kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Zorbalıktan şehir eşkıyalığına
Zorbalıktan şehir eşkıyalığına


Osmanlı döneminde başlayan şehir eşkıyalığında ya soya çekim vardır ya da semtten alınmıştır. Günümüzde de artık hırsızlık ve kapkaç yüzünden ne sokaklarda ne de evlerde huzur kaldı.

Sayıları hesaba gelmez. Kimi kodesi, kimi Karacaahmet'i boylar. Hayatları ya bir namlunun ucunda ya da keskin bir bıçağın kınındadır. Azametle yaşar, kuru gürültüye de kurban giderler. Kimi soya çekmiş, şehir eşkıyalığını ya semtten ya da babadan almıştır. Haraç yiyip zorbalığı meze yapan nice günahsızın yuvasını dağıtan, mal ve can düşmanı kesilip... Padişahlar içinde IV. Murad sert tedbirleri nedeni ile zaman zaman gündeme getirilir ve eleştirilir. Sokağa çıkmaktan, kahveye oturmaya, tütün ve içki yasağına kadar onlarca yasağı Osmanlı'ya getiren padişahın bütün bunları devlet düzenini sağlamak için yaptığına kafa yorulmaz. Asayişi sağlamak, iyi ile kötüyü ayırmak ve toplum düzenini korumak elbette ki devleti idare edenlerindir. Fakat devleti idare etmek yerine "durumu idare" edenler öyle bir an gelir ki çaresiz kalırlar. Osmanlı döneminde bir yolunu bulup Dersaadet'i mesken tutanlar Yeniçeri bölüklerine veya sarayın ensesi kalın kişilerine sığınanlar, her zaman at oynatamamıştır. Bazıları II. Mahmud döneminin ilk yıllarında yaşamış ve Üsküdar taraflarını duman etmiş "Dinikuru" Ali'dir. Tersane Zindanı'na düşmüş ve orada ders görmüştü. Vurucu kırıcı ve tabii ki götürücüdür. Zorbalığı eşkıyalığa dönüştüğünde kervan soymayı "medeni" hale getirmiş ve Topkapı tramvayını soymak cüretini gösteren ilk şerir olmuştur. "Bir kere eğilmişin, bir kere doğrulması zor" diyenleri haklı çıkaran bir sonu vardır. Nice insanı soyup soğana çeviren öbür adı ile Kız Ali denilen şerir mangal maşasından imal edilmiş bir şiş ile mahpushanede şişlenmiştir. Halkın sırtına binen, etrafına topladığı acemi oğlanları İstanbul'a salıp yüzde toplayan bu külhani bozuntusunun yok edilmesi İstanbul'a nefes aldırmıştı.

