kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Hatıra, hafıza, hakeza!

1990'ların ilk yarısıydı. Medya tablosu bugünkünden çok farklıydı. Ne semirme, ne savurma ve savrulma manzarası aynıydı.
Milliyet'te yöneticiydim.
"Grup" bile denemezdi; çünkü aynı çatı altında bir tek Meydan gazetesi, bir de dergiler vardı.
Simaviler'in Hürriyet'i ayrı bir grup, Bilginler'in Sabah'ı farklı bir gruptu.
Hürriyet'in başında yine Ertuğrul Özkök, Sabah'ın başında şimdi Doğan Grubu'nun finanse ettiği Vatan'ın sahibi görünen Zafer Mutlu vardı.
Milliyet, Aydın Doğan'ın gözbebeğiydi.
Ve o gözbebeği köreltilmek, körleştirilmek, çıkartılmak, oyulmak isteniyordu.


İnsan, yaşadıkça, çantasında birikmiş tanıklıklarıyla yolculuk ediyor.
Unuttuğu oluyor, hiç unutamadığı. O günlerde, yukarıdaki isimler tarafından Aydın Doğan'a ciddi bir kazık atılmak, daha da önemlisi, Milliyet "batırılmak" istendi.
Öteki iki grup hem tek tek, hem de ittifak yaparak, yetmedi "Çiller ailesi iktidarı" ile medya tarihinin en çirkin medyasiyaset işbirliklerinden birini yaparak Doğan'ın altını, altımızı oyuyorlardı.
"Üç büyük gazete" içinde iktidara tek muhalefet yapabilen, köklü Milliyet hedef seçilmişti.
En ciddi kazık, bir zamanların en azından
"demokratik, katılımcı, çok ortaklı" dağıtım kuruluşu Gameda'nın yerini alacak yeni şirkette atıldı.
Bir gecede... Hürriyet ve Sabah, Milliyet'i dışarıda bırakan bir dağıtım şirketi kurdular. Bayileri baskı altına aldılar.
Oysa, geniş bir ortaklık için anlaşıldı sanılıyordu.


Şimdi Aydın Doğan'ın kurmay heyetinde yer alan Özkök de, Mutlu da o günleri "öteki" taraftan; tahakkümcü, muhteris, arsız, tezgahçı taraftan bilir.
Ben, "Bunlar Türkiye'ye hükmetmek istiyor. Bunlar medyaya girmiş virüs. İktidarla kol kola, bağımsız gazeteciliği öldürmek peşindeler" diyen o günkü Aydın Doğan'ın o günkü Milliyet'inde tanıktım.
Milliyet bir mücadele verdi. Kavga etti. O zihniyeti bağıra bağıra kamuoyuna duyurdu.
Talih de yaver gitmişti. Kavganın ve ansiklopedi promosyonunun etkisiyle, Milliyet tirajda birinci sıraya çıkmış, ciddi para kazanmıştı.
Özkök'ün yönettiği Hürriyet ise yorgun düşmüş, Erol Simavi'nin sıtkı sıyrılmıştı.
Simavi gazetesini satmaya karar verince, Milliyet için tehlike büyüdü.
Sabah alabilirdi; o sırada ona yakın olan Çukurova Grubu alabilirdi. Ve Milliyet'in ölüm fermanı yazılabilirdi.
Batırılmak istenen Milliyet, can havliyle Hürriyet'i satın aldı.
Simavi de muhtemelen, batırmak istemiş olsa da daha çok saygı duyduğu Milliyet'ten yana kullanmıştı tercihini. Öteki alternatifin "tekelci şiddet tehlikesi" yaratacağını düşünmüştü belki.
O günlerde mağdur ve mazlum olan, tehlikeyi savuşturmuştu.
Kurbanın kendi cellatlarına benzeyeceğini düşünmemiştik bile!


Geldik 2000'lere.
Aydın Bey'in hiç aklına geliyor mudur; bir gazetenin sıkışmasının, sıkıştırılmasının ne demek olduğu.
Birgün, Cumhuriyet, Evrensel gibi gazeteler ayakta kalma, farklı sesler iletme mücadelesi verirken, Sabah geçmişinin günahlarından sıyrılıp ayağa kalkarken, kendi başadamı Özkök'ün, kurulduğu ekonomik, ideolojik, medyatik iktidar makamlarından, "ciddi gazeteler batsın, o batsın, şu batsın" diye fetva vermesi nasıl duygular yaratıyordur? Duygu nasıl bir şeydir?
"Her şey benim olsun, her şey ben olsun" ihtirası, duygusal hafıza bırakır mı? Medya dünyası ve demokrasi böyle bir ihtirası kaldırır mı? İnsan oturur düşünür; bırakın elalemi, "kendi gözbebeği" Milliyet'in altının hala, hangi has adamları tarafından oyulmak istendiğini bir muhakeme eder. 10 yıl öncesinden isimler görür, şaşar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yalan dünya   / 17-01-2005
 Cilalı demokrasi   / 16-01-2005
 Gerdanlık   / 14-01-2005
 Madem öyle, işte böyle   / 13-01-2005
 Kurşun geçirmez imaj   / 12-01-2005
 Gerçek şu ki!   / 11-01-2005
 Değiştin de, ne oldu!   / 10-01-2005
 Etik düşürme   / 09-01-2005
 Haberin arkası   / 07-01-2005
 Yazılmayan yazı   / 06-01-2005
ERDAL ŞAFAK
İran krizi kapıda
Reagan'dan bu yana tüm...
ALİ KIRCA
Kimliksizlerin boş bıraktığı konser salonu, kimliklilerin...
ÖMER LÜTFİ METE
Ölü toprağının açıklaması
Güneydoğu Asya'daki Deprem ve...
UMUR TALU
Hatıra, hafıza, hakeza!
1990'ların ilk yarısıydı. Medya...
Amerika İran'a sızdı
Ebu Garib skandalını ortaya çıkaran Seymour Hersh, Amerika'nın...
Iraklı halk ölmemek için kaçıyor
Seçime sayılı günler kala artan şiddet olayları yüzünden halk...
Bitti bitiyor
Bitti bitiyor
Fransız L'Equipe'ten sonra İngiliz basınına göre de Anelka...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu