|
|
|
|
|
İnsanların üzerine basmayacağı bir film bu
|
|
'Aşk hakkında konuşunca aşkın iç organları görünmeye başlıyor, aşkın adını anmak bile ayıp" diyen yönetmen Ali Özgentürk, üç adam ve bir kadının 50 yıllık aşk hikayesini film yaptı: Kalbin Zamanı.
Oyuncuları; Türkiye'nin en çok konuşulan kadını Hülya Avşar, 'Duvara Karşı'da cümlemize "Vaay bu da kim?" dedirten Birol Ünel, Oktay Kaynarca, Halil Ergün ve Zeki Alasya olan, cuma vizyona girecek 'Kalbin Zamanı'nın yönetmeni ve senaristi Ali Özgentürk'le sohbet ettim. Beşe iki kala Beyoğlu Yeni Melek'teki Asya Film'in kapısını çaldık. Burası tam da Türk filmlerindeki yönetmenlerin ofislerine benziyor. Her yer ahşap, duvarda eski afişler, 80'ler tarzı koltuklar, telefonlar... Devamlı koşuşturan birileri, susmayan telefon ve kapı zilleri, yerde yığılmış yeni afişler... Ali Özgentürk kocaman müdür masalarından birinin arkasına kurulmuş, karşısında da iki sandalye-koltuk, tepede de lamba. "Erken mi geldiniz?" dedi. "Yok yok tam beşte geldik." Teybimi çıkarttım tak masaya koydum. Onun filmi varsa bizim de teybimiz var yani...
HÜLYA BENİ ÇOK ETKİLEDİ "Dört kişilik, elli yıl süren aşk hikayesi nasıl olur Ali Bey?" diye sordum, onu kendime kaynattım. Özgentürk 50 yıl İstanbul Pera Palas'ta çalışmış biriyle tanışmış. Kendi tabiriyle tam eski İstanbul ailelerine mensup bir beyefendiymiş, yaşadığı hikayeleri, gelen geçen ünlüleri anlatırmış. Ancak Ali Özgentürk'ü, ailesi Avusturalya'ya göç eden, 40'lı yıllarda genç bir kıza aşık olan 'Demir' çok etkilemiş. Demir'le genç kız ailelerin karşı çıkması ve çeşitli nedenlerle biraraya gelememişler. Ama Demir, 40 yıl her sene genç kızla tanıştıkları tarihte, bir günlüğüne Pera Palas'a gelmiş. Oturdukları masada, aynı yemeği yiyip, aynı şarabı içmiş... Aşka bakar mısınız lütfen... İşte Ali Özgentürk de buradan bir hikaye yaratmış. "Üç adam bir kadını sevdi... Kadın da onları... Bu aşk elli yıl sürdü... İçlerinden biri öldürüldü." Özgentürk'ün Hülya Avşar'ı 'Belkıs' rolüne seçmesinin nedeni güzel bir kadın artı iyi ve tanınmış bir oyuncu olmasıymış. Hülya Avşar da senaryoyu okuyunca çok etkilenmiş ve hemen kabul etmiş. Tabii meraklıyım ya soruyorum "Nasıldı Hülya Avşar, nasıldı?" "Hülya şaşırtıcı bir çalışma sergiledi, çok etkilendim." Birol Ünel'i sormadan olmaz. "Birol Ünel nasıl, sette alkolü fazla kaçırıp dağıttığı söyleniyor?" "Evet. Birol sette içer ama asla ne bana ne de ekibe huzursuzluk vermiştir. Kendisiyle çok rahat çalıştım..." Ali Özgentürk, Birol Ünel'i modern zaman dervişi gibi görüyor; "O dünyevi değerleri reddeder bir ifadeye sahip" diyor. Özgentürk 'Duvara Ünel senaryoyu yollamasını isteyince "Senaryo yok, senaryo benim" demiş. Birol Ünel de ertesi gün Almanya'dan uçağa atlamış gelmiş. Yönetmen, Birol Ünel'in eline senaryoyu hiç vermemiş... "Nasıl yani, senaryosuz mu oynadı?" "Evet. Zaten Türkçesi iyi değil, ben anlattım o oynadı. Böylece ikili alışverişe girebildik. Sinemada doğaçlama denecek bir şeyi gerçekleştirdik."
KADINLAR İLGİ GÖSTERECEK "Peki romantik polisiye nedir?" "Romantik polisiyede hüzün enerji, neşe ve merak vardır. Kalbin Zamanı ferah, insanın üstüne basmayacağı bir film ve romantik polisiye türü Türkiye'de bir ilktir." Genelde biz seyircilerin sıkıldığı hatta daraldığı filmleri eleştirmenler pek beğenir ya. Acaba Kalbin Zamanı da o cins mi? Bir çırpıda akıp gidecek, bizi mutlu edecek mi, yoksa gözümüz saatte mi olacak? Özgentürk'e göre Kalbin Zamanı hem sanat hem halk filmi, ayrıca eleştirmenler sevebilirler de sevmeyebilirler de... Sadece eleştiri kırıcı olmasın... Özgentürk, "Halk acaba ne yapacak diye bir şeyi hesaplamadım" derken bir buçuk milyon dolarlık bütçeli filmin seyirci çekmesi için tanınmış oyuncuları seçtiğini de belirtti. Ve fakat Özgentürk'e göre bir yönetmen, iki şeyi asla bilemezmiş. Bir; kafasındaki film oldu mu? İki; seyirci ilgi gösterecek mi? Pera Palas'a tüm İstanbul'u sığdırdığını söyleyen Ali Özgentürk, "Bu galiba kadınların daha çok ilgi göstereceği bir film" dedi. Daha güzel ya... Erkekler de bizimle sinemalara sürüklenirler zaten.
|
|
|
|
|
|
|
|
|