Paranoya

Ne yazık ki ligimizde son 2 sezonda Ali Aydın'dan sonra ikinci kez bir hakem tarafından "kural hatası" yapıldı. Bu maça kadar beni düşündüren olay, Almanya ve Belçika'daki şike skandallarıydı. 2 hafta önce patlayan skandalda geçen hafta Dinamo Dresdenli 5 oyuncunun evlerinin aranmasına ve Belçika'da bir kişinin tutuklanmasına kadar giden olayların ardından Türkiye'yi düşündüm. Birkaç yıl önce telefon konuşmalarının dinlenmesinin ardından Sadık İlhan'ın hapis yatmasından bugüne kadar uzanan olaylar zincirini...
Futbol Federasyonu bunun önüne geçmeye kararlı olduğunu her defasında vurguluyor. Ama bu tip haberlerin üst üste gelmesinden sonra toplumda meydana gelen paranoyayı nasıl temizleyeceğiz, orası meçhul. Örneğin bir arkadaşım beni arayıp, "Bilmem ne maçında satış varmış, haberin var mı?" diye sorabiliyor. Bir arkadaş ortamında bir başkası "Şampiyonluğu bilmen ne takımına vereceklermiş, öyle duydum" filan diyebiliyor. Bir başkası ise "Bilmem ne takımının siyasi yönden arkası sağlam. Bu sezon kesin şampiyon" yorumunu yapabiliyor. En azından önceki akşam Beşiktaş tribünlerindeki tezahüratları bir düşünün! Yani insanlar mutlaka ortada birşeylerin döndüğüne inanıyorlar. (Geçmişte yaşananlara bakarsak paranoyaya kapılanlar haksız da sayılmaz!)
Bu tip haberlerin bir çoğunun aslı astarı yok, gerçekle alakası hiç yok. (Varsa bile ispatlanması gerekiyor.) En acısı, sahada gerçekten alnının teri ile mücadele edip hakettiği başarıyı kazanan teknik adamlar, yöneticiler, futbolcular hatta hakemler toplum gözünde hakketmedikleri şekilde zan altında kalabiliyorlar.

Korksun mu, korkmasın mı?
Tabii Müftüoğlu fazla bir düdük çalınca bütün bunlar kendi gündemimde de ikinci sıraya düştü. Beşiktaş-G.Birliği maçı büyük ihtimalle tekrarlanacak. Geçtiğimiz haftalarda Belçika Ligi'nde Anderlecht-La Louviere maçında Anderlechtli Baseggio'nun kaleye çektiği ve golle sonuçlanan şutta top havada patladı! Hakem de golü vermişti. Ama Belçika federasyonu maçın tekrar oynanmasına karar verdi.
Kuddusi Müftüoğlu bu maçta kaleci Ömer'in endirekt vuruşu kullanmasından sonra Baki'nin topu elle durdurup yeniden atışı kullanmasına da devam dedi. İlginç bir nokta daha var. Beşiktaş'ın bu sezon aldığı 9 galibiyetin 8'in de hakemler, haftanın en kötü ilk veya ikinci notunu almışlar! (Yaklaşık 2 yıl önce Sinan Engin "Korkma Kuddusi, ben seni korurum" dememiş miydi? Zamanın gazetelerinde de bir hayli yer bulmuştu...)

Yeniler Cimbom'u ateşledi!
Anlayacağınız bu işler karışık işler. Biz yine ligimize dönelim ve özellikle Denizlispor ile Kayserispor'u kutlayalım. Gözler bu hafta yeni transferlerdeydi. Anelka'yı eleştirmek için çok erken. Alex de ilk maçında biraz uyum sorunu yaşamıştı. Ama yeni transferlerin G.Saray'ı ateşlediği kesin. Bildiğiniz ateşlemeden değil bu, Ayhan'ın, Ergün'ün ve Conceiçao'nun G.Antep maçındaki yıldızlaşmasına dikkati çekerim. Yeniler gelince forma aslanın ağzına girdi, oradan olmak kolay olmayacak. Beşiktaş'ta Koray oynadığı 64 dakikada iyi işler yaptı, bir de asist yaptı. Üstelik ilk maçı bu, daha ne yapsın...