kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Bavula sıkışıp kalanlar...

Moskova'da iki gün önce gerçekleşen Putin-Erdoğan görüşmesi sonrası işadamlarından bazıları şu soruya odaklanıyor: "Bavul ticaretinde rahatlama yapacakları konusunda Putin söz verdi mi?"
Soruya olumsuz yanıt aldıklarında, ısrarcı olmaktan da kaçınmıyorlar: "Hükümet bu konuda niye bastırmıyor?"
Türkiye'nin, Rusya'ya "Bavul ticaretine yol verip, kayıt dışılığa göz yumması" önerisinde bulunmasını istiyorlar.
Geziye katılan Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan ve Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Ali İhsan Ahıskalıoğlu ile önceki akşamki yemekte Türk işadamlarının ortaya koyduğu paradoks üzerinde sohbet ediyoruz.
Ahıskalıoğlu, Türk özel sektörünün on yıl içinde Rusya'da geldiği noktanın "Bir zamanlar hayal dahi edilemez" olduğunun altını çiziyor.
Yemekte, RTİB Yönetim Kurulu'ndan İkbal Dürre ve Rusya'da yatırım yapmak isteyen Türk işadamlarına RTİB adına mali danışmanlık yapan Cem Tezelman da var. Her ikisi de çok uzun süredir Moskova'da yaşıyor.
Tezelman, 1996'da 8.8 milyar dolara ulaşan ve Rusya'nın gümrüklerinde aldığı önlemler sonucu geçen yıl 3.5 milyar dolara kadar gerileyen bavul ticaretinden yola çıkarak başka örneklemelerde bulunuyor.
Verdiği örnekler, 15 yıl önce Sovyetler Birliği'nin dağılması sonrasında Türkiye'den Rusya'ya yapılan ticarete dönük.

Kaybolan
saha
Aktardığına göre, şekerleme, bisküvi, makarnaya aç olan Rus halkı, Türkiye'den çok büyük ihracat yapmaya başlıyor. Örneğin o tarihlerde Karaman, Konya ve Aksaray'dan binlerce ton bisküvi geliyor.
Kuruluşunu yeni tamamlayan RTİB, Rusya'ya ihracat yapan işadamlarına şu öneride bulunuyor:
"İhracat bu şekliyle gitmez, Karaman'a, Konya'ya, Aksaray'a fabrika kuracağınıza gelin Rusya'ya kurun..."
Ancak, daha gemi yola çıkmadan parasını cebine peşin koymuş olan Türk işadamı önerilere kulak asmıyor.
"İşim tıkırında gidiyor, böyle devam eder" yaklaşımı gösteriyor.
Bir süre sonra Rus yatırımcı İtalya'ya gidip son model bisküvi ve makarna fabrikası satın alıyor, getirip ülkesine kuruyor.
Sonuç; Türk işadamının "tıkırında gideceğini zannettiği" işleri sekteye uğruyor. Bir zamanlar at koşturduğu Rusya pazarını elinden kaptırıyor.
Yakın zamana kadar cebine peşin koyduğu parayı, üç ay sonra almaya razı duruma geliyor.
Tabii böyle davranmayıp, büyük düşünenler de ortaya çıkıyor.
Örneğin, Vestel, Paşabahçe, Taç Ev Tekstil ve Efes Rusya'da yatırım yapıyor.
Bugün Japonlar, "Nasıl olsa kurulmuş bir fabrika var, bizim bir yenisini kurmamıza gerek yok" diyerek bazı ürünlerinin malzemesini Vestel'in fabrikasında ürettirmeye başlıyor.
Efes ise Türkiye'deki yüzde 75 olan pazar payı ile elde ettiği kazancı, Rusya'da yüzde 5.8'lik pazar payı ile yakalıyor.
Gelir seviyesi yükselen ve her gün bir yenisi yapılan yeni binalara taşınan Rus halkı ise evlerini Paşabahçe ve Taç Ev Tekstil ile donatıyor.
Sohbetimizde İkbal Dürre ise şu ilginç örneklemede bulunuyor: "Dünyanın en büyük demir çelik ihracatçısı Rusya, tencereyi yurtdışından ithal ediyor. Ama bir gün bu da bitecek..."

Enerjide bağımlılık
Büyük bir pazar olan Rusya'da, Devlet Başkanı Putin, Türk işadamları toplantısına katılıp "Gelin yatırım yapın" çağrısında bulunuyor. Bazı işadamları ise, hâlâ kafalarını bavuldan dışarı çıkaramıyor.
Bunlar olurken bir başka paradoks Rusya ile Türkiye ticaretinde önemli bir büyüklüğe ulaşan enerji alanında yaşanıyor.
Moskova gezisinde Rus tarafının "Karadeniz'in altından geçecek enerji hattı ile size elektrik satalım" önerisine Türk tarafı olumlu yanıt veriyor.
Oysa, hükümet Rus doğalgazıyla çalışan çevrim santrallarının "pahalı elektrik üretimlerinin" sıkıntısını çekiyor.
Enerji yeterliliği olduğu gerekçesiyle ucuz elektrik üreten termik santralların üretimlerini dahi durduruyor.
Diğer yandan 5 ayrı yerde nükleer santral kurma kararını açıklıyor. Enerjide Rusya'ya doğrudan bağımlı hale gelindiği eleştirileri ile yüz yüze kaldığı dönemde, elektrik enerjisi alımına olumlu yanıt veriyor.
Türkiye işadamı ve hükümetiyle birlikte paradokstan kurtulamıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Putin fazlasını verdi...   / 12-01-2005
 On yıl önce alınan karar...   / 11-01-2005
 Putin ile Kıbrıs zirvesi   / 09-01-2005
 Ulaştırma'nın yeni baş ağrısı   / 07-01-2005
 CHP YDK'da değiştirilen söz   / 05-01-2005
 Önce 100'lük, sonra başkanlık...   / 04-01-2005
 Ekonomide tek patron dönemi   / 02-01-2005
 Af, zam, kabine değişimi...   / 31-12-2004
 Ritim bozukluğu   / 29-12-2004
 Eurokratların bakanlığı   / 28-12-2004
YAVUZ DONAT
İstanbul elden gitmeden..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...
MUHARREM SARIKAYA
Bavula sıkışıp kalanlar...
Moskova'da iki gün önce...
Tekstilciye peşinat dayağı
Almaktan vazgeçtiği dükkân için verdiği peşinatın iadesini isteyen...
'Bir de oğluma sorun'
İngiliz eşinden boşandıktan sonra Türkiye'ye getirdiği oğlundan...
Ben olaya siyasi bakmak istiyorum, bayağılaşmasın
Ben olaya siyasi bakmak istiyorum, bayağılaşmasın
Afyon il başkanıyla anlaşamadığı için AKP'den istifa eden...
500 milyar için katliam
500 milyar için katliam
Sarıyer'de 7 kişinin katledilmesine intihar eden Hamza Karadeniz'in...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu