|
|
Bir kadına gönder gülümsesin..
Günün birinde üç adam yürürken karşılarına büyük ve vahşi bir nehir çıktı.. Nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri gerekiyordu. Peki bunu nasıl başaracaklardı? Birinci adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı'ya dua etti: "Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver!" Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi. Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi. Ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boğuştu ve neredeyse 34 kez boğulma tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı. Bunu gören ikinci adam da Tanrı'ya dua etti: "Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver!" Tanrı ona bir tekne verdi ve o da nehrin karşı yakasına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez alabora olma tehlikesiyle karşılaştı.. Tüm bu olan biteni izleyen üçüncü adam, dizlerinin üzerine çöktü ve Tanrı'ya yalvardı: "Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç, araç ve zeka ver!" Bunun üzerine Tanrı, adamı bir kadına dönüştürdü.. Kadın haritaya baktı.. Nehrin biraz yukarısına doğru yürüdü ve köprüden karşıya geçti .. "Bu yazıyı gülümsemesi için bir kadına ve acı gerçeğe katlanabilecek, bütün erkeklere gönder" diyor sevgili İlkay İlkaydın bana gönderdiği notta.. Ben de tüm kadınlarla tüm erkeklere, yani bütün okuyucularıma göndermeye karar verdim bu yazıyı.. Kadınlar, zekalarında erkeklere göre, fazla olan kıvraklığı bir daha hissedip gülümseyecekler gerçekten.. İlkay merak etmesin.. Benim erkek okuyucularım da gülümser bu yazıya.. Onlar hayatta zeka kıvraklığından başka çok önemli şeylerin olduğunu da bilirler.. Kendilerinde o özelliklerin olduğunu da..
|