kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Ne mutlu "mutluyum" diyene!

Türk medyası önceki gün mutluluktan uçuyordu manşetlerinde. Devletin bir kurumunun; milletin "hissiyat"ına dair yayınladığı bir anketin haberleriyle. Buna göre: Milletimizin yarıdan çoğu mutluydu. Ne mutlu!
Bu haberleri okuyan bizler; hepimiz, mutluluktan uçabilirdik artık. Devlet bize mutlu dediğine göre, mutluyuzdur öyle değil mi?
Devletten daha mı iyi bilecektik sanki mutlu olup olmadığımızı?
Yine de... Daha farklı da gelişebilirdi olay. Örneğin:
"Mutlu olunacaaaaak! Ol!"
İşte o kadar!
Daha önce defalarca mutlu olmamış mıydık sanki böyle "emir-komuta" zinciri içinde...
Buna da şükür.


Latife bir yana... Biz, yapılan anketin doğruluğuna sonuna kadar inananlardanız...
Lakin... Bizi asıl mutlu (!) kılan ve tebessüm ettiren; anket sonuçlarını, medyamızın manşetlerine ve köşelerine taşıyış biçimi oldu.
Sizce hangisi daha çok haber değeri taşıyordu?
Yüzde 60'ın mutlu olması mı?
Yoksa yüzde kırk'ın mutsuzluğu mu?
Mutluluk; olması gereken, normal bir insani duygu değil miydi?
Yani...
Esas olan herkesin, her an mutluluğudur. Mutsuzluk istisna...
Yani... Herkesin sağlıklı olması normaldir, olması gerekendir.. Hastalık istisna.
Trafiğin kesilmeden akıp gitmesi normaldir mesela... Trafik keşmekeşi istisna...
Hangisi haber peki; hangisi konuşulması, düşünülmesi gereken rakamlardır, söyleyin... Ya da yazın...
Mesele; bardağın yarısının boş mu, dolu mu olduğu meselesi değil yalnızca.
Mesele çok daha önemli aslında...


Hepsini geçin. Devletin vatandaşına sorduğu "umutsuzluk" sorusunda durun.
Devlet soruyor, vatandaş yanıtlıyor.
Sonuç:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 25'i çok umutsuz.
Yani sokakta gördüğünüz her dört kişiden biri çok umutsuz.
Hiç umudu yok gelecekten... Hiç... Siz buna da gülüp geçebilir misiniz? Diyebilir misiniz ki, işte vatandaşın "yüzde yetmiş beş"i umutlu? Buna da sevinebilir misiniz?
Sokakta, karşınıza çıkan her dört kişiden birinin, hayattan hiçbir umudu kalmamış insanlar olduğunu bilmeniz, sizi gelecekten umutlu kılabilir mi?
Aylardır, günlerdir yazıp durdurduğumuz bu işte... Mesele yoksulluk edebiyatı filan değil... Ama, diyoruz ki, bu rakamların ifade ettiği tablo, sizi de kuşatır şiddetinde.
Her dört kişiden biri işsiz. Her dört kişiden biri ruh hastası. Her dört kişiden biri umutsuz.
Bu fotoğraf sizi korkutmuyor mu?
Fotoğrafı somutlaştırın isterseniz: İstiklal Caddesi'nde durun mesela, önünüzden geçenlere bakın. Her üç kişiden sonra, mutlaka bir "umutsuz vaka" geçecek önünüzden... Her üç kişiden sonra.
Onunla aynı dünyayı, aynı ülkeyi, aynı hayatı paylaşırken; siz nasıl umutlu, nasıl mutlu olabileceksiniz?
Kapınızı zincirleseniz ne yazar? Her sokağa polis dikseniz ne yazar? Umutsuzluğun eline kelepçe takabiliyor musunuz;umutsuzluğun kapısına polis dikebiliyor musunuz?


"Geriye göç"ü konuşmanın zamanı gelmedi mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu Yalnızca Sitem   / 11-02-2005
 "Kar"amsar olmadan!   / 10-02-2005
 Sizin en şiddetli kışınız hangisiydi!   / 08-02-2005
 Her pazar isyan!   / 05-02-2005
 Türk televizyon tarihinin en yüksek reytingi!   / 03-02-2005
 Alternatif!   / 01-02-2005
 Bir lider aramak!   / 29-01-2005
 Bu dünya kime kalmış?   / 27-01-2005
 Şimdi Hagi zamanı!..   / 25-01-2005
 Nerede o gelecek bayramlar!   / 22-01-2005
ERDAL ŞAFAK
Utandıran cimrilik
Bir yıldır pek...
ALİ KIRCA
Ne mutlu "mutluyum" diyene!
Türk medyası önceki gün...
MEHMET ALTAN
Kürt, türban ve Amerikan alerjisi
Son haftanın yüklü...
52 kez uyarılmış
ABD'de sivil uçuşların güvenliğinden sorumlu Federal Havacılık...
Papaza 50 milyon Euro rüşvet
Yunanistan'da bir subay ve bir yargıç kadın ticareti; bir papaz 50...
Beşiktaş 4. büyük
Beşiktaş 4. büyük
Başkan Yıldırım Demirören'le ilişkilerimiz çok iyiydi. Beni futbolu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu