kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Altan Tanrikulu @ SABAH
 

Ahmet Bey'in Defteri

Ahmet Bey 48 yaşında.. İstanbul'da herhangi bir semtte oturuyor.. Her hangi bir meslekte herhangi bir yerde çalışıyor.. Ailesine, ülkesine, devletine, geleneklerine bağlı.. Bir erkek çocuk sahibi ve Fenerbahçeli..
Ahmet Bey'i Fenerbahçeli yapan ilk maç tam 41 yıl önce oynandı.. 41 yıl önce Ogün'lü, Selim'li, Aydın'lı Fenerbahçe Kupa Galipleri Kupası'nda Rumen Petrolul'u, K.İrlanda'dan Linfield'ı eliyor ve ilk kez çeyrek finale çıkıyordu.. Ve Fenerbahçe taraftarı çeyrek finali seyretmek için yılbaşının geçmesini, baharın gelmesini bekliyorlardı.. Pek alışık değillerdi böyle şeylere ve ileriki yıllarda da pek göremeyeceklerdi böyle şeyleri..
Macarların ünlü takımı MTK ile eşleşti Fenerbahçe.. Budapeşte'de 20 yenildi.. İstanbul'da 3-1 yendi.. İşte Ahmet'in ilk seyrettiği maç o maçtı.. Macarlar darmadağın olmuş, Ogün Altıparmak'ın 2, Selim Soydan'ın bir golü İnönü Stadı'ndaki 40 bin taraftarı ayağa kaldırmış, radyoları başındaki binlerce Fenerbahçeli'yi sokağa döktümüştü..
Kurallara göre averaja bakılmıyordu. Roma'da üçüncü bir maç yapılacaktı.. Fenerbahçe yine iyi oynadı ama bitime 4 dakika kala yediği tek golle Kupa Galipleri Kupası'na çeyrek finalde veda etti.


Küçük Ahmet o günden beri her hafta maçlarla ilgili küçük notlar tuttu. Fenerbahçe'nin kılpayı elendiği MTK'nın finalde kupayı Sporting Lizbon'a kaptırdığını not düştü bir yere.. Ve aynı yılın UEFA Kupası'na kazanan takımı olarak bir İspanyol ekibinin ismi yazılıydı Ahmet Bey'in not defterinde.. Finalde bir başka İspanyol Valencia'yı yenen Real Zaragoza'ydı 1963-64 sezonunda UEFA Kupası'nı kazanan takım..
Fenerbahçe 41 yıldır bir daha ne çeyrek final yüzü gördü ne de yılbaşından sonra Avrupa Kupası maçı yapma heyecanı yaşadı.. Hep imrenerek baktı Galatasaray'a ve Galatasaraylılar'a..
Neuchatel zaferine sevindi Ahmet Bey.. Çünkü İsviçre lobisine kazanılmış bir zaferdi o maç.. Ali Şen'inden Turgut Özal'ına kadar bütün Fenerbahçeliler seferber olmuştu o maçın iptal edilmemesi için..
Monaco zaferine sevindi Ahmet Bey.. Çünkü bir Türk olarak göğsü kabarmış, Prekazi'nin golüyle ayağa fırlamış, Mustafa Denizli'nin haykırışlarıyla gözlerinden yaşlar gelmişti..
Leeds maçında yine ülkesi için tuttu Galatasaray'ı Ahmet Bey.. Arsenal maçında yine bayrağını, gururunu, Türklüğü'nü düşünerek bir geceliğine daha Galatasaraylı oldu..
Ama Ahmet Bey Fenerbahçeli'ydi.. Türkiye'nin en güçlü camiası, en güçlü takımı olduğuna inanırdı Fenerbahçe'nin.. Bu kadar potansiyeli yüksek bir takım neden Avrupa'da tur atlayamaz diye düşünür dururdu günlerce, not defterini karıştırırken..


Oysa Fenerbahçe hep büyük paralarla büyük teknik direktörler, büyük futbolcular almıştı.. Hep sükseye inanmıştı, hep "Türkiye'nin en büyüğü" olduğunu vurgulamıştı..
Şampiyonluk sayılarıyla övünmüştü..
Ahmet Bey 1994-95 sezonundan ümitliydi.. Çünkü takımın başında Osieck vardı ve Fenerbahçe mükemmel futbol oynuyordu. Yıldızlara dayalı bir sistem yoktu. Ligde 4 maçın 4'ünü de kazanmış, son hafta Kocaelispor'u 5-1 yenip gole boğmuştu sarı-lacivertli takım.. UEFA Kupası'nda ise önelemede Azerbaycan şampiyonu Turan'ı 5-0 ve 2-0'la elemişti..
Uzun yıllar sonra iş yapacak gibi gözüküyordu Osicek yönetimindeki takım.. Ve rakip Cannes'dı.. Fransız rakibi karşısında ilk maçın ilk yarısında başa baş oynadı Fenerbahçe.. Ahmet Bey televizyon başında oğlu Sinan'la birlikte hop oturup, hop kalkarak izledi maçı.. Devre arası oğlu, "Baba skor ne olursa olsun rövanşa götür beni, hiç stada gitmedim" deyince Ahmet Bey sözü verdi..
İkinci yarıda haksız bir penaltı, ardından gelen üç gol ve 4-0'lık skorla döndü Fenerbahçe, Fransa sahillerinden..
Rövanşta Neuchatel zaferini, 3-0'dan 4-3'e giden Galatasaray maçını hatırlayan taraftarlar "Beş, beş" tezahüratlarıyla takımı desteklediler. Ahmet Bey ve oğlu Sinan da oradaydı.. Maç beşli skorla bitti ama kazanan Cannes'dı, Fenerbahçe değil..
Ahmet Bey, defterini artık oğluyla birlikte tutuyordu.. O gece maçın detaylarını yazdılar, sezon sonuna kadar da Avrupa Kupası'nda tur atlayanları takip ettiler.. Fenerbahçe'nin elendiği UEFA Kupası'nı Parma kazandı. Ama asıl sürpriz Kupa Galipleri Kupası'ndaydı.. İspanyol Real Zaragoza, favori Arsenal'i, Nayim'in 40 metreden attığı golle devirip kupaya uzanıyordu..


Ahmet Bey ve oğlu Sinan bu akşam Kadıköy'de olacaklar.. Artık maçlara daha rahat gelip gidiyorlar.. Ve ilk kez baba-oğul olarak bir heyecanı yaşayacaklar.. Yeni yılda ilk kez Avrupa Kupası oynayacak Fenerbahçe.. 41 yıl aradan sonra Türkiye'nin Avrupa Kupaları'ndaki tek temsilcisi Fenerbahçe..
Ahmet Beyler, onları oğulları Sinanlar çok sıkıldı yurt içindeki çekişmelerden, transferlerden, kaoslardan, krizlerden.. Uzun yıllar sonra ilk kez istikrar var kulüpte.. 10 yıl önceki gibi Cannes-Van
olaylarını bahane edip koltuğa oturmaya meraklı kimseler de gözükmüyor ortalarda..
Fenerbahçe taraftarı Avrupa'da başarı istiyor artık.. Ve en önemlisi hiçbir şey yapamadığı Avrupa Kupaları'ndan ikisini kazanmış bir rakipten daha güçlü görüyor kendini..
O yüzden bu akşamın, bu turun favorisi Fenerbahçe..
O yüzden Zaragoza dahil her takımı eleyebilir ve rahatça uzanabilir kupaya Fenerbahçe..
Ama Ahmet Bey'in defterindeki notlara bakarsak da bu akşam dahil her rakibine elenebilir Fenerbahçe..
Seçim Daum'un.. Seçim futbolcuların..
Top artık onlarda .. Bizlere en azından maç bitene kadar susmak düşüyor artık..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Affetmek   / 15-02-2005
 Kusursuz bir takım   / 14-02-2005
 Babalar ve kızları   / 11-02-2005
 Düdüğün gücü   / 10-02-2005
 Daum çözemedi   / 06-02-2005
 Hey Pierre, buradayız!   / 03-02-2005
 Ne finali?   / 31-01-2005
 Lütfen dışarı çıkın!   / 27-01-2005
 Bravo Serhat   / 24-01-2005
 Yıldırım neyin peşinde ?   / 20-01-2005
YILMAZ ÖZDİL
Pompacılar...
Mütevazı bir Renault Spring...
KENAN ONUK
Önce UEFA
Fenerbahçe, UEFA Kupası'nda...
ALTAN TANRIKULU
Ahmet Bey'in Defteri
Ahmet Bey 48 yaşında.. İstanbul'da...
RECEP GİRGİN
Miwa ve Bilgecan
1.AYAK: Ağır kilosuna rağmen...
HAYRİ ÜLGEN
Rıza'yı rahat bırakın
Öncelikle şunu söylemek istiyorum.
VEDAT BAYRAM
Toplantı fiyaskosu
Türk futbolunda kural hataları,...
Sekse izin varsa Viagra'ya da vardır
Sekse izin varsa Viagra'ya da vardır
Kardiyoloji-Koroner Yoğun Bakım Şefi Dr. Genco Yücel "Seks kalp için...
İran'da yanlış füze alarmı
İran'da yanlış füze alarmı
Dün saat 15.30 sularında İran'ın Dailam kentinde bir patlama yaşandı.
Külotsuz çorap!
Külotsuz çorap!
İngiltere Moda Haftası'nda 2006 kış kreasyonunu tanıtan Japon modacı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu