kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savaşın izlerini silmek kadınlar için çok zordur
Savaşın izlerini silmek kadınlar için çok zordur
Romen yazar Bosna'ya bakıyor
Iraklı sivilin adı yok

Savaşın izlerini silmek kadınlar için çok zordur

Çatışma dönemlerinde gerek Bosna'da gerek Kosova'da çalışan, Türkiye'nin ilk kadın savaş foto muhabiri Bikem Ekberzade ile Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen Matei Visniec'in Bosna'da geçen "Savaş ve Kadın" adlı oyununu seyrettik
Ben hiç savaşmadım, tecavüze de uğramadım, savaş mağduru da olmadım. O yüzden bu oyunla benim gözlemlediğim savaşlar arasında ne tür benzerlikler var, oyunda ne tür aksaklıklar var, sadece bunlardan bahsedebilirim. Bunların içinde en öne çıkanlardan biri Amerikalı kadın psikolog. Bu çok sık rastlanan bir vaka savaş alanlarında. Akademik hayatlarının içerisinden kaçmış, bir heycan arayışı içerisinde olan insanlar sahaya gidiyor. Bu bizde de yaşanıyor, sadece Amerikalılar değil ama nedense onlar biraz daha saftirik olmuyor (gülüyor). Çünkü sivil hayatları içerisinde bazı şeyleri farketmeleri çok daha zor, onlar böyle ortamlara girip savaş mağdurları, tecavüze uğrayanlarla karşı karşıya geldikleri zaman travmaya uğruyorlar çünkü her şeyden önce tasavvur edemiyorlar. Çünkü başka ülkelerden, örneğin Türkiye'den sahaya giden insanlar hayatları boyunca bir sürü çarpıcı şey görmüşler. Biz her gün çatışma haberi görüyoruz televizyonda, yanıbaşımızda Filistin var, ama ABD'de bütün bu haberlere ambargo konuyor. Dolayısıyla bu gerçeklerle karşı karşıya gelmemiş oluyorlar. O yüzden diyebilirim ki, sahada oyundaki Amerikalı psikolog gibi birisi, evet, var, oluyor. Ciddi anlamda travma geçiren ve eve geri döndüğünde de nasıl adapte olacağını bilemeyen biri bu. Bir de herkesin bir ilk işi var... Cesaretle çıkıyoruz, 'en kötü ne olabilir ki, ben etkilenmem' diyoruz ama etkileniyoruz ve sürekli oraya dönmek istiyoruz. Bu psikolog da hep Bosna'yı anlatacak, ondan sonraki deneyimlerini hep Bosna ile kıyaslayacak.

TECAVÜZ VAHŞETİ
Bunun dışında, oyunun başında tecavüz bir savaş yöntemi olarak sanki ilk defa Balkanlar'da çıktı gibi bir hava var. Bu doğru değil Balkanlar'dan çok daha önce Ruanda'da olan bir şey, ondan çok daha önce Somali'de, ondan önce Etyopya'da. Tecavüz psikolojik savaşın en etkili yöntemlerinden biridir ve Balkanlar'da kullanılması Batı için şaşırtıcı olmuştur. Çünkü Batı, Afrika'yı 'vahşi' olarak görmektedir, onların arasında tecavüz normal ama 'medeni' gördüğü bir toplum içinde olması anormal. Kendi vahşetini görünce şaşırıyor. Amerikalılar'ın belki kendi ülkelerinde savaşta tecavüz bu türden rakamlara ulaşmadı ama onların da evlerinde, kapalı kapılar ardında yaşanan bir şey. Rahipler küçük çocuklara tecavüz ediyor, babalar kızlarına tecavüz ediyor. Her evde olmuyor ama küçük rakamlarda olsa bile oluyor. Bosna'da çok fazla gündeme geldi. Fakat bizim selektif bir haber hafızamız var, aslında Ruanda'da daha yoğun gündeme gelmişti. Oyunda tecavüze uğrayan kadının kaldığı hastane bir koruma ünitesi gibi. Batı'nın savaş mağdurlarını koruma yöntemleri onları travmatize ediyor aslında. Böyle bir yerin koruması silahla olamaz, askerle olamaz. Oyunda kadın hastaneden çıkmaya çalışıyor ve orduyla askerle karşılaşıyor. Onun köyünü yerle bir eden de askerdir, Sırpı, Hırvatı da askerdir. Savaşmaya giden babası da askerdir, iyi asker kötü asker yoktur, asker askerdir. Namlunun ucunda köyünü, evini, oyuncaklarını terk etmek zorunda bırakanı görür ve onu güvenli bölgeye götüren kafilenin eskortu da asker!

Ayşe Düzkan

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Bu atölyede 'Caz yapın'
 Türkiye'de konser veremedi ROMANYA'DA ayakta alkışlandı
 Sahnelerin en iyi oyunları
 Çıkartacak şeytan yok cinlerle idare ediyorlar
 Bizim evde isteyen başörtüsü isteyen de küpe takar
 Oxford, Türk lokumu ve büyülü bir dünya
 N'ayır bu filmleri unutmam mümkün değil
 Yılbaşı alışverişi başlıyor
 Eğlenceli ev aletleri
 Hırsızlığa karşı güvenli kapılar
 Ödüllü sandalyeler
 İlk kez erkeklere özel mobilya üretildi
 Evde kahve kokusu
 Ayşe BRAV: Kadın dövülmeli mi dövülmemeli mi?
 İclal'le ileri derecede arkadaşız bu ilişkiden çok da...
 Karate öğrendi korkular bitti
 Kadınlar haklarını arıyor
 Niye kasıldıklarını şimdi anladım
 Özpetek'in son harikası
    Yazarlar
    Yaşam
    Ajanda
  » Güncel
    Gezi
Aksu: Kırmızı Sokak Projesi yok, olmaz da
Aksu: Kırmızı Sokak Projesi yok, olmaz da
İçişleri Bakanı Aksu, "Bakanlığımca valilerden kırmızı sokaklarla...
Üstü örtülü gelişme
Üstü örtülü gelişme
Aksu "yasak değil, tespit" diyor... Doğrudur. Ancak içkili yerler...
AK Parti'de ipler geriliyor
AK Parti'de Çömez-Unakıtan gerginliği büyüyor. Çömez dün Dreyfus...
Avustralya'da ikinci Gelibolu krizi
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Avustralya Federal Başbakanı John...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.