kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Stockholm fantezisi

Murat Kılınç tarafından kaçırılıp alıkoyulan Zeynep Sağıroğlu'nu biliyorsunuz. Zeynep'in ruh durumuna ' Stockholm Sendromu' diyenler oldu.
Buna katılmıyorum.
Önce sendromun çıkışını hatırlayalım.
Ağustos 1973'te iki soyguncu, üç kadını ve bir erkeği İsveç-Stockholm'deki büyük bir bankada rehine aldı. 6 gün süren pazarlıktan sonra rehineler kurtarıldı.
Ancak olayın ayrıntıları herkesi şaşkına çevirdi. Çünkü rehineler soygunculara karşı güçlü bir sempati besliyordu. Aylar sonra dahi bu sempati devam etti. Hatta iki rehine kadın soyguncularla ilişkiye girdi.
O günden sonra ruhbilimciler bu ilginç psikolojik duruma Stockholm Sendromu adını verdi. Sendromun ortaya çıkması için şu şartların oluşması gerekiyor:
* Kurban tehlikede olduğunu, zorbanın öldürmek de dahil kendisine her türlü zararı verebileceğini düşünür.
* Kurbanın kaçma olanağı yoktur.
* Kurban, zorbanın en küçük olumlu, nazik, insancıl davranışını dahi gözünde büyütür.
* Yalıtılmış durumdaki kurban sadece zorbanın bakış açısına, dünya görüşüne, ideolojisine maruz vardır.

Ancak bu tip şiddet olayları sizi yanıltmasın. Açık şiddetin olmadığı, ama yoğun psikolojik baskının uygulandığı durumlarda da Stockholm Sendromu ortaya çıkabiliyor.

***

Gelelim Zeynep vakasına... Yukarıda saydığım 4 şıktan ilki geçersiz: " Hiç korkmadım... Kılıma bile zarar vermeyeceğinden adım gibi emindim... " diyor Zeynep. Yani: Korku yok, dehşet yok. Güven duygusu tam.
İkinci şık da öyle: Kaçmaya çalışmıyor, olanakları değerlendirmiyor.
Dördüncü şık da geçersiz: Mesela TV izliyor. Dışarıda başka bir hayatın olduğunu her an hissediyor.
Gelelim üçüncü şıkka: " Üzerime titriyordu... Höt desem sinecek adamlardandı... Tam bir yapışkan, sülük... " Bunlar Stockholm Sendromu'na giren birisinin lafları değil. Zeynep'in, Murat'ı küçümsediğini açıkça görüyoruz. Eğer sendroma kapılsaydı Murat'ı önemsemesi, yüceltmesi gerekirdi.
Bence burada Stockholm Sendromu değil, olsa olsa bir Stockholm Fantezisi var. Anladığım kadarıyla..
Zeynep'in zihninde (bilinçdışında) hayali bir hikâye (fantezi) bulunuyor. Bu hikâyede Zeynep kaçırılıyor, alıkoyuluyor ve dört dörtlük bir rehine macerası yaşıyor.
Bunu nereden mi anlıyoruz? Mesela "Güya ben rehineyim ama o bana hizmet ediyordu..." demesinden. Baksanıza, olay Zeynep'i kesmemiş! Çünkü Murat o hikâyeye uygun bir biçimde davranmamış. Silik, yumuşak, itaatkâr olmuş. O fantezideki zorba rolüne girememiş; sadece güçsüz, biçare, zavallı bir âşık olarak kalmış.
Dolayısıyla da 'egosu önce dağılıp sonra da zorbanın bakış açısına göre yeniden şekillenmeyen' Zeynep'te Stockholm Sendromu oluşmamış.
Hatta hikâyedeki gibi davranmadığı için Murat'a içten içe kızdığını dahi söyleyebilirim. Ruhsal açıdan asıl kazancı medyanın ilgisi oldu; ki o da ayrı bir konu.
Zeynep'in yeni maceralarını duyarsam hiç şaşırmam!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 100 yılın sanat eseri   / 04-12-2004
 Hayalim gerçekleşti!   / 03-12-2004
 'Yaşam koçu' ne işe yarar?   / 02-12-2004
 Vücudumuz kime ait?   / 01-12-2004
 Holiganlığın esası renk aşkı değil ki   / 30-11-2004
 Ne olacak bu kadınların hali?   / 29-11-2004
 Şov bitti ama intiharlar sürüyor   / 28-11-2004
 Yanlış anlama   / 27-11-2004
 Medya ve Ortaçağ zihniyeti   / 26-11-2004
 Medyayı suçlayarak hedef saptırmayın   / 25-11-2004
MEHMET BARLAS
Adamların dediklerine değil yaptıklarına...
MAHMUT ÖVÜR
Pendik'e 50 bin konut
İstanbul dönüşüyor. İstanbul hem...
SAVAŞ AY
Fuhuştan yetiştirme yurduna, sonra yine...
REFİK DURBAŞ
Eğitim Fakültesi sorunları
Bugün kuruluşu Cumhuriyetin...
EMRE AKÖZ
Stockholm fantezisi
Murat Kılınç tarafından...
YAVUZ BAYDAR
Spor başlıkları nasıl olmalı?
Gün geçmez ki spor...
Bosque out Tümer Met-in
Bosque out Tümer Met-in
Bosque'nin kulübeye hapsettiği Tümer, Samsun'dan sonra İstanbul...
'Terbiyemi bozmam'
'Terbiyemi bozmam'
Del Bosque, kendisine "Yeniköy Kasabı" benzetmesi yapan Nevzat Demir...
Bu müze gönlümde bir insanlık müzesidir
Ermeni Vakfı Müzesi'ni açan Erdoğan, "Başbakan olarak, diğer...
'Arşidük' Öcalan!..
Kendini, öldürülen Avusturya Veliahtı Arşidük Ferdinand'a benzetti: O...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu