| |
|
|
"Daru'l Harb" kavramı çağa uymuyor..
Tartışılmazların alanı olan "Din"de bile anlayışlar yenileniyor, değişiyor. Çok önemli bir örneği, Zaman'daki yorumunda Ahmet Kurucan vermişti. Aynen aktarıyorum: -Hz. Peygamber ve sonrası dönemlerde 'Daru'l İslam' ve 'Daru'l Harb' kavramları ile tam anlamını bulan "biz ve ötekiler" ya da "ya bizdensin ya da düşman" yapılanması artık günümüz dünyasında cari değildir. Avrupa'da bile kırılmaya yüz tutan ulus-devlet anlayışının devletlerin siyasetine hakim olmasının ötesinde taban tarafından her gün artan bir hızla benimsenmekte ve özümsenmektedir. Çifte vatandaşlıklar, geçici göçmen statüleri, yabancı evlilikler, beyin göçü, dış yatırımlar, sosyo-ekonomik statü atlamaları vb. başlıklarda sıralayabileceğimiz olgular dini, kültürel, ahlaki farklılıklara rağmen insanların birlikte yaşamasını gerekli kılmaktadır. Devletin laik olmasından ötürü Türkiye Cumhuriyeti'ni bile "Daru'l Harb" gören bağnazların bulunduğu bir ortamda, Kurucan'ın bu yorumunun kulaklara küpe olmasını diliyorum. Ve bu yorumu, demokrasiyi ve globalleşmeyi "Kemalizm"in tehdidi gibi gören siyasi bağnazlara da sunuyorum.
|