütbeli subaylarından Bruce Shand ile Baron Ashcombe ailesinden gelen Rosalind Cubbitt'in kızları olarak 15 Temmuz 1947'de Londra'da dünyaya gelen Camilla Shand'ın sülalesi 7'nci Edward'ın aşna-fişnesi ile sınırlı değildi. O ayrıca Alice Keppel'in özel yaşamı 20'nci yüzyılın ilk yarısında epey gürültüye yol açmış olan kızı Violet Trefusis'in (1894-1972) yeğeniydi. Uzak ataları arasında Albemarle Kontu Arnold Joost van Keppel'i (1670-1718) unutmamak gerekiyor. Şey, dönemin Hollanda ve İngiltere Kralı 3'üncü Guillaume'un (1650-1702) aşıkları arasında adı geçiyordu. Sıra dışı bir ilişki yani. Unutmadan ekleyelim; anneannelerinden Sonia sayesinde, Camilla'nın damarlarında dolaşan kana birkaç damlacık da olsa soyluluk karışmıştı. Ve nihayet Camilla, erkek kardeşi Mark'la evli aktrist Clio Goldschmidt'in görümcesiydi. İngiltere, Fransa ve İsviçre'deki iyi ve pahalı okullarda eğitim görmüştü. Babasından kalan 600 bin pound miras sayesinde çalışmaya gerek duymadan hayatın tadını çıkarıyordu. Prens ile Camilla ikinci kez ertesi yıl karşılaştılar. Tabii resmi kayıtlara göre. Arada Prens Charles aradı mı, arattı mı, arandı mı; bilen yok. Ya da açıklanması bilmem kaç yıl yasak devlet veya kraliyet sırrı. Ancak bilinen bir şey var; bu ikinci karşılaşmada "Sanki seninle 40 yıllık dost gibiyiz ikimiz" şarkısındaki gibi bir yakınlık, bir sıcaklık vardı tavırlarında. 14 Kasım 1948 doğumlu Prens Charles ile ondan 1.5 yaş kadar büyük Camilla Shand arasında bir şeyler olduğu kesindi. Ne var ki, Prens'in kamusal görevlerinin iyice ağır olduğu dönemdi bu. Bir yandan Kraliyet Donanması'nda askerlik, ardından birbirini izleyen dış geziler... Charles'ı iki yıl kadar süren bu zorunlu kopmanın ardından 1973'te Londra'ya dönüşünde bir düşkırıklığı bekliyordu: Camilla, kraliyet muhafızlarının süvari birliğinde görevli ve kendisine epeydir kur yapan yakışıklı Andrew Parker Bowles ile evlenmişti. Temmuz ayında. Andrew, İngiliz bulvar basınına daha önce de malzeme olmuştu: Charles'ın kızkardeşi Prenses Anne'le aşk ilişkisi nedeniyle!

VAFTİZ BABALIK TEKLİFİ
Herhalde Prens'e en çok Camilla'nın o sıralar hamile olduğu ilk çocuğu (ikincisi kızdı; Laura), oğlu Tom'un sağdıçlığını, daha doğrusu vaftiz babalığını önermesi koymuş olmalı. Ama kabul etti. Yıl 1974. Tom şu sıralar "Tatler" dergisinde gastronomi uzmanı olarak İngilizler'e "Nerede ne yenir, ne içilir" tavsiyelerinde bulunuyor. Charles'ın 1977 Kasım'ında Lady Diana Spencer ile tanışmasını "Seni baş-göz etme zamanı geldi" diyen Camilla'nın ayarladığı söylenir. O sıralar 16 yaşında olan Diana'nın saflığının ilerde alevlenecek aşklarına iyi bir perde ya da paravan olacağını düşündüğü, hatta tasarladığı da iddia edilir. Günahı-vebali İngiliz bulvar basınının ve onların kraliyet ailesi muhabirlerinin boyunlarına; Charles, Diana'ya evlenme teklifini Camilla'nın evinin bahçesinde yaptı. 