Ya Erdoğan "Haçlı Seferi" deseydi?

CHP lideri Deniz Baykal'ın "Haçlı Seferi" konuşmasından kısa bir süre sonra, yazarımız Mansur Forutan'la "Chpciliğe" ara vererek Balgat'taki Çiçek Lokantası'nda yoğurtlu ıspanak yemeğe gittik. Yolunu şaşırmış Sarıgülcüler sarı kaşkollarıyla yan masalara dağılmış, kuru fasülye yiyor ve sigara içiyordu.
Tam o sırada Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresinden bir AK Partili aradı. "Baykal'ın konuşmasını dinledin mi?"
Evet, Baykal'ın 2,5 saatlik ve ana tezi "Bu, 1 Mart tezkeresinin rövanşıdır" temalı konuşmasını dikkatle dinlemiştim. CHP liderinin konuştuğu salonda, "Kuvayı Milliye", "Sermayenin akçesi varsa bizim de ulusal davamız var", "ABD'de icazet alıp başbakan olabilirsiniz ama CHP'ye genel başkan olamazsınız" gibisinden pankartlar vardı. Sarıgül ve taraftarları içeri girince, ellerinde Baykal postereri olan karşı tribün, "ABD dışarı!" sloganıyla salonu inletti.
Baykal ve Baykalcılar, Sarıgül'ün sıradan bir parti muhalefeti değil, 1 Mart tezkeresinin rövanşını almak isteyen ABD tarafından desteklendiğini düşünüyor. "Dış mihraklar neden zayıf bir muhalefet sergileyen CHP'yle uğraşsın?" ya da "Washington'un amacı tezkere rövanşıysa neden AKP değil de CHP'yi karıştırsın?" gibi mantıklı soruları bir kenara bırakalım.
Önemli olan, 2005 yılı CHP kurultayında ana temanın "Amerikan emperyalizmine direnen ulusal onur mücadelesi" olduğu.
Dış güçlerin CHP'yle bilerek uğraştığı tezine kuşkuyla karşılayan AK Partili'nin asıl itirazı ise, "Haçlı seferi" ifadesiydi. "Düşünsene herhangi bir toplantıda Tayyip Erdoğan'ın benzer biçimde Batı karşıtı terminoloji kullandığını, Haçlı Seferleri'nden söz ettiğini? Türkiye'nin AB'ye girmeye çalıştığı bir noktada, Deniz Baykal ilerde Avrupalılar ya da Amerikalılar'ın yüzüne nasıl bakacak?"
Gerçekten de bir an için Tayyip Erdoğan'ın ABD'yi ya da kendine muhalefet edenleri Haçlı Seferi yapmakla suçladığını düşünün. Muhafazakar kökenli olduğu için, anında İslamcı, şeriatçı olmakla suçlanacak, muhtemelen yabancı haber ajansları Türkiye başbakanının "Haçlı Seferleri"nden söz ettiğini geçecekti. Türkiye'nin imajı sarsılacaktı.
Haçlı Seferleri, medeniyetler çatışması ve cihad temalarını çağrıştıran ağır bir laf. 11 Eylül sonrasında aynı lafı George Bush ettiğinde, bütün dünya haklı olarak tepki göstermişti.
Neyse ki son derece medyatik ve kanlı geçmesine karşın anamuhalefet partisinin kurultayı dış dünyada en ufak bir ilgi görmüyor; Baykal'ın sözleriyle ilgilenen yabancı gazeteci yok. Avrupalı bir diplomata CHP kurultayını soruyorum. Omuzlarını silkiyor. Anlattığına göre ne zamandır Türkiye'ye gelen AB yetkilileri, CHP'yle randevu istemiyormuş. Hatta birkaç ay önce Ankara'ya gelen Avrupa'nın en etkin sosyal demokrat partisinden bir heyet, CHP yerine AKP'den randevu istemiş.
Belki bugünkü gazetelerdeki arbede ve kavga haberlerini okuduktan sonra, dış dünyanın CHP'ye ilgisi bir nebze artar.