|
 |
 |
 |
 |
|
Milli Eğitim'de kadının adı yok
Uzmanlar uyarıyor: 'Erkek egemen' eğitim sistemi, çocuğun gelişimini olumsuz etkiliyor. Başta yöneticiler olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığı kadroları çoğunlukla erkeklerden oluşuyor.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri eğitim kadrolarının çoğunluğunun erkeklerden oluştuğu göze çarpıyor. Şu ana kadar görev yapan toplam 60 Milli Eğitim Bakanı arasında tek bir kadın bakan dahi bulunmuyor. Eğitimde kadın yönetici azlığı sadece bakanlık makamında yaşanmıyor. İlk ve orta dereceli okullarda görev yapan eğitimcilerin yarıya yakınını kadın öğretmenler oluşturduğu halde müdürlük koltuğuna oturanların büyük kısmı erkek. Müdür ve müdür yardımcılığı gibi yönetici konumunda çalışan kadınların sayısı ise bir elin parmağını geçmiyor. Türkiye'deki ilk ve orta dereceli okullarda toplam 563 bin öğretmen görev yapıyor. Bu sayının yüzde 55'ini erkek öğretmenler oluşturuyor. Buna karşılık kadın eğitimcilerin oranı ise yüzde 45. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurumlardaki yönetici sayısına bakıldığında, okullarda görev yapan her yüz yöneticiden sadece beş tanesinin kadın olduğu görülüyor. İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necla Arat, eğitim sektöründeki kadın yönetici sayısının azlığının, erkek egemenliğinin bir yansıması olduğunu söylüyor. "Türkiye'de karar verme konumunda olanların çoğu erkek. Mesela parlamentodaki temsil oranı kadınlarda yüzde 11'i geçmiyor. Okullardaki yönetici kadrolar kadar Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki kurullarda da kadın yönetici sayısı parmakla gösterilecek kadar az. "Daha demokratik ve katılımcı bir ortamın yaratılabilmesi için kadın yönetici sayısının artması gerek" diyen Prof. Dr. Arat, iktidarın erkeklerin tekelinde olduğunu savunuyor. Prof. Dr. Arat'a göre, kadınların iktidardan uzak olmaları, eğitimde birçok sıkıntıya yol açıyor. "Kadın karar verme sürecinden dışlanıyor, bu güce erkekler sahip oluyor. Az sayıdaki kadın yönetici de var olabilmek için erkek gibi davranmak zorunda hissediyor kendisini. Ayrıca çocukların ve gencin kendilerine model aldıkları kişiler vardır. Evde baba otoritesini gören çocuk, okulda da yine bir erkeğin otoritesiyle karşılaşınca ileride kadın kimliğiyle ilgili sıkıntılar yaşıyor" diyen Prof. Dr. Arat, kadınlara örgütlenme ve işyerlerinde birbirlerini destekleme çağrısında bulunuyor.
CİNSİYET AYRIMI YAPILIYOR
Eğitim-Sen Başkanı Alaaddin Dinçer ise kadın yönetici azlığını eğitimde cinsiyet ayrımcılığı olarak nitelendiriyor. Eğitim-Sen'de görev yapan yöneticilerin yüzde 25'inin kadın olduğunu söyleyen Dinçer, "Okullardaki kadın yönetici azlığı erkek egemen kültürün eğitimdeki bir parçası. Kadın yöneticinin öğrenciler üzerinde de faydalı etkileri olacağına inanıyorum" diyor. Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreterliği tarafından 2004 yılında yapılan, "Eğitimde Cins Ayrımcılığına Hayır" adlı araştırmada, eğitimde cinsiyet eşitsizliğinin temelinde yatan olguların kültürel ve ekonomik olduğuna dikkat çekiliyor. 30 ilde yapılan araştırma sonuçları şöyle özetleniyor:
* 226 okuldan 220'sinde erkekler, 6'sında kadınlar müdürlük yapıyor.
* Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki okullarda hiçbir kadın müdür bulunmuyor.
* Müdür olabilen kadınlarda oran, illerin gelişmişliğine paralel olarak artıyor.
Gönül KORKUT
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
