|
|
|
|
Yatak dışında kelepçeye karşıyım!
Şirinciğim (Şirin Sever), ne olur yapmayın benim de bir ailem var... Memed Bey (Memed Güler) kardeşim, tamam ailem Mersin'in önde gelen ailelerinden biri değil ama vallahi çok kızarlar bana... Tamam, GÜNAYDIN'ın cumartesi günkü manşetini görünce (Hatırlatma: Gamze Gözalan midesine 'kelepçe' taktırarak 65 kilo verdi!) ilk olarak 'Yatak dışında kelepçeye karşıyım!' cümlesini söylemiş olabilirim ama ben şaka bazında şey etmiştim!.. Ben Türk basınının yeni yükselen bir ismi sayılırım. Ülkemiz gelenek, görenek ve aile yapısına zarar verecek bu cümleyle güneşten parlak geleceğimi baltalamak istiyorsunuz. Fakat biz şişmanları böyle Bizans oyunlarıyla sindiremezsiniz... Ama yemediler... Eğer gazetemizin yayına hazırlandığı şu kritik saatlerde bir değişiklik olmazsa zevzekliğimin sonucuna katlanmak zorunda kalacağım. Ve o cümle bu yazının başlığında kalacak!..
TELEFONUM SUSMADI Nedense Gamze Gözalan'ın, midesine kelepçe taktırıp 65 kilo verdiği haberinin yayımlanmasından bu yana telefonum hiç susmadı. Annem bile arayıp bu kelepçe vakasından söz edince, dayanamayıp Gamze Hanım'ı aradım. Şişmanlar arası gizli bir sinerji sonucu diyaloğun dördüncü dakikasında senli benli olmuştuk. İlk sorum canının yanıp yanmadığına ilişkin oldu. Tabii bir de ameliyat izi kalıp kalmadığı konusunda endişelerim vardı. Yani gerekirse Gamze, bikini giyebilecek miydi?
ARTIK ÇOK DAHA HAFİF Ameliyat, dört tane küçük delik aracılığıyla yapılmıştı. Normale dönmesi ise dört gün sürmüştü. O günlerde bu operasyon 9-10 milyara mal olmuştu. Ve hayatının sonuna kadar midesinde kelepçeyle yaşayacaktı. Ve o artık geçmişe göre tam 65 kg. daha hafifti... Gamze'nin ameliyat öncesinde yaşadıklarıyla tüm şişmanların ülkemizde yaşadıkları fena halde örtüşüyor. Şişman rollerinden, rol aldığı dizilerde jön kılıklı adamlara asılmaktan, duygusal birikimini sırf şişman olduğu için seyircilere aktaramamaktan çok sıkılmış! Her gün işe giderken yeni projeler yaratmış. Bir şişman kadının yaşadığı hezeyanları çekmek istememiş ama olmamış. Üstelik günlük hayatında hoşlandığı insanlarla birlikte olmak konusunda bir sorun yaşamamış. Son beş yıldır da nişanlıymış ve çok mutluymuş. (Canım, Allah tamamına erdirsin...) Eveet dostlarım kısaca hikaye böyle.
İŞTE ÖĞRENDİKLERİMİZ Peki biz bu hikayeden neler öğrendik: 1. Kelepçe aslında faydalı bir şeydir! 2. Sevgililer Günü, doğum yıldönümü filan gibi tarihlerde artık eşler şişman sevgililerine tek taş yüzük yerine kelepçe hediye etmeli. 3. Artık fok balığı kıvamından somon balığı kıvamına transfer olduğundan, şişman bir kadının başrolde oynayacağı filmin baş rolüne kendimi öneriyorum. Jön Özcan Deniz, kötü kadın ise Gamze Özçelik (canım güzellik de bir yere kadar) olmalı. Başroldeki kadın birtakım olaylara kızınca sevgilisi (Özcan Deniz) 'Aşkım sana içecek bir şeyler hazırlayayım' demek yerine 'Sevgilim sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım' demeli. 4. Kelepçe ameliyatından bir ay önce özel olarak kampa girip börek, pizza, kuru pasta, kebap gibi gıdalar tüketilmeli yoksa bünye ifrazat yapar... 5. Bize şişko deniyorsa; zayıf kadınlara solucan ya da zargana türü küçük düşürücü isimler takılmalı...
RAHŞAN GÜLŞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|