|
 |
 |
 |
|
| Bu adam Naz Elmas'a fena halde takık!
|
|
Her akşam radyo programında Naz Elmas'a şarkılar gönderip methiyeler düzüyor. "Naz'ım" diyor, "Elmas'ım" diyor. "Sabahları uyandığında bile güzel olma ihtimali olduğuna inandığım kız" diyor. Nehir Erdoğan'a yazdığı şiire gelince de lafı bir güzel kıvırıyor.
Off yoruldum. Ceyhun Yılmaz beni bitirdi. Adam çat burada çat kapı arkasında misali. İki dakika yerinde dur yahu! Tam anlamıyla 28 yaşında hiperaktif bir çocuk. Röportaj yapmaya Ulus'taki evine gittim. Bir baktım Best FM'de program konuğuyum. Fena halde karambole getirildim yani. Ya kaşı gözü oynuyor ya odadan odaya koşturuyor... En kötü ihtimalle çenesine vuruyor... Şöyle bir dakika düzgün oturması mümkün değil. Allah yakınlarına kolaylık versin. Hani bir Ceyhun Yılmaz röportajı yapana, üç gün kafa izni bedava... Evi bekar evi. Misafirperver mi? Sapına kadar. Komşulardan, sağdan soldan dolmaları, pastaları, börekleri bulmuş bir güzel masaya dizivermiş. Ama yemeğe fırsat bulabilirsen... Adam kurtlu ya, peşinden teyple dolanmaktan şaşkına döndüm. O da yetmedi. "Paltonu giy" buyurdu. Haydaa... Şimdi de siyah spor arabasındayız. CD çalara 'Ceza'yı taktı. "İyi de nereye Ceyhun?" "Radyo programıma, sen de konuk olacaksın..." "Aaa! Nasıl yani, kaçta?" "Beşte!" "E saat beşe on var Ceyhun..." Görmesem inanmazdım, hiç hazırlıksız paldır küldür daldık stüdyoya. Benim ne işim vardı bilmiyorum ama acayip gırgır bir program olduğunu biliyorum. Yoksa siz de onu Okan Bayülgen'e, Cem Yılmaz'a ya da Beyaz'a benzetenlerden misiniz? İşte Ceyhun'un cevabı: "Siyah giyiyorsun 'Cem Yılmaz' diyorlar. Şov programı yapıyorsun 'Okan Bayülgen' diyorlar. İsmim Ceyhun Yılmaz, annem-babam koymuş. Biraz da yavaş vurun be! Sırf bu sebeplerden dolayı marangoz mu olsaydım?"
***
* Hiperaktif misin? Evet. Hem hiperaktif hem duygusalım. İntihara sürükler valla!
* İntihar edesin var mı? Hayır asla! Allah'ın verdiği canı alamam da...  Benim gibi bir adamı normal bünye kaldırmayabilir. Bende anormal bünye olduğu için...
* Nasıl anormal? Her sabah 9-10 gibi bütün gazeteleri okumuş olurum. Sonra ekibimle o günkü gazetelerden haberler kesiyoruz 'Ceyhun Yılmaz Şov' için. Sonra Hayat Bilgisi'nin çekimlerine gidiyorum. Haftada 4 gün. Çekimden çıkıyorum radyoya zor yetişiyorum. Her akşam Best FM'de program yapıyorum. Ve her gece televizyon programı yapıyorum Cine5'te.
* Ee bu arada sosyal ve aşk hayatın gümbürtüye gidiyor herhalde... Öpüşemiyorum valla! İşte böyle röportajlara denk gelirse bir şeyler yaşıyoruz.
* Öpüşemiyor musun? Ne alakası var? Anlamadı... Sessizlik... Ben de jeton çok şükür düşer ve kahkaha molası)
* Ne zamandır sevgilin yok? Geçen seneden beri. Aslında son zamanlarda bir kızdan çok hoşlanıyorum. Aşk diyebileceğimiz bir sistem var aramızda
* Nasıl bir sistem bu? İşte sabahları kalkarsın ilk onu düşünürsün, mesaj gelmiş mi bakarsın, akşam uyurken onu düşünürsün. Bazen artık sırf düşünmek sıkar, sabah akşam görüşürsün. Böyle bir sisteme kendisiyle girmek istedim ama o istemiyor artık bakacağız.
* Reddedilince pes eder misin? Daha önce reddedilmedim valla. Çünkü reddedileceğim bir ortama kendimi sokmam. Ben Tuğçe Kazaz'la birlikte olayım demiyorum. Naz Elmas diyorum ama...
* Haydaa... O zaman Naz Elmas da reddetmeyecek seni yani? Bilmiyorum ama her akşam programımda kendisine şarkılar gönderip methiyeler düzüyorum.
* Ne diyorsun? "Naz Elmas" diyorum, "Sabahları uyandığında bile güzel olma ihtimali olduğuna inandığım kız" diyorum. 'Kenan Doğulu'yla beraberdir' diyorlar yalan! Kenan kısadır, zannetmiyorum!
* Sen çok mu uzunsun? En azından Naz'ımla hemen hemen aynıyım.
* Naz'ım  falan ha? Ben yalnız kalınca öyle demeyi tercih ederim, prova yapıyorum!
* Tanışıyor musunuz Naz Elmas'la? Hiç! Hayatta canlı görmedim. Hiç araşmadık da... Şu anda kendisiyle kitle iletişim araçlarıyla ilişki kuruyorum!
* Cidden istiyorsun yani?.. Yok sadece taktım kafaya işte... Ha Nicole Kidman, ha Naz Elmas!
* Sen Nehir Erdoğan'a da şiir yazmışsın... "Durmazsın biliyorum, ismin gibi akıp gittin ömrümden..." Yani yazabilirim, sana da yazabilirim.
* İyi de ben senin durduk yere niye ömründen akayım ki? Şiirin ismini Nehir de koyabilirdim. Hatta Nehir de izin verdi. Ama spekülasyon olmasın diye adını 'Ceyhun' koydum. Ceyhun ne demek? Akan nehir demek.
* Orası tamam da bayram değil seyran değil, neden Nehir'e şiir yazdın? Çok seviyorum Nehir'i.
* Hangi anlamda? Aranızda hiç ilişki oldu mu? Ben bir kaza geçirdim, geçmişimi hatırlamıyorum.
* Bu oldu demek mi? Hatırlamıyorum ya... 'Hatırlamıyorum'dan başka cevap yazarsan senin güvenilirliğine inanmayacağım. (gülüşmeler)
* Senin gibi adamla yapamam diyen var mı? Var. Her gün başkasıyla sevişir gibi bir durumumuz var ya...
* Var mı? Tabii ki yok! Nasıl olsun ki yani? Ben genç kız gibiyim, hissetmeden yapamam. (gözler fıldır fıldır...)
* Yalan söylediğin o kadar belli ki... Bazen görüştüğüm, ara sıra öpüştüğüm, öpüşmelerin sevişmeye vardığı toplantılar oluyor. Ama o insanlar sevgilim olmadıklarını biliyorlar.
* Nasıl insanlar bunlar? Bonkör insanlar! Saçma bir hayat bu ya. Ben aşık olmak, aynı kızın omzunda uyumak istiyorum. Hedefim bu. Başarabiliyor muyum? Hayır. Geçen sene çok ciddi bir sevgilim vardı. O varken herkesi erkek zannediyordum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
