kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Düğmeye kim bastı?

Sonbahar ve ilkbaharın ilk ayları, Ankara'da resepsiyon günleridir. İlkbahara girişle birlikte, yabancı misyonun resepsiyonları da başladı.
Hemen her gün bir veya iki büyükelçiliğin etkinliğiyle karşılaşmak olası.
Son bir haftadır resepsiyon sohbetlerinde büyükelçilerin üzerinde konuştukları ve yanıtını aradıkları soruların başında şu geliyor:
"Hükümetin tabanına ilişkin gündemi var mı?.."
Hemen ardından da şu üç soruya yanıt aranıyor:
1 - Hükümet neden patinaj yapmaya başladı?
2 - Yakın gelecekte seçim var mı?
3 - Hükümete alternatif bir oluşum seçime kadar çıkar mı?
Büyükelçiler de sorularına yanıt bulmakta zorlanıyor, patinaj yapıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise sanki bu sorulara yanıt verir nitelikte TOBB yönetimiyle yaptığı toplantıda şu mesajları veriyor:
"Seçim yok..."
Erdoğan son günlerde hükümetine yönelen eleştirilerden de yakınıyor, şunları söylüyor:
"Bir anda bu kadar çok eleştiri yapılması tesadüfü değil. Birileri düğmeye bastı..."
TOBB toplantısında bulunan yönetim kurulu üyelerinden birine şu soruyu yöneltiyoruz:
"Başbakan düğmeye kimlerin bastığına ilişkin bir imada bulundu mu? Siz bu konuda bir soru yönelttiniz mi?"
Yönetim kurulu üyesinin yanıtı şöyle oluyor:
"Başbakan toplantıda 10-15 dakika kadar konuştu. 'Düğme' sözünü söylediği zaman aklıma 'kim bunlar?'
diye sormak gelmedi. Başbakan eğer bunu söylüyorsa devletin istihbarat bilgisine dayanarak söylüyordur. Durduk yerde söylemiyordur..."

Tehlikeye işaret
Başbakan gelişmeleri "düğmeye basma" olarak yorumlasa da TOBB'dan da, Avrupa Birliği'nden gelenlere benzer uyarılarla karşılaşıyor.
"Kibar ve ölçülü bir üslupla" Erdoğan'a "reformlar ve uygulamalarında patinaj yapıldığı" uyarısı geliyor.
Borç stokunun azalmasına ve AB standardı yakalanmasına rağmen, geriden gelen sosyal güvenlik açıklarının, bütün birikimleri alıp götürebileceğine işaret ediliyor.
"Sosyal güvenlik, vergi ve hukuk mevzuatına ilişkin reformların hala gerçekleşmediğine" vurgu yapılıyor.
Bunların bir an önce çıkması gerektiğinin altı çiziliyor.
AB sürecinde sivil toplumun önemine işaret edilip, "Sivil toplum ile birlikte hareket edilmezse bugünkü duruma benzer tıkanmalarla karşılaşılacağı" kayda geçirilip şu mesaj iletiliyor:
"AB sürecinde sivil toplum örgütlerini de yanınıza almanız sizi rahatlatacaktır..."

Bir dolarlık artış
Ekonominin her an kırılgan bir hale gelebileceğine ilişkin veriler de Erdoğan'a aktarılıyor.
ABD'nin ocak ayından bu yana faizlerde yaptığı oynama ile 98 milyar dolar emdiği anımsatılıyor.
ABD'nin faiz artırımına ilişkin politikasının süreceğine dikkat çekilip, "Bu Türkiye'deki faizleri de yukarı çeker. Kaynağı nasıl bulacağız?" sorusuna vurgu yapılıyor.
Petrol fiyatlarındaki artışın Türk ekonomisine getirdiği yükün maliyeti ise şöyle özetleniyor:
"Petrolün varilindeki bir dolarlık artışın Türkiye'ye maliyeti 200 milyon dolar..."
Türkiye'nin petrolün varilini geçen yıl ortalama 36 dolardan aldığı, bu yıl bu rakamı yakalamasının olanaksız olduğuna işaret edilip ekleniyor:
"Petrolün varili 55 doları aştı. Yükseliş devam edecek gibi görülüyor. Petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık artış Türkiye'nin büyümesini yarım puan düşürüyor. 20 dolarlık artış büyümeye bir puan olumsuz etki yapacak."
Bütün bu mesajlar, toplantıda ve yemek sırasında 'yapıcı ve olumlu bir üslupla' veriliyor.
Toplantıdan sonra TOBB'un etkin bir yöneticisiyle sohbet ederken şunları söylüyor:
"İki yıl önce doların bir milyon 300 bin lira, enflasyonun yüzde 8 seviyesine ineceğine inancımız yoktu. Geldiğimiz bu noktayı korumak zorundayız. Göstergelerin kırmızıya dönmesi en çok biz işadamlarını vurur..."
Şimdi şu soruyu bir kez daha sormak gerekiyor: Düğmeye kim bastı?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Avrupa'ya uyarı...   / 23-03-2005
 Meclis'in 6'ncı partisi...   / 22-03-2005
 Karamsar havaya "Gül" kokusu...   / 20-03-2005
 Gelibolu ve dürr-ü güher...   / 18-03-2005
 Askerden sonra patronlar   / 16-03-2005
 AB patinajının nedeni...   / 15-03-2005
 Seçim ve sıcak para...   / 13-03-2005
 İş takipçiliği nüksedince...   / 11-03-2005
 Meclis'teki senfonik ses...   / 09-03-2005
 "Mavi Kitap"ın palavrası...   / 08-03-2005
MUHARREM SARIKAYA
Düğmeye kim bastı?
Sonbahar ve ilkbaharın ilk ayları,...
YAVUZ DONAT
Berber dükkânındaki çerçeve
Manisa Milletvekili Ufuk...
200 bin kişilik 'özel güvenlik ordusu'
Özel güvenlik elemanı yetiştiren kursların sayısı artıyor. İlköğretim...
'Yaşargil'e minnettarım'
Dünyacı ünlü cerrah Prof. Dr. Gazi Yaşargil tarafından ameliyat...
Çok sırrımız yoktur bizim
Çok sırrımız yoktur bizim
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar'ın Büyük Üstadı Kaya Paşakay, locanın...
'Değneği hak eden çok'
'Değneği hak eden çok'
Meclis'te kabine üyelerinin oturduğu sıralara yürüyerek dikkat çeken...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu