Yurtdışından kaynaklanan akaryakıt fiyatlarındaki değişim, ÖTV sabit kalınca direkt pompaya yansıyor Bayiler düşük kâr marjları nedeniyle, Tüpraş’ın fiyat değişimlerini doğrudan yansıtmak zorunda kalıyor.
Yılbaşından itibaren akaryakıtta başlayan liberalleşme dönemiyle benzin fiyatlarında, bir hafta arayla yaşanan hızlı değişim, tüketicilerin kafasını karıştırdı. Tüpraş'ın önce rafineri çıkış fiyatını düşürmesi ardından da yükseltmesi, şirketin baz aldığı İtalyan piyasasında yaşanan fiyat değişimlerinden kaynaklandı. Uzmanlar bundan sonraki dönemde de fiyatlarda sıklıkla değişimin yaşanacağını belirtiyor. Peki benzin istasyonlarında kargaşaya yol açan sistem nasıl işleyecek ve önümüzdeki dönemde neler yaşanacak? Tüpraş 1998 yılından bu yana otomatik fiyatlandırma sistemini uyguluyor. Bu sistem 2005'ten itibaren geçilen liberalleşme ile de değişmedi. İtalya'daki petrol piyasasında oluşan Akdeniz ham petrol varil fiyatı baz alınıyor.
POMPAYA YANSIMIYOR Tüpraş'ın rafineri çıkış fiyatındaki indirim ve artırım, otomobilinin deposunu doldurmak isteyen tüketicilere aynı oranda yansımıyor. Bunun nedeni, çıkış fiyatı üzerinden devletin aldığı sabit, 1.36 YTL'lik ÖTV. Ayrıca rafineri çıkış fiyatı üzerine, yaklaşık 1.13 kuruş bayi payı ekleniyor. Rafineri çıkış fiyatı, ÖTV ve bayi payı eklenince ortaya çıkan fiyat üzerinden bir de yüzde 18 KDV kesiliyor. Bu da fiyata eklenince, örneğin yüzde 4'lük indirim tüketiciye ancak yüzde 1 oranında yansıyabiliyor. Önceki gün gerçekleşen yüzde 12'lik artış da bu yüzden depolara yüzde 2.4 zam olarak yansıdı. İşte vatandaşla benzin istasyonlarını aradaki bu vergi farkı, karşı karşıya getiriyor.
DEĞİŞİM SÜREBİLİR Aslında liberal sisteme geçmeden önce de Tüpraş fiyatlarını sürekli değiştiriyordu. Ancak şirketin fiyatlarındaki değişimin hemen ardından Maliye Bakanlığı akaryakıt üzerindeki ÖTV miktarı ile oynayarak pompa fiyatını ayarladığı için tüketici rafineri çıkış fiyatı üzerinden yapılan değişimi pek farketmiyordu. Yılbaşından itibaren Tüpraş daha önce sessiz sedasız yaptığı fiyat indirimi ve zamları, bilgilendirme amacıyla artık basın duyurusu yoluyla yapıyor. Kamuoyunda daha fazla ses getiren bu uygulamanın yanı sıra, Maliye de Tüpraş'ın ayarlamalarına göre, ÖTV ile oynamaktan vazgeçince sıradan vatandaş fiyatlardaki oynaklıklığı daha fazla hissediyor. Yeni dönemde getirilen en büyük değişiklik dağıtım şirketi ve bayilerin uygulayacakları fiyatı bir başka deyişle kendi kâr marjlarını kendilerinin belirleyebilmesi. Ancak Türkiye'de kâr marjları yüzde 2-2,5 gibi çok düşük seviyelerde. Bu nedenle Tüpraş rafineri çıkış fiyatlarını değiştirdikçe, dağıtım şirketlerinin kendi kâr marjlarıyla oynayarak fiyatları aynı tutma eğilimi Türkiye'de bir türlü oturtulamıyor. AB'de de özellikle Akdeniz ülkelerinde fiyatlar Tüpraş'ta olduğu gibi İtalyan piyasasına göre değişiyor. Bu nedenle rafineriler çıkış fiyatlarını sürekli ayarlıyor. Ancak Avrupa'da dağıtım şirketlerinin kâr marjları yüksek olduğu için, bunları düşürüp-çıkararak müşterilerine bu değişiklikleri sıklıkla yansıtmıyorlar. Bu nedenle de deposunu doldurmak isteyen Alman Hans, İtalyan piyasasındaki oynaklığı bu kadar hissedip sinirlenmiyor.
TÜPRAŞ TEKEL DEĞİL Liberalleşme ile birlikte, Tüpraş tek ürün sağlayıcı olmaktan çıktı. Dağıtıcı şirketler Tüpraş'ın fiyatlarını beğenmediklerinde uluslararası piyasalardan ithalat yoluyla temin yoluna gidebilir. Ancak kısa vadede bu da dağıtım şirketleri için önemli miktarda bir depolama tesisi yatırımı gerektiriyor. Ayrıca, dağıtıcıların diğer rafinerilerle uzun vadeli kontratlar yapması gündeme geliyor. Türkiye'de kâr marjları düşük olduğu için bu tip yatırımların maliyetlerinin yüksekliği kısa vadede ithalat seçeneğini erteliyor.