DENİZE ADAM DÜŞTÜ
II. Mahmud döneminin asayiş düşmanı Sürtük Ali, İstanbul'un bütün semtlerini gezip haraca kestiği için "Sürtük" lakabını almıştı. Soygunculuğu ve cinayetleri son haddine ulaştığında Büyükdere'de Kaptanpaşa'nın buyruğu ile yakalanmıştı. Ayaklarına demir bukağılar (küçük pranga) vurulan Sürtük Ali, bir kayığa bindirilmiş ve son yolculuğuna çıkarılmıştı. Sonuç: "Denize adam düştü." Salına salına topuk vurarak, alımlı çalımlı yürüyüşler hep devam ede geldi. Topkapı, Mevlanakapı, Çeşme Meydanı, Aksaray ve Yeniçarşı'da toplanan guruh giderek çeteleşti. Köşklü Ahmet, Aynacı Bekir, Karacahmetli Asaf, Vidinli Ali, Velet Haralambos, Yengeç Hristo, Kayserili Leon ve Tatavlalı Panayot aklımıza gelen hem "kaba" hem "dayı" olmuşlardı. Ama hiçbiri "kabadayı"lığın yolunda yürümemişti. Onların geride bıraktığı efelik ve şan şöhret değil kan izleridir. Yoldan çıkmışları en iyi anlayan yine o yoldan çıkanlardır. 1870'de ailesi ile Mora'dan İstanbul'a göç eden Sarraf Niyazi Bey hem Aksaray'da büyümüş hem de Tıbbiye'de okumuştu. Sarraflığı sırasında malına ve canına göz dikenlerle uğraşmış ve polisliğe alınmıştı. Başkomiser olduktan sonra adalar ile diğer semtlerde görev yaparken devlet mührünü bir hayli sert kullanmıştır. Denecektir ki "CMUK yasaları var. Avrupa standardına uyacağız." Yani polis şüphelinin üstünü arayamaz, kimlik soramaz, suç işleyip kaçana sadece "Dur" diyebilir. Öyle mi? Siz sadece polis bültenlerine geçen, karakola aksedenleri biliyorsunuz. Verilen rakamlar mahkemelere aksedenlerdir. Araba ile sürüklenen, bıçaklanan binlerce insanın feryadını duymak için mutlak surette bakanın veya üst düzey bir sorumlunun başına bunların gelmesi mi gerekiyor? Ekonominin iyiye gitmesi, ülkenin Avrupa yolunda ilerlemesi kadar toplum düzeninin de korunması önemli değil mi? İnsanlar artık ne Beyoğlu'nda ne de sokaklarda yürüyebiliyor. Parklar ve izbe yerler tinercisinden kapkaççısına kadar binlerce ırz, namus ve mal düşmanı insanlarla dolu. Bunlarla mı toplumsal ve anayasal hakları paylaşacağız? Nisandaki uygulamaları düşünmek bile zor. Zorbalar yasanın arkasına sığınacak. Peki, vatandaş kime sığınacak?
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Seksi herkes farklı yaşıyor
 Kızılay'ı küllerinden yaratacağız
 İran'dan gelen dini film patlaması
 Türkiye'nin tam 291 köftesi var
 12 yıl sonra megastarı köşeye sıkıştıran savcı
 Özel gecelerden tiyatro sahnesine
 Dubai'de Venedik havası
 Bu tiyatro çok fanatik
 Dahiler Okulu yardım bekliyor
 Mutlu, tatmin, sarhoşluk
 Kariyer hırsı yok
 Yalıda sessiz bir kadın
 Çalıkuşu Feride'nin komşusu
 Türkiye'nin yeni sorunu bekarlar
 Tahran
 Özpetek'in ruhsal arayışı
 Yıldız olmak için bıçak altına yattılar
 En çok futbolcuyu İstanbul yetiştiriyor
 Ayetullah ama Humeyni değil
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Türk halkı kan istiyor kan
Kimi zaman umutsuzluğa...
MEHMET ALTAN
Su dünyası...
Geçen gün, National Geographic Dergisi'nin...
ALİ POYRAZOĞLU
Bir sen kaldın yalnızlık gelince
Hiçbir şey olmadı...
REFİK DURBAŞ
Buluşma ya da "önemsizlik"
Hayatı da bilim dünyasına...
ÖNCEL ÖZİÇER
Lazarus misali tekrar dirilenler
Özelikle biz kadınlar,...
TURGAY NOYAN
Denizde kaç bayrağımız var?
Geçtiğimiz hafta Denizciler...
Klasiklerin sonuncusu modernlerin birincisi
Klasiklerin sonuncusu modernlerin birincisi
Western filmlerinde en hızlı silah çeken kovboy olarak ünlenmişti.
Helikopter-uçak geliyor
Helikopter-uçak geliyor
Amerikan uçak üreticisi Boeing ile helikopter imalatçısı Bell'in...
Tiroid vücudun orkestra şefi
Türkiye'de tiroid sorunu olan milyonlarca insan var. Daha çok...
Önce özgürlük sonra yemek
Avrupa'ya 'özgürlük, eşitlik ve kardeşlik' ilkelerinin yanı sıra mutfak...
Portakal çiçeği sahili ve trüf mantarı lezzeti
İberya Yarımadası'nda bulunan ve anlamı "Portakal çiçeği sahili" olan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.