kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Rezaletin özgürlüğü!

Baştan söylemeliyim ki... Meslek hayatım boyunca her türden "sansür"e karşı durdum, belgesel, yazı, ya da sohbet, her fırsatta, her platformda "sansürlü yıllar"a bir biçimde gönderme yaptım, trajik yasaklama öyküleri anlattım, sansürsüz yıllar(!) diledim...
Şiir, roman ya da yazdığı bir şarkı sözü için yasaklanan şair, şarkıcı ya da sanat adamının hatıratını kayda almaya çalıştım..
TRT'nin yıllar yılı "yasaklı"ilan ettiği Müslüm Gürses ya da Orhan Gencebay gibi "arabesk" çıkışlı yorumcuların, "kaderli-kederli şarkılar"ını özgürce söylemesine...
Yine, siyah beyaz ekran yıllarının "despot yönetimleri"nce, skeçleri sansürlenen oyuncuların, dizileri yakılan yönetmenlerin, türküleri tahrif edilen türkücülerin, politik nedenlerle programları kaldırılan yapımcıların, kendilerini engelsiz bir biçimde ifade etmelerine...
RTÜK'ün gadrine uğramış kanal ya programların kararmamasına..
"Bakanlık Sansürü"ne uğramış yüzlerce sinemacının, "Demokles'in kılıcı"nı hissetmeden rahatlıkla film çekmelerine...
Kitapları yakılan, yasaklanan yazarların, kalemlerinin keskin olmalarına ve özgür düşünmelerine...
Heykelleri kaldırılan heykeltraşların, çamuru bal eylemelerine...
Şiirleri yasaklanan şairlerin, kelimelerle dansına..
Ve düşünceleri için yargılanan aydınların, sınırsız muhabbetine inandım...


Ama gelin görün ki şimdi, "fırtına gibi" estirilen bir konuya ilişkin "ters vuruş" yapmak istiyor ve "sansürcü" ilan edilmeyi göze alıyorum...
Çünkü bir ikiyüzlülük görüyor, "hırsız"ın "ev sahibi"ni bastırmaya çalıştığına inanıyor ve hırsızın hiç mi suçu yok diye soruyorum!...
Bu arada kim ne derse desin RTÜK Başkanı'yla tek bir cümlede buluşuyorum!
Ben de sözü edilen, konusu yapılan ve özetle "kaynana, dırdır ve gözetleme sektörü" denilen programların, rezaletin, tahribatın, hakaretin ta kendisi olduğuna inanıyor...
Ve bu "vıcıklık dünyası"na bakmaktan tabii ki utanç duyuyorum...
Ve Fatih Karaca'yla, durdurmak, yasaklamak, karartmak fiillerinde değil, utanmak eyleminde yanyana geliyorum...
Ve elbette ki bu rezil görüntü kirlilikleri için, "yanlış yapılıyor" diye fikrini söyleyenlere...
Gösterişli kelimeler kullanarak, hatta, "özgürlük, isyan, demokrasi" gibi kavramların ardına sığınarak cevap verenleri gördükçe kahroluyorum..


Yazık çok yazık... İnsanlık tarihinin en yüce kavramlarının, "insanlıktan bi haber" meseleleri için kullanıldığını görmek yaralıyor insanı..
Elbette, "sansürsüz yıllar", tabii ki "kararmasın ekranlar" hiç şüphe yok ki "özgür televizyon"...
Ama "dırdırı, dikizlemeyi, gelini, kaynanayı, kıçı b..klu prensi, prensesi savunma seferberliği" sırasında..(!)
Bu "ekran ucubesi programlar"ı şirin gösterenleri...
Her türlü kepazelik için güya demokrasi (!) isteyenleri...
Bu beyin ve yürek tahribatı yüksek programları aklayanları..
"Ahlaksız teklifler" için özgürlük talep edenleri..
Ve "ahlaksız ticaret"i koruyacağım diye isyan(!) çıkaranları gördükçe isyan ediyorum!


Bir de... "Halkın eğlencesi kısıtlanıyor" başlıkları...
Ya da "halkın sevdiği programlar için isyan, demokrasi ve özgürlük" talep edilen sayfalar arasında "halkın yarınları"na dair tek bir kaygı, tek bir endişe dile gelmemesine daha çok kahrediyorum...
Bu gözetlenen ve her türlü haltın yendiği evleri(!) "yüksek ses"le savunan bu bey ve paşaların, bu kepazeliğin "bumerang" misali kendi "evler"ini de, kendi çocuklarını da vuracağını hesap etmemelerine şaşıyorum!


Bu arada bu "şarlatanlık" için özgürlükçü kesilenlerin, rezaletin özgürlüğünü isteyenlerin..
Hemen hemen aynı gün ve saatlerde gelişen bir başka "basın sansürü"nü...
Yani, "Fethullah Gülen" yazı dizisi nedeniyle Cumhuriyet gazetesine konan yasaklama kararını görmezden gelmelerini, bu konuda tek bir "isyan" etmemelerini ikiyüzlülük olarak değerlendiriyor..
Hayatın vicdanına bırakıyorum....

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Devlet'in Pardon'ları...   / 27-02-2005
 Gölge Adam! Ve adam gibi adam..   / 26-02-2005
 Altemur Kılıç hadisesi!   / 20-02-2005
 Metin Akpınar ve Eğreti Gelin   / 19-02-2005
 Küfür değil yazı yazın!   / 13-02-2005
 Kim durdurur Selçuk Kaymakamı'nı   / 12-02-2005
 Evet, itiraf ediyorum!   / 06-02-2005
 Haftanın insanlık halleri!....   / 05-02-2005
 Vize mi çile mi?   / 30-01-2005
 Bir dostu hatırlamak...   / 29-01-2005
REHA MUHTAR
Semranım'ın gelinleri
Önceki gün sevgili Ramazan...
MANSUR FORUTAN
Bir önyargı daha yıkılmıştır
Şimdi bakın, hayatta şunu...
MEHMET BARLAS
Semranımgiller istikrarın güvencesidir..
Herkes kendini...
MAHMUT ÖVÜR
Cannes'a bu zihniyetle mi gideceksiniz?
İstanbul,...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Rezaletin özgürlüğü!
Baştan söylemeliyim ki... Meslek...
SAVAŞ AY
Pışpışlayın, pohpohlayın onlar genç yetenekler!..
Derya...
REFİK DURBAŞ
Pazar yeri kapanış saatleri
Bayrampaşa'da pazar...
HINCAL ULUÇ
Büyük Ali.. Büyük Bülent.. Büyük Tiyatro!..
Nasıl doyduk...
EMRE AKÖZ
Fatih Karaca başarılı mı?
Radyo Televizyon Üst...
Kader-bi
Kader-bi
Yani kader derbisi... G.Saray ile Beşiktaş maçı iki takım ve ligin...
Hangisi iyi!
Hangisi iyi!
Kolombiya Milli Takımı'nın iki kalecisi Mondi ve Cordoba bugün...
Özgürlüğün hâlâ bir bedeli var
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Güney Afrika Cumhuriyeti gezisine...
'Edirne'de durum ciddi önlem alınmalı'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Edirne'de su taşkınından...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu