|
|
|
|
|
Zamanlama mükemmel
|
|
Gül'ün İsrail ve Filistin gezisi, Türkiye'nin 'büyük ağabey' olarak demokratikleşme yolunda adım atmaya başlayan coğrafyanın "elinden tutmaya hazır" olduğunun işareti.
Kudüs Ortadoğu, bu yıl ilk defa dört kritik seçimi art arda yaşayacak ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün dün başlayan İsrail ve Filistin gezisi, Türkiye'nin "büyük ağabey" olarak seçim ve demokratikleşme yolunda yeni yeni adım atmaya başlayan bu coğrafyanın "elinden tutmaya hazır" olduğunun işareti. Dışişleri Bakanı, İsrail'in iki yıldır süren ısrarlarından sonra yapmaya karar verdiği geziyi "Barış için katkı görevimiz" sözleriyle özetledi. Gerçekten de AKP hükümeti, daha önce çeşitli sebeplerle bu geziyi gündemine almamıştı. Şimdiyse Abdullah Gül'ün değimiyle Ortadoğu barış sürecinde "yeni bir iklim" var. Gül, "Bu olumlu iklim iyi sonuçlanabilir. Türkiye olarak barış sürecine katkı yapmak Türkiye'nin üzerine düşen en büyük görevdir" diyor.
İKİ NEDENLE ÖNEMLİ Kısacası Türkiye, iki nedenle devrede. Birincisi, Filistin'de 9 Ocak'ta yapılacak seçimler ve İsrail'deki iç politika dinamikleri nedeniyle barış için ciddi bir "fırsat penceresi" var. Filistin'deki seçimler, kimilerine göre bir Arap ülkesinde yapılan ilk "özgür" seçim olacak. Gül'ün, eşi Hayrünnisa Hanım, bazı milletvekilleri ve Türkiye'deki Musevi cemaatinin liderleriyle yaptığı gezinin ikinci önemi ise geçmişten farklı olarak, Türkiye'nin barış sürece sunabileceği "somut katkılar" olması. Ankara Filistinliler nezdinde saygın; Suriye ve İran'la diyaloğu var; Arap coğrafyasında eskisinden daha çok itibar görüyor. Üst düzey bir yetkili "Yapabileceğimiz somut bir katkı var mı, bunu görmek istiyoruz" diyor. Gül'ün amacı da bu anlamda Ankara'nın rolünün ne olabileceğini ölçüp biçmek. İşte bu yüzden iki yıl aradan sonra gerçekleşen gezinin zamanlamasına diyecek yok. Türkiye'nin İsrail büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu, gezinin zamanlamasını sorduğumuzda "Yeni yıla iyi bir başlangıç. 2005'de hareket bu tarafa kayacak" diyor. Gerçekten de Filistin'deki seçim, ardından barış sürecinin geleceği umuduyla tüm Arap dünyasında büyük umutla bekleniyor.
ESİN KAYNAĞI Bu anlamda Gül'ün "barış turu" bölge için bir "demokratikleşme" serüveninin de başlangıcı. Filistin'in ardından ocak'ta yapılacak Irak seçimleri, o ülkedeki gidişatın rengini belirleyecek. Dışişleri yetkilileri, dün ABD Bakan Yardımcısı Richard Armitage'a belirttikleri gibi seçimlerin meşru görünmesi için geniş katılımlı olmasını ve Sünniler dahil herkesin temsil edilmesini istiyor. Ardından Mısır ve İran'da yapılacak seçimler de demokrasi deneyimini tatmamış bu coğrafya insanı için yeni birer imkan olacak. İster "model" deyin ister "örnek" ya da "ilham," Türkiye siyasi yapısı esin kaynağı oluyor. Kudüs'te sohbet ettiğimiz üst düzey bir yetkilinin değimiyle "Komşularımızla barış siyasetinde belli bir noktaya geldik. Şimdi ikinci çember olan ülkelere yoğunlaşıyoruz." Bunun ilk durağı da Kudüs. Dün Kudüs Başkonsolosluğu'nu ve Türk Kültür Merkezi'ne giden Dışişleri Bakanı, bugün de Haremüşşerif'i ziyaretinden sonra İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, Başbakan Ariel Şaron, Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert, Dışişleri Bakanı Silvan Şalom ve Şimon Perez ile kritik görüşmelerine başlayacak.
ASLI AYDINTAŞBAŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|