kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Günde beş vakit fazla, iki vakit yeter mi?
Psikopatik eşk neyse onu yaşiyah..
Şaka

Günde beş vakit fazla, iki vakit yeter mi?

Uzun süredir "Neden türban kavgası yapmayı bıraktık" diye merak ediyordum.
Sonunda yine başlattık bu kavgayı. Herhalde hepimiz rahatlamışızdır.
Laikçiler nedense türbanın mütedeyyin kesim kadınını özgürleştirdiğini anlamak istemediler. O kesimin kadını türban sayesinde evinden çıkabildi, siyasete, toplumsal yaşama katıldı. Hatta televizyonların kadın matinelerinde türbansızlarla birlikte göbek de atabiliyor.
Mukaddesatçılar da, nedense türbanı muhalif siyasal bir simge olarak sunmaktan vazgeçemediler. Oysa şimdi türbanlılar iktidarda. Neticede türbanlı ve başı açık yoksullar yine yoksul.
Eskiden bazı başı açıklar iktidar rantını paylaşırdı. Şimdi bunu bazı türbanlılar da yapıyor.
Ama işi gerip, ideolojik kavga zemininde ele almak galiba keyifli oluyor. Mümkün olsa da "Dini İnançlar"ı bu kamplaşmanın dışında tutmayı başarabilsek.
28 Şubat post-modern darbe döneminde eşim Canan Barlas ve ben susturulduğumuz için, yıllardır birlikte olduğumuz çevrenin bazı insanları bile bize "Bunlar şeriatçı" diye bakmaya başlamışlardı. Bir gün bir davetteydik. Çok eski dostlarımızın bize soğuk davrandığını gören Canan, "Bunları oğlumuzun nişanına çağırmayı unuttuğumuz için kırgınlar bize" dedi. Ben "Yok, ondan değil. Bizi şeriatçı gördükleri için mesafe koyuyorlar" dedim.
Bunu kanıtlamak için de, bize soğuk davranan eski bir hanım tanıdığımızın yanına gittim, Canan'ı da alıp, oturdum. Sosyetenin ünlü bir ailesine üye olan o hanıma "İyi şeyler oluyor. Erbakan bizim eve yerleşti. Onu ikna ettim. Bundan sonra beş vakit değil, iki vakit namaz kılmayı kabul etti. Ayrıca bundan sonra Hac mevsiminde Mekke'ye değil, Paris'e gidecek" dedim.
O hanımın yüzü güldü. "Nihayet doğru ve mantıklı şeyler yapmaya başladınız" dedi.
Canan'a döndüm, "Durumu anladın mı" diye sordum.
Nazlı Ilıcak Tercüman'daki yazısında, daha önce Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'le görüşen Fransız Parlamento Başkanı Jean Louis Debre'nin anlattıklarını şöyle yazmıştı:
-Özkök, "ordu bünyesinde, 5 vakit namaz için baskı yapıldığından" söz etmiş. Bu baskı, mesai saatleri içinde namaza gitmek isteyen askerlerin ısrarlı davranması mı, yoksa, aynı camiada beraberce yaşayan ordu mensuplarının birbirlerini etkileyerek namaz kılmaları mı, tam anlayamadım. Ama belli ki, ortada namazla ilgili bir şikayet var.
Org. Özkök'ü ne tanıyorum, ne de bu konuları konuştum. Ama ne demek istediğini ve Fransız politikacının bunları nasıl anlayıp, ne şekilde yansıttığını da görebiliyorum. Dünya gerçeklerini bilen, anayasal demokrasiye bağlı ve dine saygılı bir asker Org. Özkök. Nitekim, Genelkurmay'dan "Söz konusu ziyarette Sayın Genelkurmay Başkanı, ne 'AB içinde dincilere karşı daha etkili bir mücadele vereceğimize inanıyorum' veya bu anlama gelecek bir ifade kullanmış, ne de 'Ordu bünyesinde beş vakit namaz için baskı yapıldığından' söz etmiştir'' şeklinde bir açıklama da geldi.
