|
 |
 |
 |
Cebinde siyanür şişesi taşıdı
Kitapta Semih Balcıoğlu'nun Erol Simavi'yle yaptığı şu konuşma da yer alıyor: "Erol Bey'e bir gün, 'Sedat Bey de ne kadar erken öldü. Bir hastalığı falan var mıydı?' dedim. Meğer bamteline basmışım. Nasıl ölmesin? diyerek tüm yaşantımda hiç unutamayacağım bir yanıt verdi: 'Dergiler çıkarken keyfimiz iyiydi. Her şey tıkır tıkır gidiyordu. Gazete fikri ortaya atılınca, iş değişti. Elde avuçta ne varsa gazeteye harcandı. Annemin mücevherleri, evdeki eşyalar, halılar ve Kanlıca'daki ev rehine kondu. Babam da bir cam şişe içine siyanür koydu ve pantolon kemerinin altındaki zula cebine o şişeyi yerleştirdi. Şayet gazete tutmasaydı, intihar edecekti. Bu, insanda ne tahribat yapar yahu. Buna vücut mu dayanır?"
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