29 Temmuz 1981'de Prens Charles ile Lady Diana Spencer'ın dünyanın tüm televizyonlarından naklen yayınlanan ve izlenme rekorları kıran nikah törenleri, tarihe 20'nci yüzyılın düğünü olarak geçti. Çiftin Buckinham Sarayı'nın balkonundan birbirlerine ilk evlilik busesini verdikleri anın fotoğrafı bugün bile mutluluğun simgesi olarak belleklerde olanca canlılığıyla duruyor. (Charles ile Camilla'nın 8 Nisan'daki nikahlarını ise hiçbir TV kanalı vermeyecek, daha doğrusu veremeyecek. Çünkü Charles'ın annesi Kraliçe 2'nci Elizabeth ile babası EdiNbourg Dükü Philip'in bile katılmayacağı tören halka da kapalı, medyaya da. Windsor Belediyesi'nin balo salonundaki nikahı topu topu 30 kişi izleyebilecek. Birbirlerinin parmaklarına evlilik halkasını geçirdikten sonra herhalde dudaktan öpüşmeyecekler. Öyle bile olsa birbirlerine şöyle bir değip geçecek dudakları... Ve tarihçiler 20'nci yüzyılın en muhteşem düğününün damadını, bu kez 21'inci yüzyılın en sönük, en gizli-kapaklı düğününün de kahramanı olarak not edecekler.) Kimsenin mutluluğunda gözümüz yok, kimsenin kuyusunu kazmayı da aklımızdan geçirmeyiz ama İngiliz bulvar basınının pervasız muhabirlerinin ve de saray uşaklarının imalarına bakılırsa, Charles'ın o masal gibi düğün sırasında bile Camilla ile ilişkisi sürüyordu. Düzeltiyorum; tekrar başlamıştı. 21 Haziran 1981'de Charles ve Diana'nın ilk oğulları Prens William dünyaya geldi. 2 yıl sonra, 15 Eylül 1984'te de ikincisi, Prens Harry. Ancak hemen ertesi yıl yuvalarının üstünde kara bulutların toplanmaya başlandığı söylentileri yayıldı. İşte o günler, Charles'in bir yandan Diana ile evliliğini sürdürürken, bir yandan da giderek daha sık ve daha uzun süreyle Camilla'nın koynunda teselli aramaya başladığı anlatılır. O sıralar Camilla ile kraliyet muhafız birliğinin yakışıklı süvarisi Andrew Parker Bowles'ın evliliği de sürüyordu ama düşe kalka. Sanki o hanede de herkes kendi hayatını yaşamaya başlamış gibiydi. Bomba 1992 başlarında patladı. İngiliz basınında Charles ile Camilla'nın çok özel telefon görüşmelerinin bant çözümleri yayınlandı. "Camillagate" diye nitelenen bu gizli ilişkinin porno sohbetlerinden birini -özür dileyerek- aktaralım (Not: Freud'ün kurduğu bilim dalının uzmanlarına, yani psikanalistlere göre, kendinden büyük kadına tutulan her erkeğin, anne-sevgili karışımı birbirini iten ama bilinçaltında ürkütücü fantazmlara yol açan duyguların etkisiyle, bu tür müstehcen takıntıları olur): Charles: Ellerimi tüm vücudunda dolaştırmak istiyorum. Parmaklarımın ucuyla. Aşağıdan yukarıya doğru, sonra da dışarıdan içeriye doğru. Aman tanrım, pantolonunun içinde ya da ona benzer bir şeyde yaşasam ne kadar müthiş olurdu. Hem müthiş, hem de kolay. Camilla: Yani neye dönüşmek isterdin? Külota mı? Oh, külot olarak gelmen ne harika olurdu. Charles: Hayır külot değil, apış arandaki pet olmak isterdim. Camilla: Seni gibi tatlı budala. Ne güzel bir fikir bu böyle. Prens Charles'ın bu fantezisiyle o alanda sınırsız hayal gücüne sahip olan Marki de Sade'ı bile aştığını söylememiz, herhalde abartılı bulunmaz. Söylemeye gerek var mı; bu yaratıcı sohbetin tüm dünyada dillere destan olmasıyla, Charles ile Diana önce yatak odalarını ayırdılar, sonra da yollarını. Açıklamayı dönemin Muhafazakar Partili Başbakanı John Major yaptı. Ikına sıkıla: "Veliaht Prens Charles ile Prenses Diana, dostça birbirlerine veda ettiler." Ama arada, 1992 Haziran'ında "Diana'nın Gerçek Öyküsü" adıyla yayınlanan, sarayın kapalı dünyasındaki dramları iyi bilen Andrew Morton'un kitabı ortalığı epey karıştırdı. Morton, Diana'nın katlanılmaz hüznünü anlatıyordu, hatta intihara kalkıştığını açıklıyordu.

