Şeriatın parmağı
Tartışacağımız nokta şu: Eğer Mehmet Atalay, Gençlik ve Spor Genel Müdürü olmuş olsaydı... 1- Olimpiyat hayali için TMOK'un milyon dolarları sağa sola saçmasına izin verir miydi? 2- Olimpiyat Stadı'na 120 milyon dolar gömülmesine göz yumar mıydı? Sayın Mehmet Atalay'ı çok iyi tanıyan biri olarak kefaletimi açıklıyorum: Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin hayallerimizi çalmasına asla izin vermez, 120 milyon doları, tüyü bitmemiş yetimin bir kuruşunu bile kimseye yedirmemek için yetkilerini bile aşarak savaşırdı? Şimdi gelinen noktaya bakalım... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, bürokratik sıralamada, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden sonra ikinci sırada yer alıyor. Yani devlet adına yapılacak en önemli görevlerden biri bu.
İşte Mehmet Atalay Öyleyse tartışmaya başlayalım. Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2 yıldır bu görevi vekaleten yürüten Sayın Mehmet Atalay'ı asil olarak atamıyor. Sayın Sezer'in gerekçesi şu: 1- Atalay, geçmişinde devlet memurluğu yapmamış bir isim. 2- Geçmişinde yüksek devlet memurlarına uygulanan, güvenilirlik çalışmalarına katılmamış biri. Şunun da altını çiziyorum. Devlet geleneğinde bir görev 6 aydan fazla vekaleten yürütülemez? Tanımayanlara, tanıtmak istiyorum. Sayın Atalay'ın devlet memurluğu bilgisi ve tecrübesi yoktur. Ama Sayın Atalay, İstanbul Belediyesi'ndeki çalışmaları ile hep dürüst ve ilkeli olmuştur. Sayın Atalay, spor yazarlığı yaptığı dönemde hep etik değerlere önem vermiştir. Ama bu sorunu çözmek gerekiyor. Diyebilirsiniz ki, "Şeriatın kestiği parmak acımaz." Bu durum bürokratik sistemde kötü örnek oluyor. (Hatta şunu da söyleyebilirsiniz. Ülkeye hizmet edebilecek yer o kadar çok ki!..) "Peki ne yapmalı" derseniz şunu derim: Elbette devlet geleneğine uymak birinci şart. Ama Atalay gibi değerleri kaybetmek hangi geleneğe uyuyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer'e bir tek sorum var. Olimpiyatlarda harcanan paraları, Olimpiyat Stadına harcanan paraları araştır ve suçluları cezalandır. İşte o an Atalay'ın atamasını imzalama!
Sesleri kesmek için "Peki bu yazıdan mesaj nedir" derseniz şunu derim: Şu günlerde Mehmet Atalay'ın makamını illegal işgal ettiği görüşünün itirazının sesi yükselmeye başladı. Bu yazı o sesleri kesmek için yazıldı.
Son söz: Bu kadar çok övdüğüm ve bu kadar çok sevdiğim, hadi resmiyeti bırakalım, Mehmet kardeşime getirdiğim bir tek eleştiri var. O da federasyon seçimlerinde inanılmaz kulislere (hatta yalan spekülasyonlara) izin vermesi. Oysa o günlerde beklerdim ki Sayın Atalay şöyle desin: Hiç kimse Başbakan Sayın Erdoğan'ı, Başbakan'ın eşi Emine hanımın ve benim ismimi kullanmasın. Bu demokratik bir seçimdir. Sayın Mehmet Atalay bu konuda konuştuysa sesini ben duymadım. Rahatsızlık burada.
|