kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aysegul Aldinc @ SABAH
 

Sevmek için tanımak gerekmez

Sevmek için tanışmak da gerekmez. Geçen gece Antonio Carlos Jobim'in CNBCe'de tee 80 lerde Montreal Jazz Festival'i bünyesinde verdiği bi konseri izledim ve bunu düşündüm. Ondan yani bu duygu yüklü girizg- Siz, 'şık oldu bu, bize hafta sonu romantiği yapıyor' filan şeklinde düşündünüz tabii. Yok, o işlere erkekler bakıyor epeyce bir zamandır. Erkekler dediysem ööle sizin benim görüş mesafemizde filan olan çeşidi değil. Yazar erkekler bakıyor o konulara. Öte yandan yazmakla niyeti bozmak aynı şey değil. Bu beyefendiler nasıl birer aşıktırlar onu ancak onlarla iştigal eden hanımlar bilir. Konuya bak; yine hayatın sarp ve dikenli yollarına saptı ve nerelere geldi. Biz, asıl demek istediğimizi demeye getirelim en iyisi. Antonio Carlos Jobim'e benim yıllardan beri gayetle özel bir hayranlığım vardır. Tipine mipine değil bestelerine... Bu beyin adını ilk defa duyanınızın bile onun en az bir bestesiyle düğünlerde dans etmişliği mevcuttur. (For egzampıl: 'Girl from İpanema') Mümkünatı yok. Olmaması imkansıza yakın. Mahallenizdeki düğün salonlarından bahsediyorum. Dört yıldızlı otellerin balo salonlarından değil (ha keza orda da repertuarın en nadide parçasıdır o da ayrı.) Neyse, Antonio'ya hayranım. Ama bu arada resmini bile görmemişim ben. O yıllarda bu internet belki gizli gizli icad olunmuş da güneş yüzü görmek için gün saymakta bilmiyorum. Aids aşısı dahil bi sürü şeyi icadedip edip saklıyomuş ya bu hainler. 'Plağını kasetini al gör' dersen daha küçüğüz, harçlık filan anca yetiyor; korsan takılınıyor çaresiz. Özetle adamın yaptıklarına, duygusuna şöyle de böyle de hayranım ama yolda(!) görsem tanımam. Hani dur bi sörf yapiim de adamın yüzünü göriim lüksü yok henüz. Demek istediğim şu ki yüzünü bile bilmediğin bir meşhur adama müziği ile sana hissettirdiklerinden dolayı hayran olunabiliyor. Aynı şey Tania Maria'da da olduydu. Kadına ölüyorum, şarkılarını ezbere biliyorum, yüzünü bilmiyorum. Sonra bi albümünde sureti ile tanıştım. Yüce Allah'ımın gücüne gitmesin ama maymundan bi önce. Böyle bir çirkinlik olamaz.(Tövbeler olsun Cumartesi Cumartesi günaha girdim!) Bi laf vardır: 'Çocukları sevmeniz için tanımanız gerekmez.' Ben 'hayvanları' da eklesem, rüya görmeye elinde mısır patlağı külahı ile gitmeğe kalkışmak kadar alakasız bi örnek vermiş mi olurum konuya dair? Zevzeklik etmeme bakmayın konu üzerinde ağlayıklı laflar etmemek için kendimi zor tutuyorum. Biraz önce Bridget Jones'dan geldim de... Ben en iyisi yıllar önceki Rio seyahatimde, görülecek yer kıtlığına kıran girmişçesine o kadar yer dururken 'Antonio'nun mezarına gidicem' diye tutturmamı anlatiim: Ben ter ter tepinince gezi programına mezarlık(!) da alındı çaresiz. Oranın eeen zenginlerinin gömüldüğü bir mezarlıkta yatıyormuş Antonio... Aman yarabbi o ne güzel yerdi öyle. İnsanın' ookey bu kadar yeter!' deyip ölesi filan gelir. O mezar taşlarının oymasını kakmasını anlatamam, küçük camlı kutucuklar içerisindeki dantelli taş bebeklerin güzelliğini, o ihtişamı, debdebeyi tarif edemem. Bizim Antonio'cuk peki? O nerde yatıyordu? Pembe mermerden son derece sade dümdüz bir yer yaptırmış kendine. (Vasiyetinde yazıyormuş, görevliler söyledi.) İşte ben bu durumlara aşık oluyorum... Adamdaki alçakgönüllülüğe bakar mısınız? Birini uzaktan severken onun görünmeyen değerlerini de kalp gözünüzle görebiliyorsunuz işte. Sevdiğin insanı niye sevdiğini anlatmanın kifayetsiz kaldığı yer işte tam burası. Bazen anlayamamanın da... Bugün de ben sevgi kelebekliğinize soyundum. Ama siz giyinik durun ve n'oolur n'oolmaz diyerekten yanınızda Seplak mendil bulundurun. Bi de çok yaşayın ben de göriim! Olur mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kapım açık her zaman beklerim   / 04-12-2004
 Ulusa sesleniş   / 27-11-2004
 Mübarek bayramınız geçmiş olsun   / 20-11-2004
 Temizlik zamanı   / 13-11-2004
 Bir uçağa yakışma kuralları   / 06-11-2004
 Bildiklerimiz gördüklerimiz duyduklarımız   / 30-10-2004
 Davulcuları seviyorum   / 23-10-2004
 Karışık kuruşuk işler   / 16-10-2004
 Artık üşüme vaktidir   / 09-10-2004
 Sevgili okuyucu   / 02-10-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Sevmek için tanımak gerekmez
Sevmek için tanışmak da...
Bir otelde üç zaman, üç aşk
Bir otelde üç zaman, üç aşk
'Kalbin Zamanı' kağıt üzerinde ilginç bir hikaye olsa da, seyirciyi...
Korkunç aile yine korkunç bir filmle geri dönüyor
Korkunç aile yine korkunç bir filmle geri dönüyor
Alabildiğine kaba çizgili ama yer yer güldürebilen, özellikle modern...
Uzanlar'ın koleksiyonu tekrar müzayedede
Uzan ailesinin Pamukova'daki çiftlik ile yatlarında bulunan içki ve...
At arabalı müze gezisi
Padişahların cuma hutbelerini dinlemek için kullandıkları iki kez soyulan...
Güçsüzlük ve ölüm bu resimlerde
Galerist'te 9 Aralık'ta başlayan ve 8 Ocak'a kadar devam edecek olan Elif...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.