kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdoğan: Hedef tam üyelik
Barrosso: Türkiye yeni başlangıç
'Bugün tarih yazdık'
Balkanande: Hukuki olarak Rum tarafı tanınmıyor
Schröder: Üyelik için ilk engel aşıldı
ABD basını: Batı doğuyla köprüyü kurdu
Uzlaşma sağlandı

Erdoğan: Hedef tam üyelik

Başbakan Erdoğan, 'tarih net olarak 3 Ekim 2005 olaraka açıklandı. Şu anda geride bıraktığımız 41 yıllık çabalarımızın semeresini aldığımız noktada bulunuyoruz' dedi..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda geride bıraktığımız 41 yıllık çabalarımızın semeresini aldığımız bir noktada bulunuyoruz'' dedi. Erdoğan, ''uyum protokolünün varılacak mutabakat sonucunda imzalanmasının kesinlikle bir tanıma keyfiyeti olmadığını'' söyledi.

Başbakan Erdoğan, 2002 Kopenhag Zirvesi'nde verilen sözün, Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmesi halinde Türkiye'nin gecikmesizin müzakerelere başlaması olduğunu hatırlattı.

Erdoğan, ''Bu açık söze güvenerek biz bütün bu süreç boyunca AB'nin bütün organlarında AB devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığımız bütüngörüşmelerde Türk ve dünya kamuoyuna seslenen bütün platformlarda Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini gerçekleştirme kararlığını gösterdik ve bütün dünya da buna şahit oldu'' diye konuştu.

Buna rağmen müzakerelere başlama tarihinin verileceği bugünkü zirve öncesinde Kopenhag kriterleriyle hiç ilgisi olmayan, hatta bir kısmı açıkça AB müktesebatına da uygun olmayan, yeni ve pratikte hiçbir işlevi de olmayacak yeni koşullar öne sürüldüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''İki gündür sürdürdüğümüz yoğun görüşmelerle Avrupa kültürünün temelde bir uzlaşı kültürü olduğu varsayımıyla bunları hiç olmazsa Avrupa hukukuyla uyumlu hale getirecek formüller bulmaya çalıştık.

Bu bağlamda, Ankara Anlaşması'nın AB'nin 25 üyeli yapısı dikkate alınarak Kıbrıs'a teşmili teknik bir prosedürdür dedik ve bu prosedür gereği uyum protokolünün varılacak mutabakat sonucunda imzalanması kesinlikle bir tanıma keyfiyeti değildir, bunu konseyin zirve toplantısında yapmış olduğum son konuşmamda da kayıtlara geçirdim.

Bu husus ayrıca gerek dönem başkanı, gerek üye ülkelerin hükümet başkanları, devlet başkanları tarafından da öyle zannediyorum ki basın toplantılarında dile getirilerek tespit edildi. Ayrıca, burada Sayın Balkenende çok açık, net, dönem başkanı olarak bunun bir tanıma olmadığını ifade etti. Tüm bu gayretlerimiz ve özverili yaklaşımımız sayesinde AB ile tam üyelik hedefine yönelik bir müzakere sürecinin başlaması için takvim şu anda çalışmaya başlamıştır.

'HEDEF TAM ÜYELİKTİR'

Hedef tam üyeliktir ve bu herhangi bir tereddüde yer bırakmayacak şekilde teyit edilmiştir. Bu takvim sadece Avrupa müktesebatı ve kurumlarıyla uyumun derinleşeceği bir sürece değil, aynı zamanda bugün önümüze konulan pek çok sorunun da nitelik değiştirmesine ve farklı bir düzende çözümlenmesine imkan verecek bir sürece de işaret
etmektedir.

Aynı şekilde tarih net olarak yine açıklanmıştır, bildiğiniz gibi 3 Ekim 2005'tir. Müzakere süreciyle ilgili ikinci bir karara tereddüt bırakmayacak şekilde net hale gelmiştir. Şu anda geride bıraktığımız 41 yıllık çabalarımızın semeresini aldığımız bir noktada bulunuyoruz.
bu nokta önümüzdeki yıllarda kat edeceğimiz mesafenin de bir başlangıç
noktasıdır.''

'BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ DAHA ZOR OLACAK'


Bundan sonra atılacak her adımın Türkiye'yi temel hedefine ve önceliklerine biraz daha yaklaştıracağını ifade eden Başbakan Erdoğan,şöyle konuştu:

''Ancak bir kere daha ifade etmek isterim ki bundan sonraki süreç daha zor, daha engebelerle dolu bir süreç olacaktır. Ama inanıyorum kiTürkiye interaktif insan potansiyeli ile bunu aşacak güçtedir. Türkiyehep söylediğimiz gibi AB ile ilişkilerine hep bir medeniyet projesi olarak, bir barış ve işbirliği projesi olarak bakmış, AB'nin ekonomik bir birlik değil, bir Hıristiyan kulübü değil, bir değerler bütünü olduğunu sürekli vurgulamıştır.

