Liderler konuşur
G.Saray Başkanı Özhan Canaydın'ın çıkışını F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yanıtı izledi. Bu konuşmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Başta Sevgili Kazım Kanat olmak üzere başkanların konuşmasını eleştirenlerin bir şeyi çok iyi bilmesi lazım. Böyle kafa kafaya durumlarda yöneticiler, hatta başkanlar ortamı çok fazla germeden konuşurlar. Konuşmalıdırlar. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın arasındaki puan farkı iki. Milyonlarca Fenerbahçeli, milyonlarca Galatasaraylı nefesini tutmuş, bu mücadaleye odaklanmış. Sonuçta biri şampiyonluktan olacak. Başkanlar ve yöneticiler, böyle günlerde kendi camialarına mesaj verirler. Bu arada federasyon, MHK, etkili yetkili kim varsa onların da duyacağı şekilde seslerini yükseltirler. Sevgili Sinan Engin'in dediği gibi futbolun kuralı budur. Milyonlarca Fenerbahçeli, milyonlarca Galatasaraylı böyle günlerde yöneticisinden, başkanından, yani liderlerinden camiaya sahip çıkacak sözleri beklerler. Şu ana kadar Aziz Yıldırım'a da, Özhan Canaydın'a da baktığımda ortamı pek germemeye özen gösterdiklerini, olması gereken kalıplar içerisinde kaldıklarını görüyorum.
Üslupları biraz sert değil mi? Bu kez çok kaçmadı. Önemli olan taraftarı birbirine düşürecek demeçler verilmemesi. Yoksa tabii ki, camialar yöneticilerinden bu demeçleri duymak istiyorlar. Demeçlerin ötesinde, bu duruşları görmek, sahipsiz olmadıklarını bilmek istiyorlar.
İki hafta önce yazarlara tahmin yaptırmıştık. Siz ilk üçteki takımların ikişer maçını bildiniz. Bu altıda altının sırrı nedir? Aslında ön yargısız, gerçekten ön yargısız baktığımızda, futbolu ve takımları da biraz biliyorsanız, doğru olmasa bile mantıklı tahmin yapabiliyorsunuz. Benim şansım sonuçların mantıklı sonuçlar olmasıydı. Fenerbahçe'nin Gençlerbirliği maçı Saracoğlu'ndaydı. İşin mantığı, zor da olsa Fenerbahçe'nin kazanacağını gösteriyordu. Ama Denizli deplasmandı. Ve Denizli Fenerbahçe'ye çok ters gelecek özelliklere sahip bir takımdı. O maçı Denizli'nin alacağını hissediyordum. Ama Gaziantep maçını Fenerbahçe alacak; öyle görüyorum. Galatasaray'a gelince... Onların galibiyetleri normaldi. Çok fazla müneccimlik yapmaya gerek yoktu. Trabzon'un Sakarya maçını kazanacağını bilmek için çok fazla futbol bilgisine ihtiyaç yok. Beşiktaş-Trabzon maçını Beşiktaş'a vermemin nedeni Rıza Hoca'nın bu maçta çok hırslı olacağını bilmemdi. Rıza Çalımbay, Galatasaray'dan sonra ikinci bir derbiyi kaybetmeyi göze alamazdı. Rüştünü ispat için ne yapacak, edecek, önce Trabzon'u kilitleyecek, sonra da maça oynayacaktı. Nitekim öyle oldu.
Milli Takım, içeride Arnavutluk ve deplasmanda Gürcistan ile puan kaybına tahammülü olmayan iki maça çıkıyor. Kazanmak zorunda olduğumuz bu iki maçta Nihat'sız bir galibiyet formülü üretebilecek miyiz? Nihat'ın olmadığı Türk Milli Takımı'nda gol yollarında benim en fazla umut bağladığım isimler Tuncay, Necati ve Fatih Tekke. Özellikle Tuncay ve Necati, Arnavutluk maçında kilit futbolcular. Savunmada İbrahim Toraman ile Koray'ın olması Arnavutluk'un gol yollarını tıkar gibi geliyor bana.
Altı puan olur mu? Arnavutluk maçındaki üç puanı görmeden hiçbir şey söylemem. Bence, bütün Türkiye iki maça değil, sadece Arnavutluk maçına fikslenmeli. O maçtaki üç puan her şeyden önemli. Önce Arnavutluk. Bu maç bittikten sonra düşünürüz. Çünkü Arnavutluk ve Gürcistan maçları birbirlerinden çok farklı iki maç. Çok farklı iki taktik. Biri içeride, biri dışarıda. İki takım arasında çok fark var. Onun için her şeyden önemlisi önce Arnavutluk'u yenmek.
|