Dış faiz şokuna rağmen AB, IMF çapası ve bütçeyle altın bir yıl
ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan'ın nisanın ilk haftasında faiz artırımına gideceğini açıklaması dünya piyasalarını vurduğu gibi, Türkiye'deki balayı havasını da bozdu. Bir dolar ve 0.77 Euro'dan oluşan döviz sepetinin değeri TL'ye karşı yüzde 14 arttı. Hazine faizleri 10 puan yükseldi. Türk Eurobondları yüzde 22 değer kaybetti. Borsa yüzde 26 düştü. Bütün bunlar enflasyonun yüzde 10'un altına indiği bir dönemde 7 Nisan ile 17 Mayıs arasında, 1.5 aya sığdı. Dış kaynaklı bu şokun reel ekonomi üzerindeki etkisi biraz gecikmeli olarak haziran ayından itibaren görülmeye başlandı. Üretim, tüketim ve büyüme aşağıya doğru kırıldı. Sonuçta Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 12.4, ikinci çeyrekte yüzde 14.4 büyüdükten sonra temmuzeylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte GSMH artışı yüzde 4.7'ye indi. İşte mükemmelliği bozan da büyüme hızındaki keskin düşüş oldu. Bu düşüşle 9 aylık büyüme yüzde 9.7 ile çift haneli rakamların altına indi. Yılın tamamında ise yüzde 8 dolayında bir büyüme bekleniyor. Dolayısıyla 34yılsonratekhanelienflasyonainilenbirsenede37yılınardındançifthanelibüyümeyiyakalamafırsatıkaçırıldı.
Yatırımpatlaması Yılın mükemmele yakın bir performansla noktalanmasında en büyük etken ise özel sektör yatırımlarındaki patlamaydı. Geridebırakmaktaolduğumuzyıldabelkideentemelkazancımızbuoldu. Tüm zamanların en yüksek miktarlı özel sektör yatırımı özellikle makine teçhizat üzerine gerçekleşti. Yılın dokuz aylık döneminde özel imalat sanayi yatırımları yüzde 81 arttı. Milli gelir içinde yatırım harcamaları uzun bir aradan sonra yeniden yüzde 22.8 düzeyine çıktı.
İyileşmeninnedenleri 2004 yılının bu dış faiz şokuna karşılık yine de mükemmele yakın bir iyileşmeyle tamamlanmasına yol açan gelişmeleri biz şöyle belirledik:
* Mart sonundaki yerel seçimlerde hükümet bütçe disiplinini korudu. Sanılanın ve geçmişte olanın aksine, programın gereğini yerine getirmek için seçim öncesinde zam da yaptı. Bitişikteki tabloda görüldüğü gibi, bunun sonucunda çok iyi bir bütçe performansı ortaya çıktı. Hemmalipiyasalardahemdereelsektördekiiyileşmelerinarkasındayatanenönemlineden,bütçedehedefleneninötesindeyakalananbaşarıydı.
* Mart ayında ilk önemli eşik atlatıldıktan sonra 24 Nisan'da Kıbrıs'taki sorunun çözümü için referandumda Türkiye ikinci eşiği de başarıyla atlattı. AB'den müzakere alma yolunda en önemli engeli aştı. Bu da, AB beklentisini daha kuvvetlendirerek ekonomiyi ve piyasaları olumlu anlamda yönlendirdi.
* Nisan ve mayıs ayındaki dışşoktansonrabozulmaktaolanhavayıdüzeltmeküzerehükümetIMFileŞubat2005sonrasıiçinyenibiranlaşmayagideceğini ağustos ortası gibi açıkladı. Sonra bu anlaşmanın üç yıllık standby olacağını duyurdu. Nihayet bu yeni anlaşmadan 10 milyar dolarlık bir kaynak sağlanacağı açıklandı. Böylece Türkiye ekonomik yönden üç yıllığına daha IMF çapasına tutundu.
* Türkiye'nin siyasi çapasının ilk adımı da 6 Ekim'de AB'nin İlerleme Raporu ile atıldı. 17 Aralık'ta da şartlı bir müzakere tarihi verilmesiyle AB konusunda beklenenler boş çıkmadı.
GSMH3yıldakatlandı Faiz şoku ile dengemizin bozulmasına karşılık yerel seçimde ipin ucunu bırakmamamızdan, AB'den müzakere tarihi alarak siyasi yönden iyi bir çapaya tutunmamızdan ve IMF çapasına üç yıllığına sarılmamızdan dolayı, 2004'üiyibirperformanslatamamlıyoruz. Üstüste üçüncü yıl büyüyoruz ve milli gelirimizi 148 milyar dolardan 293 milyar dolara taşıyarak katlıyoruz. Bu yazının devamı yeni yıldan beklentilerimiz şeklinde olacak. Yeni TL, yeni ekonomik program, yeni AB süreci, yeni sosyal güvenlik düzeni, belki de yeni kabine ile yeni yıl da, yeni şeylere gebe. Hepimize hayırlı ve uğurlu olsun.
Sonuç "Mükemmelitalepetamabedelinideödemeyehazırol" Jackson Brown