Türkiye tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, ekonomisiyle dinamik ve genç nüfusuyla çağdaş ve demokratik birikimiyle bu değerleri hayata geçirebilecek, önündeki zorlukları aşabilecek ve AB'ye jeostratejik ve jeokültürel bir değer kazandırabilecek büyük bir ülkedir. AB'nin bundan sonraki müzakere sürecinde Türkiye'nin yapacağı katkıların daha
çok bilincine varacağına, ilişkilerimizin bundan sonraki seyrinin bu bilinç doğrultusunda şekilleneceğine inanıyorum.

Bu tarihi adımla birlikte gerçekleştirdiğimiz yapısal dönüşümler gerek zihniyet dünyamızda, gerekse toplumsal dokumuzda derinlemesine kök salmaya başlayacaktır. Bu adımla birlikte medeniyetler uzlaşması projemiz somut temeller üzerine oturtulmuştur. Bu tarihi adımla birlikte Türk milleti dünya milletleri arasında layık olduğu yeri almak için tarihi bir hamle yapmıştır. Bu tarihi adımın ülkemize, milletimize ve AB'ye, Avrupalı dostlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.''

YÜZDE YÜZ DEĞİL AMA BAŞARDIK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yüzde yüz beklediğinizi almak derseniz, bu ifade çok mübalağalı olur. Fakat 'başardık' diyorum'' dedi. Başbakan Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında, AB Zirvesi'ni değerlendirmesinin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, ''Çok zorlu bir gece ve gün geçirdiniz. Bu uzun maratonun sonunda Türkiye'nin istediğini aldığını ve çıkan nihai metnin içinize sindiğini, sizi tatmin ettiğini söyleyebilir misiniz?'' sorusuna, ''Tabii bu tür şeylerde ölçü, bunu Kıbrıs'ta da yaşadık. Bu bir kazan-kazan meselesidir. Burada yüzde yüz beklediğinizi almak derseniz, bu ifade çok mübalağalı olur. Fakat 'başardık' diyorum. Yüzde yüz dersek bu yanlış olur. Bir şeyi gerçekten gururla ifade edebilirim. Bunun çerçevesi Türkiye'ye özgü olmaktan çıktı, bütünüyle AB'yi kapsadı. Bu yönüyle alınan kararlar çok önemliydi'' yanıtını
verdi.

MÜZAKERELER

Başbakan Erdoğan, müzakerelere nasıl hazırlanacaklarına ilişkin soru üzerine, bundan sonra müzakereleri yürütecek uzmanlar ve baş müzakereci konusunda çalışmaların yapılacağını ifade etti. Erdoğan, ''Bundan sonraki süreci, mevcut yol haritamızı, iki gün içinde aldığımız neticeler çerçevesinde değerlendirip ondan sonra belirleyeceğiz ve adımı da ona göre atacağız. Bunları zaman içinde kamuoyu ile paylaşacağız'' diye konuştu.
''Brüksel-Ankara-Diyarbakır hattı sevinçli bir günü yaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt vatandaşlarına somut bir mesajınız olacak mı?'' sorusuna Başbakan Erdoğan, ''Bizim böyle farklı bir hattımız yok. Bizim sadece Türkiye-Brüksel hattımız var. Türkiye'de 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı canımız, ciğerimiz, başımızın tacı. Olay
bu kadar basit'' yanıtını verdi.
Başbakan Erdoğan'ın bu sözleri salonda bulunanlarca alkışlarla karşılandı.
'Önümüzdeki süreçte AB, Rumlar'ı Annan Planı veya benzer bir plan çerçevesinde çözüme zorlamak için bir inisiyatif alacak mı, yoksa bugüne kadar Türkiye'yi tatmin etmeyen tavrına devam etmiş mi olacak?'' sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
''Sayın Annan'ın çözüm gayretlerini görürsek, Türkiye olarak elimizden gelen gayreti yine göstermek durumundayız. Orayı çözümsüz bırakmak, bizim açımızdan da KKTC'deki Türk kardeşlerimiz açısından da bir sıkıntı. Bunu aşmamız gerekiyor. AB sürecinde de gerek bizleri, gerekse onları rahatlatacak bir konudur. Bu konuyla ilgili olarak bugün yoğun çalışmalarımız oldu. Metin açıklandığında çok net göreceksiniz. Orada gerçekten yoğun bir çalışmanın sonucunda konuyu iyi bir yere getirdik. 19. paragraf bu. Bu paragrafı gördüğünüzde yaklaşım tarzımızı da görmemiz mümkün olacak. Bu işi çözmekte elimizden gelen desteği nasıl 24 Nisan sürecinde verdiysek, bundan sonraki süreçte de verip, bu işi hep birlikte dayanışma içinde bitirmemiz çok çok isabetli olacaktır.''

''TANIŞIYORUZ''

Erdoğan, Danimarkalı bir gazetecinin, ''Tarih aldınız ama bu aynı zamanda tanımadığınız kişiyle buluşma tarihiydi. Buluştuğunuz güzel kızın isminin Kıbrıs olduğunu duyunca ne yapacaksınız?'' sorusu üzerine, ''Çoktandır tanışıyoruz. Münasebetlerimiz de gayet iyi. Bundan sonra daha iyi olacak'' yanıtını verdi. Erdoğan'ın bu yanıtı salonda gülüşmelere neden oldu.
Bir gazetecinin ''Ayaklarınız yerden kesildi mi, zafer sarhoşluğu var mı? Maliye Bakanı daha önce '17 Aralık sabahı gökten para yağmayacak' demişti. Yağmasa da gürlemesini bekliyor musunuz?'' sorusu üzerine de Erdoğan şunları söyledi:
''Ayaklarımızı yerden kesmeyi zaten hiçbir zaman sevmedik, sevmiyoruz. Gruptaki arkadaşlarıma da 'ayaklarınızı yerden kesmeyin, uçmayın' diye hep söylüyorum. İkinci konuya gelince, ben Maliye Bakanımızın ifadesine katılıyorum. Ama gürleme noktasına gelince, borsadan sesler gelmeye başladı. Açıklandığı saat maalesef borsanın da
kapandığı saat oldu. Buna rağmen borsa herhalde zirve yapmış durumda. Bundan sonra daha güzel gelişmelerin olacağına inanıyorum. Bu beklenti hesapları yapıldı, yapılıyor da.
Çok açık net söylemeliyim ki katılım öncesi ekonomik programımızı yaparken bu tür beklentiler üzerine yapmadık. Bizim normal akışımız, gidişimiz nasıl neticelenir, bütün hesaplarımızı buna göre yaptık. Bundan sonrası da inanıyorum ki bu istikrarlı gidişin bir işareti olacaktır. Gelecek çok daha iyi olacaktır diye inanıyorum.''

YUNANİSTAN İLE OLUMLU SÜREÇ

Erdoğan, Yunanlı bir gazetecinin bugün alınan kararın Türk-Yunan ilişkilerini nasıl etkileyeceğine ilişkin sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Yunanistan ile olumlu bir süreci yaşıyoruz. Her geçen gün dostumuz Yunanistan ile münasebetlerimizi başarılı bir şekilde daha da geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız.
Dostum Karamanlis'in bu konuda samimi gayretleri var. Aynı samimi gayreti biz de gösteriyoruz. Karşılıklı ekonomik, siyasi münasebetlerimiz, inanıyorum ki daha başarılı bir şekilde gelişecektir. Bu konuda Türkiye olarak siyasetimiz barış ve münasebetlerimizin her alanda çok daha farklı bir şekilde gelişmesine yönelik olacaktır.''
Erdoğan, soruların tamamlanmasının ardından iktidar ve muhalefetiyle TBMM'ye, Avrupa Parlamentosu üyelerine, AB Komisyonu ve Avrupa Konseyi temsilcilerine şahsı, Türkiye ve Türk milleti adına teşekkür etti.
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Baykal: Bu şekilde olmaz
 Parti değiştirdi huy değişmedi
 Yılmaz'ın diş hekimi şaşkın
 Vekillere müzikle terapi
 Her burcun kendine özgü makamı var
 Bayram'a cinayet suçundan sekiz yıl
 Savcılık Kürtler'in ilanını soruşturuyor
 Sezer'den CMK'ya 'jest' gibi onay
 280 kişilik iş için 10 bin kişi başvurdu
YAVUZ DONAT
"Yakın tarih" böyle diyor
Haziran 1958... Yunanistan...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Avrupa, sadakat ve kadınlar
(BRÜKSEL)
Birkaç yıl...
MUHARREM SARIKAYA
Son tura girilirken...
Avrupa Parlamentosu eski Başkanı...
Tribün cinayetine 30 yıl istendi
İstanbul İnönü Stadı'nda 11 Ekim'de oynanan Beşiktaş-Çaykur Rizespor...
Lösemi yakaladı bürokrasi bitirdi
Esin Köse adlı yedi yaşındaki kızın Mart 2003'te yakalandığı...
3 Ekim 2005
3 Ekim 2005
'Sonuçlar tatmin edici'
Türkiye'nin uzun süredir...
Geri adımın altında kalırız
Geri adımın altında kalırız
Erdoğan, kurmaylarına "Kıbrıs'ta atılacak geri adımın hukuki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu