|
|
|
|
|
|
Kavgada söylenmez
Beyler bu yazı sizin için... Hoşlandığınız kadını çileden çıkarmamak için, bazı sözleri ağzınıza almayın! Mesela, "Yine mi ağlıyorsun?" demeyin.
* KİLO MU ALDIN?: Bu cümlenin cinayet nedeni olabileceğini bilseniz, bir daha kilo lafını hiç etmezsiniz. Tamam biliyoruz, birkaç kilo fazlamız var. İkide bir hatırlatmak hoş bir şey mi yani?
* YİNE Mİ PİLAV!: Tamamen eşit şartlardayız; onlar da iş güç sahibi, biz de. Ama nedense biz; gündüz çalışıp, çocuk bakıp, evin her türlü işiyle ilgilenip, bir de her akşam paşalara layık sofra için, bin bir çeşit yemek yapmalıyız. Olmuyor öyle her akşam her akşam aynı yemek! Beyefendi üzülmesin bu kadar!
* BAKARIZ: "Sevgilim bulaşık makinesini yenileyelim mi?" ya da "Yarın akşam bir sinema yapsak mı?" gibi soruların karşısında nasıl bir cevap almayı beklersiniz? Mantıklı olanı sorarsanız, evet ya da hayır. Ama onlar genelde neyi tercih eder: "Bakarız" demeyi. Neye bakar, hangi değerlendirmelerden sonra karar verir, anlamak mümkün değil. Aslında kısaca; "İşime gelirse" demeye çalışır ancak, dırdır etmeyin diye "bakarız" der.
* YİNE MI DIRDIR?: Biz onlara bir şey anlatmaya çalışırken neden dırdır ettiğimizi zannediyorlar ki? Sırf bu cümleyi duymamak için, sevgilisine bir şey söylemekten ödü kopan bir sürü kadın tanıyorum. Sadece konuşmaya çalışıyoruz, dırdır et-mi-yo-ruz!
* UNUTMUŞUM: Acaba Marslılar'a ait bir özellik mi her şeyi unutmak! İşin trajikomik tarafı ise "Unuttum" cümlesi karşısında yapacak fazla bir şeyin olmaması. Parmağına kırmızı bir kurdele bağlamak çözüm olabilir mi, ne dersiniz?
* KIZACAK NE VAR?: Bu cümle nasıl da bam telinize basıp, kanı beyninize sıçratıyor değil mi? Ama gelin görün ki kirli çorapları yatağının baş ucuna atmayı huy edinmiş, üstelik neden sinirlendiğinizi bir türlü anlamayan "Bay Marslı" için bu cümle, gayet masumane sorulmuş bir sorudan ibarettir. Biraz daha üstüne giderseniz, sizi anlamaya çalıştığı için bu soruyu sorduğunu söyleyecektir.
* SONRA KONUŞALIM: Özellikle ilişkiniz hakkında konuşmaya çalışıyorsanız, bu cümleyi sıkça duyarsınız. Ve bilirsiniz ki bu konu asla konuşulmayacak, ta ki siz "Yeter, konuşmak zorundayız" diyene kadar. Erkekler ilişki ve sorunlar üzerine konuşmaktan nefret ediyorlar ve "Sonra konuşuruz" diyerek sorunların zaman aşımına uğradığını zannediyorlar. Ne sinir bozucu!
* YİNE Mİ AĞLIYORSUN: İşte üzerinize yapışmış bir yafta daha; duygusal, zayıf kadın! Bu cümleyi genellikle sizi kırdığını düşündüğü zaman sarf eder ve aslında cümlenin ara metni; "Sakın sana biraz çıkıştım diye ajitasyon yapıp ağlamaya kalkma, çekemem"dir. Eğer havaya suya ağlayan kadın imajından nefret ediyorsanız, işte sizi delirtecek, ustaca bir cümle!
* SENİ SONRA ARARIM: Der, ama aramaz. Erkeklerde şöyle bir izlenim mi bıraktık acaba: "Aman nasılsa boş boş konuşacaktık. Ne gerek var bu kadar işin arasında, akşam nasılsa konuşuruz." Aklınızda bulunsun: Onlar hep yoğundur, telefonla konuşmaktan nefret ederler.
* NE OLDU SEVGİLİM?: Olmadık bir yerde öyle bir şey yapar ki kanınız donar; ortam müsait değildir, bağırsanız olmaz, ağlayıp sızlasanız olmaz. Çaresiz surat asarsınız. O ise yaptığının farkında bile değildir; olup bitene bir türlü anlam veremez ve başlar "Sevgilim ne oldu, sevgilim ne oldu" demeye. Sinirden kaskatı kesilmişken, bu soru gerçekten delirtir insanı! (Hülya Dergisi/2004)
Sema Kumbaracı
|
|
|
|
|
|
|
|
|