ŞAŞIRTMAYAN İTİRAFLAR
Artık herkes kendi hayatını yaşıyordu. Biraz uluorta, biraz gizli kapaklı. Yani yarı kamusal. İşte o dönemde, 1994'te Prens Charles, bir televizyon programında evliliklerinin kötüye gitmesinden sonra Diana'yı aldattığını itiraf etti. Bunu, Prens'in yaşam öyküsünü konu alan ve özel izinle, hatta siparişle yazdırılmış bir kitapta, Charles ile Camilla'nın ilişkilerinin doğrulanması izledi. Eh, sıra ipin diğer ucundaki düğümün çözülmesine gelmişti: 1995 başında Camilla ile Andrew Parker Bowles boşandılar. Ertesi yılın 28 Ağustos'unda bir saray kararnamesiyle Charles ile Diana'nın boşanması onaylandı. Aşağı-yukarı bir yıl sonra 31 Ağustos 1997'de Diana, Paris'te sevgilisi ya da sevgililerinden biri olan Harrod's mağazalarının sahibi Mısırlı pound milyarderi Muhammed El-Fayed'in oğlu Dodi El-Fayed'le -senaryoya göre- paparazzilerden kaçarken Seine ırmağının iki yakasını birleştiren köprülerden Alma'nın altındaki tünelde Mercedes'lerinin bir elektrik direğine çarpmasıyla hayatını yitirdi. (Aradan geçen 7 yıl boyunca sık sık ortaya atılan komplo iddiaları bugün bile epey taraftar buluyor. Özellikle Diana'nın uşağı Paul Burrell'in etkisiyle. Burrell, "Daily Mirror" gazetesinde yayınlanan açıklamalarında, Diana'nın ölümünden 10 ay önce kendisine gönderdiği bir mektubu gösterdi. Diana, Kensington Palace antetli bu mektupta, kendisine bir kaza hazırlandığından kuşkulandığını söylüyor, "İçinde bulunduğum arabanın frenleri tutmayacak, bir yerlere çarpacağız, başımdan ağır yaralanacağım, kaldırıldığım hastanede kurtarılamayacağım. Böylece Charles'ın Camilla ile evlenmesinin yolu açılmış olacak" diyordu.) Charles için uzun sürmedi Diana'nın yasını tutmak; 1998 Ekim'inde, Londra'da bir dostunun nikahında Camilla ile birlikte objektiflere ve kameralara poz verdi. Ertesi yılın ilk günlerinde bir kez daha birlikte kamuoyu önüne çıktılar. Halkı alıştırıyorlardı. Sonra 2000 yılının 3 Haziran'ında Kraliçe Elizabeth bağrına taş basarak oğlunun Camilla ile "düzeyli" bir ilişkisi olduğunu doğruladı. Bundan cesaret alan Prens de birkaç gün sonra basının önünde Camilla'yı dudaklarından öptü. Daha sonra, 2002 Temmuz'unda Kraliçe'nin istemeye istemeye Camilla'yı bir resmi törene davet etmesi, ardından Camilla'nın Prens Charles'ın oturduğu sarayın (Clarence House) masraf dökümlerinde, yani faturalarında adının geçmesi... Derken 1 Şubat 2005'te resmi açıklama: "Veliaht Prens Charles ile Camilla Parker Bowles, 8 Nisan'da Windsor Belediyesi'nde kıyılacak nikahla hayatlarını birleştireceklerini İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda halklarının bilgisine sunarlar.'' Bu açıklamayla birlikte herkes, Diana ile Camilla'nın yine dinlenip kaydedilmiş bir telefon görüşmesini anımsadı:
Camilla: Her zaman her istediğine sahip oldun. Dünyanın her yerinde milyonlarca erkek hayranın var, kim bilir kaçının rüyalarına giriyorsun... Ayrıca iki harika çocuk sahibisin. Daha ne istiyorsun?
Diana: Kocamı istiyorum, kocamı istiyorum, kocamı istiyorum...
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Zihin gelişimi için erken eğitim şart
 3000 yıl yaşamak hayal olmaktan çıktı
 Suriye ve Lübnan'da Osmanlı mührü
 Plazma ya da LCD, mesele bu
 İmamlara şan dersi
 Kırmızı şapkalı kız masalının kahramanı
 Özgür kayakçıların yeni sporu
 Modern sanatlara bir adres daha
 Resimlerini yemesinler diye fareleri beslerdi
 Semerkand'da Hayyam'ın bağları
 Biraz fado bir yudum bagaço
 Klasikleşmiş lezzet kaleleri
 Sıcak, samimi, iyi aşık
 Reza Badiyi
 İlk kurşundan son kurşuna Çanakkale
 Schumi'nin ezeli rakipleri
 Kızılderili flütünde bir Türk
 Gurbetçiler depresyonda
 Parfümün yüzlerce yıllık serüveni
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bir pazar sabahı Yıldız Parkı
Tatile ihtiyacım var.
MEHMET ALTAN
Heykeller sevişir mi?
Bu benim için bir sürpriz ve...
ALİ POYRAZOĞLU
Olmak ya da olmamak
Yeni, hiç oynanmamış, bana özel...
ÖNCEL ÖZİÇER
Erkektir, üzülür de, ağlar da!
E biliyoruz zaten... Biz...
KAZIM KANAT
Golü hangi ayağınla kaçırdın?
Adanalı Özden'i bilir...
REFİK DURBAŞ
Saint-Joseph'te dayanışma
Frankofoni Haftası 1988'den...
Zordaki Swiss'i Lufthansa uçuracak
Zordaki Swiss'i Lufthansa uçuracak
Uzun dönemdir ayakta kalma mücadelesi veren Avrupa'nın en gözde...
Halka açık 'fondue' tadında demokrasi
Halka açık 'fondue' tadında demokrasi
Tıkır tıkır işleyen hayatıyla İsviçre'de tarafsızlık siyaseti hala...
Güzel hayaller beyni rahatlatır
Depresyonda mısınız yoksa depresyona girmek üzere misiniz? Dr. Tanju...
Vivaldi yemeğe lezzet katar
Sofrada Barok müzik ya da alaturka dinlenir. Ama müzikle yemek arasında denge...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.