Talat: 'Rum yönetimi tecrit içinde'
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, ''Rum yönetiminin eskiden olduğu gibi dünyada artık elini kolunu sallayarak gezemediğini, büyük bir sıkıntı ve tecrit içinde olduğunu'' belirterek, ''Rum tarafını köşeye sıkıştırmak zorundayız. Bu da izolasyonların kalkmasıyla olur'' dedi.
Talat, Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet ve Liderlik Okulu'nda ''Avrupa Birliği (AB) Süreci ve Kıbrıs'' konulu bir konferans verdi. Üniversitenin Beşiktaş Yerleşkesi'nde verilen konferansta Talat, Kıbrıs sorunu konusunda bugüne kadarki süreci anlattı.
Talat, bugün artık Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin politikasının dünya tarafından onaylandığını, benimsendiğini ve alkışlandığı belirterek şunları kaydetti:
''Geçmişte bizim başımıza gelen tecrit, Rum liderinin ve Rum tarafının başına gelme eğiliminde. Henüz adım atılmış, sonuç alınmış değil. Ama Rum yönetimi, artık dünyada eskiden olduğu gibi elini kolunu sallayarak gezemiyor; büyük bir sıkıntı ve tecrit içindeler. Bizim geçmişte yaşadıklarımıza benzer davranışlarla karşılaşıyorlar. İzolasyonların kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bu hem Kıbrıslı Türklerin hayat standardını yükseltecek, hem de Rum yönetimini tekrar masaya getirecektir. Bugün Papadopulos 'Ben masaya oturmam. Türkiye Kıbrıs'ı da içine alan ek protokolü imzalasın, sonra düşünürüz' diyor.Acelesi yok... Alıştı ya, 'hayır' diyerek, çözümsüzlüğü destekleyerek,onun nimetlerinden yararlanmaya... Şimdi de AB'nin nimetlerinden yararlanıyorlar. Dolayısıyla Rum yönetimini bundan uzaklaştırmak, ancak izolasyonların kalkmasıyla olur.''
''3 EKİM'E KADAR ÇÖZÜM...''
Türkiye ve KKTC'nin çözüm öngören tezlerine bundan sonra da devam etmesi gerektiğini belirten Talat, ''Uzlaşmazlık, esnek olmama gibi faktörleri Rum tarafına yükleyerek, Rum yönetimini köşeye sıkıştırmak zorundayız. Bu da izolasyonların kalkmasıyla olur. Bunu yapabildiğimiz takdirde, Kıbrıs sorunun çözümünde hem önemli adımlar atabiliriz, hem de avantajlar elde edebiliriz'' dedi.
KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun çözümünün 3 Ekim'den sonra daha da güçleşeceğine dikkati çekerek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Eğer 3 Ekim'den sonra Kıbrıs sorunu çözümlenmemiş olursa, Türkiye için daha zor olacak. Çünkü Türkiye, 3 Ekim'de masaya oturduğunda karşında her kademede Kıbrıs'ı, Rumları bulacaktır. Türkiye müzakerelere başlayıncaya kadar Kıbrıs sorununda önemli gelişmeler yaşanmasını istiyoruz. Dünya da bunu böyle benimseyip kabulleniyor. Dünyada genel eğilim, KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kıbrıs sorununda hareketlenme yaşanacağı ve sorunun çözümü için masaya oturulacağıdır. Geleceğe dair umutsuz olmaya gerek yok. Rum tarafı, uzun erimli bir mücadele yürüterek, sorumlulukları Türk tarafının üzerine yıkarak, kendi uyumsuzluklarını gizleyerek bugünkü noktaya gelebilmiştir, AB'ye üye olmuştur. Bunda hepimizin, eski hükümetlerin sorumlulukları vardır. Bundan sonra artık dünya gerçekleriyle uyumlu, yeni politikaları istikrarlı bir şekilde sürdürmek dışında seçeneğimiz yoktur.''
|