Rami esnafının umudu Kadir Topbaş

Dernek Başkanı Günay Kotil ve Rami esnafından bir grup bizi karşılayıp dernek merkezinin lokaline aldılar. Oturur oturmaz Günay Kotil başladı içini dökmeye. Konuştukça heyecanlanıyor ve salondaki tansiyonu yükselten konuşmasını sürdürüyor.
En büyük sorunları olarak, büyük üreticilerin kendilerine mal vermeyerek piyasa dışına itmeye çalıştığının altını çiziyor . "Paramızla mal alamıyoruz" diyor. "Dünyanın neresinde paranla mal almak istiyorsun da vermiyorlar. Herhalde bu sadece Türkiye'ye mahsustur" diye sözlerine ekliyor. Günay Kotil ve arkadaşları, bugün kendilerine mal satmayan büyük üreticilerin daha önce kendilerine mal almaları için apartman dairesi hediye ettiklerini, Hacca gitmek isteyenleri Hacca, bazı arkadaşları da Uzakdoğu ve Doğu Bloku ülkelerine seyahate gönderiyorlardı.
Bu günler geride kaldı. Şimdi ise bize mal boykotu yaparak bizi piyasadan silerek, 45 grup olarak tekel oluşturup pazar paylaşımı ve fiyat karteli oluşturmayı hedefliyorlar. Bundan hem küçük üreticiler hem de tüketiciler zarar görür. Bu konuyu Rekabet Kurulu'na götürdüklerini ancak kendilerini herhalde iyi savunamadıkları için davayı kaybettiklerinin altını çiziyordu.
Günay Kotil, kendilerini Eminönü'nden buraya taşıyan dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a çok kızgın. "Orada daha iyiydik, buraya itildik" diyor. Ve şimdiki yerlerin aynı işleri yapmak için başka esnaflara verildiğini, kendilerine haksızlık edildiğini söylüyor.
Rami esnafı, hipermarketlere verip veriştiriyorlar. Bir iki malı sembolik ucuz satarak aslında kendilerinden daha pahalı sattıklarını ve tüketicileri yanılttıklarını söylüyorlar. Küçük üreticilerin orada mallarını satmak için onlardan astronomik rakamlarda katılım bedeli adı altında ücret talep ettiklerini, öte yandan bakkal esnafın yok olmasına zemin hazırladıklarının alını çiziyorlar.
Katılım bedeli ödeyemediği için mallarını satamayacak köylüye kendileri kucak açtıklarını ve böylelikle daha fazla ürün satışa sunduklarını, bununla hem köylüye ve hem de küçük üreticilere ve tüketiciler ile bakkal esnafa katkı sağladıklarını dile getiriyorlardı.
Dernek bünyesinde bir denetim grubu oluşturduklarını ve halk sağlığı için esnafın sattığı malı kontrol ettiklerini söyleyerek, özellikle kuru gıda ve bakliyat gibi malın saklanmasında gerekli hava girişini sağladıklarını, oysa hiper marketlerde plastik doğrama sistemi ile malın hava almadığını, bunun da sağlıklı olmadığını belirttiler.
Tarım Bakanlığı'nın uygulamaya soktuğu Üretim Belgesi zorunluluğu da sıkıntı yarattığını, bunun yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getirdiler.
Rami Esnafı sorunlarını çözmek için, devletin kendilerine yardımcı olması gerektiğini, kendilerine merkezi bir yerde daha modern bir yer hazırlamalarını ve mevcut yerlerinin de restore edilerek perakende satış yapmalarına imkan sağlayacak bir yapıya kavuşması için Başbakan Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a çok güvendiklerinin altını çizdiler.