İyi yıllar, desem mi!
Batıdan binlerce varlıklı insanın, Hint Okyanusu'nun on binlerce yoksul insanıyla "aynı son"u paylaşması... Şu "küresel dünya"da hepimizin aynı gemide olduğuna dair küresel bir duygu yaratır mı? Acıma, üzülme, yardım açısından; belki, biraz. "Ya kendi başımıza gelirse" korkusu; belki, kısmen. Onun ötesinde bu dünya acayip bir yer. "Ortak kader" bilinci, henüz düş.
İki gündür, deprem ve tsunamiyle boğulan ülkelerde, kendi devletlerinin umursamazlıkları kadar, "mümkün bir uyarı"nın yapılmadığına, neden yapılmadığına dair de bir şeyler aktarıyorum. Okuyanların hatırındadır umarım; ABD'de, Hawaii'de kurulu "Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi"nden söz ettim. Pasifik'te kıyıları bulunan 26 ülkeye tsunami uyarısı yolladığını, ama Pasifik'te bir tehdit olmadığını, asıl tehdidin Hint Okyanusu'nda bulunduğunu bildirdiğini... Ancak, özellikle 40 bine yakın ölünün olduğu Hindistan ve Sri Lanka'nın bir "uyarı" ile kazanacak epey vakitleri ve canları olduğu halde, sisteme üye olmayan bu ülkelerin uyarılmadığını. Bu ciddi bir şey. Ve bakın şimdi hangi bilgi mevcut: Independent gazetesine göre, ABD yönetimindeki uluslararası "Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi"nin önceden uyardığı yerlerden biri de bir ada. Adı Diego Garcia. Hint Okyanusu'nun göbeğinde. Uyarı gidiyor, çünkü orası İngiltere'ye ait. Çünkü orada bombardıman uçaklarıyla dolu bir ABD üssü var. Yerlileri sürülmüş bir uçak gemisi. ABD askeri yetkilileri diyor ki, "Diğer ülkelerdeki yetkililerle temas imkanı yoktu çünkü Noel tatiliydi." Oysa, o ülkelerde Noel sadece turistler için; Hıristiyan değiller ki! Ve kısmen dalga şiddetinin düşüklüğünden, kısmen uyarı sayesinde, Diego Garcia'da ölüm yok! Oysa bu ada, ölümle akraba. 10 küsur yıl boyunca Irak ve Afganistan'a bomba yağdırmış uçakların bir kısmı buradan kalkmıştı. Bomba? Tsunamide ölü sayısı 100 bini buluyor, değil mi? Yuvarlak sayı. Tam da, bombardımanlarda ölen Iraklıların sayısı kadar! Endonezya, 80 bin kadar ölü. 1965'te CIA destekli "temizleme operasyonu"nda öldürülen 1 milyon Endonezyalı sayısı bir şey ifade eder mi?
Şimdi "dünyanın dört bir tarafından" yardım akıyor! Az veren maldan!.. Cimri bulununca ABD yardımı artırmış. Ölü çocuklara, canlı çocuklara. Binlerce çocuğun öldüğü Sri Lanka, web sitesinde kendini şöyle tanıtıyordu: "Victoria's Secret, Next, Marks and Spencer, Gap, Mothercare, Banana Republic, Speedo, Nike, Dorothy Perkins, Adams, Brothers, Versace, Polo, Ralph Lauren gibi markalar hep burada üretim yapıyor." Çünkü, "Harika plajlar, mükemmel coğrafya, yüksek okuryazarlık, İngilizce bilenlerin çokluğu, yüksek iş etiği ve sosyal ahlak" orada. Bir de, ucuz işçilik, çocuk emeği. Ölü da diri çocukların emeği. Yoksul emeğiyle düşük maliyet, zengin tüketimiyle yüksek kar! Yardım akıyor! ABD'de Florida'yı vuran kasırgaların mağdurları, 44 bin evsiz için 3.2 milyar dolar yardım kesinleşmiş. Çünkü, insani değil, maddi kayıp büyük; çünkü, onlar seçim kazandıran ABD seçmenleri. Oysa, ABD'lilerin, Avrupalıların, kimimizin tükettiği malları üretseler de, "öteki çocuklar ve insanlar"ın maddi bir değeri yok. Bu dünyayı anlamak için "daha fazla dünyalı" olmak şart. Yeni bir yıl o umudu taşır mı? "İyi yıllar" desem mi!
|