Önceki gün Zaman'da dini konulardaki sorulara cevap veren Ahmet Şahin'e "Cuma günü yolculuk yapılır mı" diye sormuştu okurlarından biri. Belli ki yolculuk yüzünden "Cuma Namazı"nı kaçırmak meselesine takılmıştı:
Şahin'in verdiği cevap da özetle şöyleydi:
-Geçerli mazeretinden dolayı cumayı kılamayanlar da olabilir. Bunlar tümüyle ibadetten de mahrum kalmış sayılmazlar. Çünkü cumayı kılamayanlar yerine geçen öğleyi kılarlar. Böylece öğle vaktinin ibadetini yapmış olurlar. Bu sebeple cuma vaktinde öğrencinin imtihanı, doktorun ameliyatı, resmi görevlinin nöbeti gibi ihmal edilemez işleri olanlar, görevlerini bırakıp da cumaya gitme mecburiyetleri söz konusu olmaz. Çünkü kılamadıkları cuma namazı yerine kılabilecekleri öğle namazı vardır.
Her gün, beş vakit namazını kılmak için komutanından izin isteyen askere, bir general "Olmaz" dediği zaman bu tartışılır oluyor. Bunu İslam ulemasından biri söylediği zaman da, tartışılmadan kabul ediliyor.
Kenan Evren de yurt gezilerinde kadınların baş örtüsünün sebebini "Yemek pişirirken saçları yemeğe düşmesin diye" şeklinde anlatmaya çalışırdı. Anlatamadı ki, hala başörtüsü bir kriz konusu.
Özetle dini ne siyasete, ne de idareye karıştıracaksınız. Hele kavga konusu hiç yapmayacaksınız. Emir demiri keser ama inanca işlemez.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Abdullah Gül, Condoleezza Rice ve Yılmaz Erdoğan..   / 09-02-2005
 Yamyamlar misyonerleri gerçekten yedi mi?   / 08-02-2005
 İktidardaki muhalefete kim muhalefet edebilir?   / 07-02-2005
 Tek beklenti "Hanut" mu?   / 06-02-2005
 Akıl kirlenmesi en büyük tehdidimizdir   / 05-02-2005
 Sosyal demokrasi, Anti-Amerikanizm midir?   / 04-02-2005
 Türkiye'nin Karamehmetler'e ihtiyacı hep vardır   / 03-02-2005
 Küçük Örsan büyümüş, CHP'de listeye girmiş..   / 02-02-2005
 Irak'ta seçimi yapmak başlı başına bir başarıdır   / 01-02-2005
 Baykal Semranım, Sarıgül de Sinem gibiydiler   / 31-01-2005
REHA MUHTAR
Kar
Odamın dışında lapa lapa kar...
MAHMUT ÖVÜR
Topbaş nasıl değişti?
İstanbul Büyükşehir Belediye...
HINCAL ULUÇ
Cezayı en suçsuz olan aldı!..
Kitlesel bir günahın...
EMRE AKÖZ
Avro mu, yuro mu?
Kar engeline takılmazsam bugün...
MEHMET BARLAS
Günde beş vakit fazla, iki vakit yeter mi?
Uzun süredir...
SAVAŞ AY
Biz ayrıldıktan 3 saat sonra skandal patlamış...
Şike De Var Mafya Da
Şike De Var Mafya Da
Federasyona mafya karışır, kulüp hakem seçerse futbolumuz...
Balçıkta uçuyor
Balçıkta uçuyor
Galatasaraylı futbolcular Ribery'nin süratine ve tekniğine hayran...
AB için 'check-up raporu' hazırlandı
Dışişleri Bakanı Gül tarafından Bakanlar Kurulu'na sunulan raporda,...
Bir röportajın anatomisi
Erdoğan'ın sözleri nasıl oldu da başörtüsünü yeniden gündeme oturtup...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu