kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Sözün değeri

Bundan 140 yıl önce 4 Mart günü Amerikan Cumhurbaşkanı Abraham Lincoln ikinci kez görev yemini etti. Amerikan iç savaş sona ermek üzereydi ve köleliğin kaldırılmasından yana olan Kuzey savaş kazanıyordu. Kendi yazdığı, dinsel referanslarla yüklü konuşmasında Lincoln iç savaş nedeniyle parçalanmış ulusu için, intikam duygularından uzak, kendi içinde ve diğer uluslarla adil bir barış içinde yaşamayı temennisinde bulunuyordu.
Lincoln'a göre, "Her iki taraf da aynı İncil'i okudular ve aynı Tanrı'ya dua ettiler... Her ikisinin duasının da kabul edilmesi mümkün değildi ama hiçbirininki de tümüyle kabul edilmedi". Bir edebi şaheser kabul edilen konuşmayı dinleyen kimse adaletten, tüm insanların özgürlüğünden bahseden, savaştan yalnızca köleliğin kurumsal olduğu Güney'i değil Kuzey'i de sorumlu tutan Lincoln'ün içtenliğinden kuşkulanmayı herhalde düşünmemişti.
Perşembe günü ikinci kez Başkanlık yemini eden George W. Bush'un konuşması da bir metin olarak hayli etkileyiciydi. İçinde herhangi bir şifre aranmasına gerek kalmayacak bir netlikte ABD Başkanı dünyaya, kendi ülkesine bakışını özetledi, gelecekteki politikaları konusunda ipuçları sundu. Tüm ülkelerdeki demokratların yanında olacaklarını vurgularken özgürlüğün tüm dünyada hakim olması için çalışma sözü verdi.

İnadırıcılık sorunu var
Bush "her yöneticinin ve her ulusun önünde... her zaman yanlış olan baskı ile ebediyen doğru olan özgürlük arasındaki ahlaki tercih" vardır dediğinde bir mesaj olarak söylediklerine katılmamak mümkün değildi. Gene "uzun vadede özgürlik olmadan adalet olmaz, insanların özgürlüğünün olmadığı yerde de insan hakları olamaz" derken tüm dünya için geçerli bir mesaj veriyordu. Ancak selefi Lincoln'dan farklı olarak bu başkanın ciddi bir inandırıcılık sorunu var. Dünya kamuoyu bu konuşmayla ikna olmuşa benzemiyor. Başkanı dinleyenler yapılanlarla mesaj arasındaki farkı görmezlikten gelemiyorlar.
BBC araştırmasının da gösterdiği, en başta Türkiye olmak üzere anti-Amerikancılık'ın tüm dünyada patlamasına yol açan başlıca etken de Başkan'ın söyledikleriyle sorumlusu olduğu politikalar arasındaki çelişki. Ancak ABD'yi dışlayarak ya da onun dikine giderek herhangi bir ülkenin kendi farklı amaçlarına ulaşması da mümkün değil. Bu durumda yapılması gereken ABD'nin meselelere farklı bakmasını sağlamak olmalı. Bunu gerçekleştirebilecek yegane güç ise ABD'nin Avrupalı müttefikleridir.
Bu nedenle Bush'un şubat ayında Avrupa'ya yapacağı ziyaret büyük önem taşyor. Bush yalnızca Brüksel'e gitmekle kalmayacak ardından Alman Başbakanını görmek üzere Almanya'ya da gidecek. Bu ziyaretlerde Atlantik ittifakının yeniden birlikte siyaset üretecek hale gelmesine çalışılacak. Yeni bir iyi niyet dalgasına rağmen İsrail-Filistin barışı veya terörizmle mücadelede doğru yöntemin hangisi olduğu gibi temel meselelerde ciddi yaklaşm farkları var. Bunların nasıl aşlabileceği henüz meçhul ancak fırsatın değerlendirilmesi gerektiği de açık.
İttifakın bir üyesi olarak gündemdeki maddelerin hemen tümü, Türkiye'nin bir şekilde taraf olduğu meseleler. Gerek Irak, gerekse İran ve Suriye Türkiye'nin komşuları. Buralara yönelik Amerikan politikalarının sonuçlarını en derinden hisseden ülkelerin başnda Türkiye geliyor.
Tam da bu nedenle yeni açılacak diyalogda Türkiye mutlaka taraf olmaya çalışmalıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İkinci Dönem   / 20-01-2005
 Çöküş   / 16-01-2005
 Öfkenin ateşi fırsatı kül etmemeli!   / 14-01-2005
 Gazze'den sonra çekilme devam eder   / 13-01-2005
 Umuda yolculuk   / 06-01-2005
 Meşakkat teysiri celp eder   / 02-01-2005
 Yıl sonu   / 30-12-2004
 Geleceğe bakmak   / 26-12-2004
 Güneydeki girdap   / 23-12-2004
 Tarihin motoru   / 19-12-2004
SOLİ ÖZEL
Sözün değeri
Bundan 140 yıl önce 4 Mart günü...
İki kurban: 1-0
İki kurban: 1-0
Galatasaray, bayramın üçüncü gününde Bursa'yı; taraftar ise Petre'yi...
Bienvenue (Hoşgeldin)
Bienvenue (Hoşgeldin)
F.Bahçe, Anelka için Manchester City ile de anlaştı. Fransız yıldızın...
Devrim olacak gidenler gelecek
Devrim olacak gidenler gelecek
Livaneli, partide devrim vaat etti, zamanı gelince koltuğu...
Köprünün bir ayağı çukurda
Boğaziçi Köprüsü'nün geçen yıl kopanla birlikte 20 halatı yenilendi.
Katliamın perde arkası
Sarıyer katliamının kurbanı Çınar ailesi, Sivas'ın yoksul bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu