Harika fırsat!
Hayır; sadece ABD'nin yeni siyahi kadın Dışişleri Bakanı'nın ağzından çıktığından ötürü "gaf" değil. Zaten, gaftan da ibaret değil. Çok daha fazlası. "Tsunami, Amerikan hükümetinin ve halkının kalbini göstermek için harika bir fırsat" diyen Rice, çok daha derin, yerleşik bir düşünceyi yansıttı. Ne onunla, ne ABD ile sınırlı. "Kötülükler" dünyasında; vicdanın, merhametin, hayırseverliğin, yardımseverliğin, iyiliğin manasına dair. Aynen bizde de, "az yardım topladık", "yardım konserine çok az kişi geldi" diye, "iyilik fırsatı"nı kaçırılması üzerine hayıflanmalarda olduğu gibi. Yahut, "bayramdan bayrama", fakirlerin, acizlerin, kimsesizlerin hatırlanmasını buyuran, aslında o da epeydir rendelenen "hissiyat" gibi.
Hayır; çağın, yılın, ayın, günün herhangi bir anında, az ya da çok, gösterişçi yahut içten, devletlerin, hükümetlerin, zenginlerin, sanatçıların, halkların "kalplerini göstermesi"ni ayıplayacak halim yok. Kalpsizliğin bir yaşam tarzı olduğu zamanlarda, her "kalp gösterisi" de iyi, kötü bir yara sarar. Hiç olmazsa bir el tutar, hiç olmazsa birisini doyurur, hiç olmazsa bir çocuğa tutunacak dal olur. Hayır; bunu ayıpladığımdan değil, ama bu vicdan, merhamet ve iyilik halinin, dünyanın temel adaletsizliklerine ilişkin itirazı, sorgulaması, isyanı ve derin bir vicdanı bulunmadığından ötürü... "Doğal saydığı" felaketler karşısında, kalbin bir yerinde özenle üretilmiş yapma bir çiçek gibi uzatılmasından dolayı yüzüm ekşiyor. Bu "gaf" değil. Bu içten, içselleşmiş, içe nüfuz etmiş bir varlık ve zihniyet tarzı.
"Doğal felaket"i doğal saydığı kadar, insani felaket ve adaletsizlikleri de "doğal" kabul eden, hak ve hukuku sadece "verili koşullar"da kimseye "haksızlık" yapılmamasından, "suç" işlenmemesinden ibaret kılan bir tarz. Diyelim ki... Bir kaç çocuğu "okutan" bir varlıklı, elbette "iyilik" yapıyordur. Ve imkanı olduğu halde bunu yapmayanlara göre, elbette, umarım, "cennetlik"tir. En samimi halinde, bu elbette "kalpten" sayılır. Ama buna eşlik eden düşünce, büyük ihtimalle, "imkanı bulunmayan çocukların varlığı"dır. Bu "imkansızlık"ı doğal kabul eden, veri kabul eden, ailelerinin yoksulluklarına, yoksulluğun doğallığına, çocukların çaresizliklerine, çaresizliğin normalliğine bağlayan, bir merhamet, iyilik, vicdan kapasitesi... "Kalbini göstermek" için bunu "fırsat" kabul eder. Sebepler üzerine düşünce, duygu ve üretmeden; sonuçlar üstünden bir "kalp fırsatı"! Bu dünyada, bu ekonomikidelojik düzende nasıl her koyun kendi bacağından asılıyorsa, "iyilik, merhamet, vicdan" da, zordaki kimi koyunlara, imkanı olan kimi iyi koyunların, kurtların, çobanların bir el uzatmasıdır. Çünkü, her "iyilik" de kendi bacağından asılır!
Şunu itiraf etmeli: Hayatın, dünyanın, birlikte yaşamanın asıl manalarına dair derin ve yaygın bir "duyarlılık ve zihniyet tarzı" dünyayı da değiştirecek ölçüde büyümedikçe... Her "iyilik gösterisi", Bayan Rice'ın, Bay Bush'unki bile, yine de "iyi" bir şeydir!
|