kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 
Evet, itiraf ediyorum!
Garip trafik cezaları!
Korsancı Süleyman!

Evet, itiraf ediyorum!

İtiraf ediyorum! Geçenlerde birkaç gün arayla hem evim hem de otomobilim soyuldu, sadece yakınlarım ve üç beş dostumla paylaştım ama polise başvurmadım, vuramadım!
Peki, neden şikayetçi olmadım, ve "çalınan"ların peşinden gitmedim?
Oysa, çok üzülmüş, harap olmuştum, -kim ya da kimlerse- karşıma çıkmalarını istemiş, hatta onları parçalamayı geçirmiştim aklımdan!
Son günlerde hırsızların gadrine, gazabına uğramış on binlerce kişi iyi bilir ki durum feci bir şey, çok acıtıcı ve incitici..
Sadece maddi kaybınız için değil, içinizi yaktığı, mahremiyetinize daldığı, pahada olmasa bile "çok özel" bulduğunuz, anılar taşıyan kimi "değer"lerinizi götürdüğü için kahredebileceğiniz bir vaka...
Ama buna rağmen...
Bir akşam vakti geldiğim evimi tarumar halde bulduğumda da...
Üç beş dakika için ayrıldığım otomobilime yeniden dönüp de arka koltuktaki çantamın ve torpido gözündeki üç beş parçanın alınmış olduğunu farkettiğimde de...
Ne "155 imdat" diyebildim, ne de yakın bir karakola uzanabildim...
Öylece, sakin sakin bekledim, bir koltuğa çöküp gözlerimi tavana diktim ve birkaç saat boyunca telefonlara bakamadım, yarım kalan işlerime devam edemedim..,.
Belli ki hırsızlar, güneşin batışından hemen sonra evime girmişler ve deyim yerindeyse polis baskınları sonrası filmlerde de çokça gördüğümüz yani "her bir şeyin sere serpe olduğu dokunulmamış tek bir köşenin kalmadığı " bir hane bırakıp, alıp götürmüşlerdi "yükte hafif, pahada ağır"ları..
Otomobil ha keza... Öğle saatleriydi, Tarlabaşı'ndaki Kültür Bakanlığı Bölge Müdürlüğü'nün önüne park etmiş, üç beş dakikalığına "Müdür Bey"le muhabbete gelmiştim...
Çıkıp gördüm ki o kısacık sürede kapı açılmış, kartlar ve rehberler ve en hazini, "önemli notlar"la dolu çantam, bir de torpido gözündeki yedek cep telefonum uçuruluvermişti..
Dediğim gibi hem evimden hem de otomobilimden alınanlara elbette kavuşmak, "tacizciler"le hesaplaşmak istiyordum tabii ki ama -soyulduğum günlerin hemen arifesinde bile- kimi dostlarımdan dinlediğim hırsızlık vakaları ve okuduğum gazete haberleri beni "olmaz olsun"a götürdü!
Bir de "hırsızın hiç mi suçu yok"la biten malum "yavuz-hırsız" fıkrasının doğduğu topraklarda yaşıyorduk biz...
Biliyordum ki bu ülkede "şikayetçiyi anasından doğduğuna pişman ederler!"
Ve yine biliyordum ki kuşaklardır dillenen bir söz vardır..
Burası İstanbul, bu kentte adamın gözünden sürmesini çekerler, ruhun duymaz!


Şaka yapmıyorum inanın...
Evine hırsız giren bir dostumun şikayeti sonrası polisler tutanak için eve gelmişler de içlerinden biri "Eee, beyim varlıklı sayılırsınız, fotoğraf makineleri, laptoplar falan, size koymaz, o kadar da üzülmenize gerek yok..." deyivermiş! Yani, "uğraştırmayın bizi" gibisinden laflar!
Arkadaşım, kafasını duvarlara-taşlara vurmuş sinirden!.. Zaten, o günden bu yana da ne hırsızdan ne de eşyalarından haber varmış!.. Dört kez karakola gitmekle, evinde de sekiz saat şikayet anlatmakla kalmış!
Zamanına acımış sadece!
Galiba "Giden gelmiyor acep nedendir, hırsız hırsızlığıyla, soyulanlar ağladığınca kalıyor" haberleri de üzerine tuz biber niyetine eklenince ben de gereğini yaptım ve "başımı daha fazla ağrıtmadan" oturdum oturduğum yerde...
Şimdi, "Peki, yaptığın ne ola ki, bal gibi kaleminden şikayet damlıyor senin" Hatta, "Bu yazı ihbar kabul edilebilir, 155'lerle, karakollarla uğraşmadın ama yine dilekçe gibi yazı yazmışsın!" diyebilirsiniz.!..
Eee, olabilir, karakollara taşınmaktan, evimde saatlerce polis beklemekten, sabahın ilk ışıklarına kadar tutanak imzalamaktan, zılgıt yemekten, "Hırsızın hiç mi suçu yok" diye cevap vermek zorunda kalmaktan...
Ve üstüne üstlük bunca "emek" ve "bekleme"nin ardından "boşa geçirilen zaman"dan daha keyifli geliyor bu yazıyı yazmak... İsteyen bu yazıyı "şikayet" kabul edebilir, isteyen, sümen altına koyabilir!
Hırsız, uğursuzun olmadığı, soygunsuz güzel günlere.. İyi Pazarlar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Haftanın insanlık halleri!....   / 05-02-2005
 Vize mi çile mi?   / 30-01-2005
 Bir dostu hatırlamak...   / 29-01-2005
 Dert ortağı Okan...   / 23-01-2005
 "Klasik" bir portre....   / 22-01-2005
 Sarsmak için Gönül Yarası...   / 16-01-2005
 Bir kez daha Latife Hanım...   / 15-01-2005
 "Latife"nin ruhunu sızlatmayın!   / 09-01-2005
 Bir Noel Baba öyküsü   / 08-01-2005
 Çöplükten çıkan fotoğraf...   / 02-01-2005
REHA MUHTAR
Aşk dersleri
Sevgili Ebru Tezkan, bana Hayat...
MEHMET BARLAS
Tek beklenti "Hanut" mu?
Geçen hafta Cem Polatoğlu'nun...
MAHMUT ÖVÜR
Sarıgül şimdi ne yapacak?
CHP 13. Olağanüstü...
HINCAL ULUÇ
Vazoyu kırmamak üzerine..
Sezen'e zarf mı attınız" dedi,...
EMRE AKÖZ
Kavram kargaşası
Ne kadar tuhaf bir ülke burası! En...
SAVAŞ AY
Bir şeyler yapmazsak Cem Karaca asıl bu hafta...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Evet, itiraf ediyorum!
İtiraf ediyorum! Geçenlerde...
REFİK DURBAŞ
Spor kulübü yıkılacak mı?
1998'de kurulan Marina...
Ah Karadeniz!: 1-1
Ah Karadeniz!: 1-1
Samsun'da son 9 sezonda 6. kez puan kaybeden Fenerbahçe, bu sezon...
Hediye etmiyorlar
Hediye etmiyorlar
Daum, işlerinin daha zor olacağının görüldüğünü belirterek,...
CHP'de tasfiye dönemi
CHP Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu ilk toplantılarında...
Yönetim değişmedi
Olağanüstü kurultayda seçilen Parti Meclisi'nin ilk toplantısında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu