kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Ortadoğu'yu kaybetmek...

Dünkü gazeteler, Etiyopya'dan sonra Güney Afrika'ya geçen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Afrika gezisine fazla ilgi göstermemişlerdi. Gezi haberi ilk sayfalarda olmadığı gibi bazılarında yoktu.
Çok uzun zamandır süregeldiği anlaşılan hatta bu nedenle TEKEL'in rakı satışının bir yılda üç milyon şişe düşmesine neden olan sahte rakı olayı aldığı canlarla çok daha fazla gündemdeydi. Sahte rakı olayının bu skandala kadar nasıl kurumsallaştığını, aranan birinin babasının da sahte rakıcı olduğundan anlıyorduk.
Kendi büyüklüğünü kanıtlayıp AB ve ABD eksenine muhtaç olmadığını göstermeye yönelik bir anlayışın ifadesi olarak planlanan Afrika gezisi maalesef sahte rakı olayı ile çakıştı...


Bu yılın, Afrika yılı ilan edilmesini de, Afrika'ya açılma politikasını da kamuoyu pek iyi anlamış değil...Uygulayanlar da pek emin değiller ki gezinin süresi son anda daraltıldı. Afrika'nın en önemli ülkelerinden biri olan Kenya gezi planından çıkarıldı...
Resmi ağızlar bu gezinin amacını "İhmal edilen ilişkileri tazelemek, mevcut ilişkileri güçlendirmek ve yeni pazarlar keşfetmek" olarak ifade ediyor... Tabii, dünyanın en fakir, istikrarsız ve acılı kıtası olan Afrika'da bu hedefler ne kadar gerçekleşir ya da Afrika Yılı ilan etmek ne kadar gerçekçidir, tartışılıp duruyor...


Ancak, Başbakan tartışılan Afrika gezisindeyken, belki de gözden kaçtığı için tartışılmayan çok önemli bir gelişme oldu ve Türkiye İngiltere'de Filistin Sorunu'nu görüşmek üzere 25 ülkenin katıldığı toplantıdan "yer kalmadığı için" dışlandı...
Halbuki Ankara toplantıya katılmak için çok istekliydi ama davet gelmedi. İngiltere'nin öncülüğünde yapılan toplantıya Almanya'dan Katar'a, Norveç'ten Bahreyn'e herkes katıldı, bölgede olmalarına rağmen davet edilmeyenler, Türkiye dışında İran ve Suriye idi. Londra'daki toplantıda Filistin'e ait tüm sorunlar görüşüldü ve adeta Filistin AB'nin yeni ve gizli bir üyesi haline geldi.
Türkiye'nin bu çok önemli davet dışında kalması pek dikkat çekmedi ama galiba dış politikadaki en önemli gelişmeydi. Çünkü bu olay Türkiye'nin Ortadoğu'da bundan böyle gelişecek olan süreçte pek de etkili olamayacağını göstermekteydi...
Hafızaları tazelemekte fayda var... Filistin'de ve bölgede Arafat sonrası yeni ve taze bir süreç başladı...
Filistin Devlet Başkanlığı'na seçilen Mahmud Abbas farklı bir kabine oluşturdu. Başbakanlığa Ahmed Kurey atandı. Arafat'ın yakın çevresi gitti, teknokrat ve uzmanlardan kurulu yeni bir ekip geldi. Eski kabinedeki 24 üyeden 17'si değişti. Hatta El Fetih'in reformcu kanadı bu değişiklikleri yeterli bulmayarak, kabinedeki kimi isimlerin Arafat döneminde yolsuzluklara karıştığını öne sürerek dışlanmasını talep etti.
Kabinenin iç politikadaki birinci amacı Filistin'de ayyuka çıkan yolsuzluklarla savaşmak, dışarıda da İsrail'le ateşkes sağlamak. İngiltere toplantısında da bu yolsuzluklar gündem maddesi idi.


Bir aksilik olmaz ise, Filistin'in yeni yöneticileriyle Filistin Örgüt liderleri, İsrail'le ateşkesi görüşmek üzere bugün Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanıyor. Hatırlanacağı üzere Filistin-İsrail Zirvesi de 8 Şubat'ta gene Mısır'da yapılmıştı. Siyasal bir liberalleşme programını da hayata geçireceğini ilan eden Mısır yeni süreçte çok etkili gözükmekte...
Ne yazık ki, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün 5 Ocak'ta Filistin'i ziyaret etmesi, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Ankara'ya gelmesi ikili ilişki olarak kaldı...


Afrika'ya açılma politikasını hayata geçirirken kendi bölgemizde etkimizi yitirme süreci mi yaşıyoruz? Örneğin, Mısır'ın rolünü Türkiye neden üstlenemedi? İngiltere'deki Filistin toplantısının neden dışında kaldı? Bu süreç dışında kalan diğer iki ülkenin İran ve Suriye olmasının anlamı ne? Ortadoğu politikamızda yerli yerine oturmayan bir şey var... Afrika'da dolaşırken, bölgede emekli hale gelmeyelim de...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Dağıldınız..."   / 28-02-2005
 Bir soğuk, bir sıcak...   / 26-02-2005
 Bizi Ortaçağ'a yapıştıran tutkal...   / 21-02-2005
 Denktaş'a da bu dizi yaraşır...   / 19-02-2005
 Murat Aslan'ı Orhan Pamuk mu öldürdü?   / 14-02-2005
 Kürt, türban ve Amerikan alerjisi   / 12-02-2005
 Nedir bu sessizlik?   / 07-02-2005
 Kürtler, Aleviler ve yoksulluk...   / 05-02-2005
 Siyasetin ya da siyasetsizliğin sefaleti..   / 31-01-2005
 Keşke gitmeseydim...   / 30-01-2005
ERDAL ŞAFAK
İki cinayet
Basın özgürlüğü sadece demokrasinin değil,...
ALİ KIRCA
Dar vakitler
Yaşamak için daha ne kadar vaktiniz var,...
MEHMET ALTAN
Ortadoğu'yu kaybetmek...
Dünkü gazeteler, Etiyopya'dan...
Beyrut Şifresi:1559...
Lübnan’ın başkentindeyiz. Siyasi kulislerde yeni başbakan, halk...
Bakan'ın sır ölümü
Ukrayna'da eski İçişleri Bakanı, 5 yıl önce işlenen muhalif gazeteci...
Kader-bi
Kader-bi
Yani kader derbisi... G.Saray ile Beşiktaş maçı iki takım ve ligin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu