kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Lümpen kültür CHP'ye girince...

CHP'nin dünkü kurultayında yaşananlar, kurulduğu 9 Eylül 1923 tarihinden bu yana hiç görülmedi.
Bırakın 82 yılı, en çekişmeli kurultayların yaşandığı son 10 yılında dahi böyle bir kurultay yaşanmadı. Sadece 1976'da CHP Gençlik Kurultayı benzer bir görüntüye sahne olmuştu.
O da bu seviyede değildi.
"Gençler arasında olur böyle şeyler denilip" üstü kolayca kapatıldı.
Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda dün ise, CHP gibi bir CHP'den uzaklaşıldı.
CHP'lilerin en önemli özelliklerinden biri olan, insan sevgisi dün salonda yok oldu.
Onun yerini, futbol maçlarında yaşanan çirkin olayların çok daha ilerisinde görüntüler aldı.
Popüler kültürün CHP'yi etkisi altına nasıl aldığı, tüm çıplaklığıyla sergilendi. Örnek mi; işte atılan sloganlar:
"Öl de ölelim... Ölmek var dönmek yok... Çık dışarıda hesaplaşalım... Allah belanı versin..."
Sözler böyle olunca, söyleyenlerin duruşları, tipleri de birbiriyle örtüşüyordu.
CHP'nin geçmiş kurultaylarına hakim olan, kültürlü, kentli, birbirine saygılı delegeler ve izleyicilerden eser yoktu.
Sandalyeler, su şişeleri, sopalar havada uçuşunca, zaten çok az sayıda olan düzgün delege de salonda kalmadı.
Onların yerini de bir süre sonra omuzu düşük, her an kavgaya hazır, karşısındakine çirkin bakan, varoş kültürü ile yetişmiş insanlar doldurdu.
Karşısındaki "Aynı partideniz, yarın yüz yüze bakacağız, neden vuruyorsun, lütfen vurma bana" diye yalvarmasına rağmen, suratının ortasına kafa yemekten kendini kurtaramayan insanlar hastaneye taşındı.
Kürsü işgal edildi, milletvekili herkesin gözünün önünde divan başkanına yumruk salladı.
Düşünebiliyor musunuz; salondaki kadınlar tuvaleti dahi erkekler tarafından dolduruldu.
Altı oklu bayraklar ve CHP yazıları sökülüp, dışardan bir kişi salona bırakılsa, yaşananlara baktığında herhalde CHP kurultayında bulunduğu en son aklına gelen olurdu.
Ekonomik husumet içine düşmüş konut kooperatifi kongrelerinde, öğrenci derneklerinde yaşanmayacak görüntüler ve sözler, dün CHP kurultayını esir almıştı.

Örgütün üzerindeki yük

Lümpenlik diz boyuydu. CHP kurultaylarında bugüne kadar görülmedik bir şekilde, ilk kez salona çağrılan polis kavgayı engellemeye çalışıyordu.
Salondan çıkıp, gazeteye dönerken önümüzü kesen birkaç delegenin şu sözleri her şeyi anlatmaya yetiyordu:
"Kurultayı bütün Türkiye izliyor. Yarın ilimize, ilçemize döneceğiz. Bu görüntüler ortada iken nasıl politika yapacağız? Rakiplerimize karşı ne diyeceğiz?"
CHP, son kalan enerjisini de içe dönük mücadeleyi en acımasız boyuta çıkararak dün tüketti.
Hem de sevginin, dostluğun en önemli timsallerinden birinin adını taşıyan Ahmet Taner Kışlalı salonunda...
Sorunun partide bir genel başkanlık veya yönetim sorunu olmaktan çıkıp, CHP sorunu haline dönüştüğünü bir kez daha kanıtladı.
CHP'nin tekrar eski gücüne kavuşması, dün yaşananlardan sonra çok uzun süre alacak.
Kim ne derse desin, yarından itibaren CHP'de bölünme ile sonuçlanacak yeni bir kavga süreci daha başlayacak.
Kurultayda dün yaşananlardan sonra, sonuç ne olursa olsun CHP kaybedecek.
Bunun önlenmesinin tek yolu CHP'ye oy verenleri kucaklayacak bir yapılanmaya gidilmesi.
Mahalle düzeyinde örgütsel faaliyette bulunabilecek, kurultaydan kurultaya koltuk kavgası peşinde koşmayacak, her şeyi Genel Merkez'den beklemeyecek karamsar politika yerine gerçekçi proje üretecek yönetim yapısına biran önce kavuşması gerekiyor.
Bu yapılmadığı takdirde dün kurultayda yaşananlar CHP'nin önüne her zaman önemli bir handikap olarak çıkacak.
MHP'nin 1997 kurultayında yaşanan kavga nasıl hafızalardan çıkmadıysa CHP'de de dün yaşananların yarası daha derin hissedilecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 CHP'de "ertesi gün" hesabı   / 28-01-2005
 CHP'de siyaset hesabı...   / 26-01-2005
 AB'nin 'CE' oyunu..   / 25-01-2005
 Hasır minderi de ihraç edilince..   / 23-01-2005
 Yer altı suları tükenirken...   / 21-01-2005
 Müzakereler 2006'ya kalırken...   / 19-01-2005
 Baykal, çarşaf liste ve PM...   / 18-01-2005
 Sac ayağının son ucu; Kerkük...   / 16-01-2005
 Bavula sıkışıp kalanlar...   / 14-01-2005
 Putin fazlasını verdi...   / 12-01-2005
MAHMUT ÖVÜR
Kurultaydan 'demokrasi' çıkmadı!
CHP Kurultay salonunun...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Ya Erdoğan "Haçlı Seferi" deseydi?
CHP lideri Deniz...
MUHARREM SARIKAYA
Lümpen kültür CHP'ye girince...
CHP'nin dünkü...
'İstanbul özel sevdamızdır'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 300 milyon YTL'ye mal olacak...
Önemli olan dostluk
Türk ve Yunan eğitim bakanları 'Eğitim ve Dostluk' konferansında,...
CHP tarihine utanç günü olarak geçti
CHP tarihine utanç günü olarak geçti
CHP'nin olağanüstü kurultayı, başkan adayları Baykal ve Sarıgül...
Deniz Baykal yeniden Genel Başkan seçildi
Deniz Baykal yeniden Genel Başkan seçildi
Deniz Baykal, ilk turda 674 oy alarak yeniden CHP Genel Başkanlığı'na...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu