kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Vize mi çile mi?

Biz tabii ki her türlü ahval ve şeraite alışmış, "vize çilesi"ni "bin yıldır" çeken, bazen kapılardan kovulup bacalardan giren, Avrupa"larda iş kapma niyetiyle denizleri, dağları aşan, ancak, aşarken de kimi zaman telef olan bir toplumun evlatlarıyız...
Elbette ki AB için "yeşil ışık" yakıldığı şu günlerde dahi vize kuyruklarında heder olmaya devam ediyoruz...
Ve hiç şüphesiz ki "umuda yolculuğumuz" ilelebet payidar kalacak, vize kapılarında sürünmemiz hiç bitmeyecek, her saat, her saniye, "konsolosluk önleri"ndeki dramlar sürecektir..
Evet.. Bunlara alıştık... Bunları biliyoruz... Ama bazen öyle bir durum yaşanıyor ki oldukça komik oluyor! Sonuçta da "durum komedisi" bir tablo ortaya çıkıyor!


Şimdi anlatacağım otuziki kısım tekmili birden vize hikayesinde olduğu gibi!
Olay, ekranların "güleç" yüzü Metin Uca'nın başına geldi..
Metin'in yüzü, bugünlerde oldukça asık, dertli mi dertli, öfkeli mi öfkeli..
Aslında, ilk anda "kişisel bir mesele" gibi algılanabilir ama aslında hepimizin çilesi, pek ço- ğumuzun sıkıntısı...
Baştan anlatalım...
Metin'in iki -üç hafta önce, "Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim" diye kitabı yayınlandı...
Kitabında, ekran gözlemlerini, hayattaki tanıklıklarını mizahi bir dille anlatıyor, hatta, kendisiyle dalga bile geçiyor...
Bir de yine "şaka" niyetine arka kapağına "özlü sözler" ekliyor..
Örneğin, Süleyman Demirel, "Bu kitabı okuduktan sonra gözüm aşınmadı" diyor güya!
Ya da, Adolf Hitler'e, "Beni ressam yapmadınız başınıza neler geldi. Bırakın bu Metin Uca arkadaş yazsın, yoksa..." dedirtiyor şaka niyetine "!
Neyse, kitap ilgi görüyor, "çok satanlar" listesine de giriyor ve bizim Metin Uca'ya, Almanya Atatürkçü Düşünce Dernekleri Konfederasyonları'ndan bir davet geliyor...
"Kitabını anlat, bizimle fikirlerini paylaş, mizahını yap vs."
Federasyon, Almanca yazılı davet mektubunu da gönderiyor beraberinde..
Derken, Metin, davete icabet etmek için Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nun kapısını aşındırmaya başlıyor...
Televizyoncu kimliğini belgeliyor, fırından yeni çıkmış ve arka kapağında "Hitler'den önsöz"(!) bulunan kitabını ekleyerek "Kültür vizesi" için başvuruyor...
Seyahate de çok az bir süre kaldığı için acele ediyor..
Bu arada "şöhretli" olmasının ve "kültür işi" yapmasının rahatlığıyla, vizeyi kolaylıkla alaca- ğından emin, kuyruklara, "kırksekizbin belge"ye gerek kalmayacağına da..
Ancak kazın ayağı öyle olmuyor! Metin'e dört gün sonra red cevabı geliyor... "Her tuzluğum var diyene hıyarla yetişemedim" kitabının yazarı olarak Almanya'ya yetişmesi mümkün görünmüyor yani!
Konsolosluk, redde ilişkin, "fotoğrafınızın arkasında kahverengi çizgi var! Bir de hayat sigortasını ......... şirketten yaptırmalıydınız.." diye bir yazılı gerekçe belirtiyor!

Bütün bunların ardından Uca, hem kara kara düşünüyor hem acı acı gülüyor, fotoğrafın ardındaki kahverengi çizginin "kültür vizesi"yle ilgisini kuramadığı gibi, daha önce pek çok ülke için kullandığı "sağlık sigortası"nın Alman Konsolosluğu"nca neden geçersiz sayıldığına da bir anlam veremiyor..
İşin fotoğraf bahanesini ve görevlilerin işgüzarlığını bir yana bırakıyor, gazetecilik refleksiyle aklına, Konsolosluğun "işaret" ettiği "özel sigorta şirketi"yle ilgili kokular da geliyor tabii.. Ama bahane de kokular da geride kalıyor tabii..
Çünkü, bizim Metin Uca, Köln'de kendisini bekleyen kalabalığa yetişemiyor sonuçta!
Her gün, her saat serpilip gelişen vize çilelerine "hızır"ların yetişemediği gibi!

Duydum ki Metin, şimdi bu öfke ve hırsla "Vize Kavgam" diye bir kitap yazmaya koyuluyormuş! Önsözüne de "Himmler'in anıları"ndan bölümler ekleyecekmiş!
Kim bilir belki tutar ve yetişir diye! Şaka bir yana...
Metin'e geçmiş olsun diyor kendisine ve (hepimize) görülen bu "onur kırıcı tavrı kınıyoruz!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir dostu hatırlamak...   / 29-01-2005
 Dert ortağı Okan...   / 23-01-2005
 "Klasik" bir portre....   / 22-01-2005
 Sarsmak için Gönül Yarası...   / 16-01-2005
 Bir kez daha Latife Hanım...   / 15-01-2005
 "Latife"nin ruhunu sızlatmayın!   / 09-01-2005
 Bir Noel Baba öyküsü   / 08-01-2005
 Çöplükten çıkan fotoğraf...   / 02-01-2005
 Taze bir başlangıç...   / 01-01-2005
 Görecek güzel günler var..   / 26-12-2004
REHA MUHTAR
Kadınlar neredeydi?..
Birbirlerine pet şişe atarken...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Vize mi çile mi?
Biz tabii ki her türlü ahval ve...
SAVAŞ AY
Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz ve yaşamdan dakikalar!..
Bu...
HINCAL ULUÇ
İfade edemeyen millet..
Bir kelimeye bin anlam...
EMRE AKÖZ
'J'ye gerek var mıydı?
Hatalarla ilgili dünkü yazının...
MEHMET BARLAS
Masal masal matitas veya komplo teorileri
Çeşitli komplo...
Şans kapıyı kırınca: 1-0
Şans kapıyı kırınca: 1-0
Hoca değişti. Sistem değişti. Beşiktaş'ın kaderi de değişti. Kartal,...
Yuvana Hoşgeldin Rıza!
Yuvana Hoşgeldin Rıza!
Beşiktaşlı taraftarlar, efsane kaptanları Rıza Çalımbay'ın takıma...
Bir medya CHP'ye Haçlı Seferi başlattı
Deniz Baykal, Doğan Grubu'nu kastederek "belli bir medyanın, CHP'ye...
Sen değil, ağababan gelse beni kovalayamaz!
Baykal, konuşmasının son bölümünde, rakibi Mustafa Sarıgül'e,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu