|
 |
 |
 |
 |
|
Babasının öldürülüşünü film yapmak için oyuncu oldu
Öldürülen Kuşadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'nun kızı Çiğdem Suyolcu babasına düzenlenen suikastı film yapmak için oyuncu oldu. Suyolcu, filmin senaryosunu yazdı. Çekimlere ise, önümüzdeki yıl başlanacak.
Büyü adlı sinema filmindeki çıplak sahneleriyle dikkat çeken Çiğdem Suyolcu'nun oyuncu olma nedeni; 1995 yılında düzenlenen ve babasının ölümüne neden olan suikastı film haline getirmek. Kuşadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu, evinden çıkarkan uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Çiğdem Suyolcu, hayatını tamamen değiştiren bu olayı film yapmak için kolları sıvadı. Filmin senaryosunu yazdı. Çekimlere ise önümüzdeki yıl başlanacak.
DEPRESYONA GİRDİ
Babasının öldürüldüğü sırada Bilkent Üniversitesi'nde arkeoloji ve sanat tarihi öğrenimi gören Çiğdem Suyolcu, suikastten sonra okulu bıraktı. Girdiği depresyonun etkisiyle bir yıl boyunca günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçiren Suyolcu, kendine geldiğinde oyuncu olmaya karar verdi. Bunun nedeni ise; babasının hayatını filme almak istemesi oldu. İstanbul'a yerleşerek Akademi İstanbul'a kayıt yaptıran ve oyunculuk eğitimi alan Çiğdem Suyolcu, The Lover adlı tiyatro oyunuyla profesyonel oyunculuğa adım attı. Oyun Kuşadası'nda bir kez sahnelendi. Amerikalı yönetmen aracılığıyla, Florida'da da 10 kez sahnelenen oyundan sonra Suyolcu, Suya Düşen Akıllar adlı tiyatro oyunu ve Dönme Dolap adlı televizyon dizisinde rol aldı. Son olarak Büyü için kamera karşısına geçen Çiğdem Suyolcu, filmdeki çıplak sahneleriyle gündeme geldi.
* Babanız öldürüldüğünde arkeoloji okuyordunuz. Üniversiteyi yarım bırakıp oyunculuğa yöneldiniz. Neden?
Lise döneminde kafamdan birçok iş geçiyordu. Eric Von Daniken'ın kitaplarını okuya okuya arkeolojiye merak salmıştım. O sıralarda oyunculuk hevesim de vardı. Fakat, arkeoloji ağır bastı ve arkeolojiyi seçtim. Babamı kaybettikten sonra depresyona girdim ve okulu bıraktım. Bir yıl boyunca hiçbir şey yapmadım. Günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirdim. Bir yılın ardından yaşadığım şehri, arkadaşlarımı değiştirme kararı aldım. Bütün bunları yaşarken babama düzenlenen suikastı film yapma isteğim doğdu. Projeyi oluşturdum ve senaryoyu kafamda yazdım. Bu amaçla da İstanbul'a yerleşerek Akademi İstanbul'a kayıt oldum.
* Film hakkında bilgi verir misiniz, kimler oynayacak?
Film hakkında fazla bilgi vermek istemiyorum. Çünkü projemin çalınmasından endişe ediyorum. Filmde elbette ben de rol alacağım. Küçüklüğümden başlayan bir film olacak. Babamı kimin oynayacağını da belirledim. Yaşananları elbette yaşandığı gibi filme aktaracağım. Babamın öldürülüşünü ve benim suikastten sonra yaşadığım travmaları, tıpkı yaşandığı gibi filme alacağım.
* Yaşadığınız travmaları açabilir misiniz?
Babamın öldürülmesinin ardından çok değiştim. İçine girdiğim depresyondan tamemen kendi irademle kurtuldum. Psikolojik yardım almadım. Yalnız kaldım ve yalnızlık bana iyi geldi. Her sorunumu tek başıma atlattım. Bu durum benim insanlarla ille de fazla paylaşım içinde olmamam gerektiğini hatırlattı. Eskiden keyif aldığım şeyler artık keyif vermiyor. Çılgın bir gece hayatım vardı. Neredeyse bar ve diskolardan çıkmazdım. Şimdi tamamen evcimen bir insanım. Kendi kendime vakit geçiriyorum. Kuru kalabalıklardan sıkıldım. Babamın ölümünden sonra benimle birlikte çevremdeki herkes ciddi bir sınavdan geçti. Arkama dönüp baktığımda birçok ilişkinin boş olduğunu gördüm. Benimle bara, diskoya gidecek birçok insan vardı ama benimle yıldızları izleyecek tek bir kişi bile yoktu.
* Hiç dostunuz yok mu?
Elbette birkaç dostum var ama onlar bile benim her şeyimi bilmez. Sırlarımı açmam.
* Büyü'de rol alma hikayeniz nedir?
Faruk Aksoy, bağlı bulunduğum ajansın kataloğundan fotoğraflarımı görmüş. Beni çağırdı ve önce senaryoyu anlattı. Daha sonraki toplantımızda ise, benim için düşündüğü rolle ilgili bilgiler verdi ve isteyip-istemeyeceğimi sordu. Ben de teklif edilen rolü kabul ettim.
* Büyü'de çıplak sahneleriniz var. İlk filminizde soyunmanız risk değil mi?
Ben Büyü'de 700 yıl önce yaşayan bir kadını oynuyorum. Kadın büyü yaptırmak için bir büyücüye gidiyor. Büyücü ondan soyunmasını istiyor ve bir sopayla kadının vücuna vuruyor, kan akmasını sağlıyor. İlk filmimde soyunmam belki adımın çıplak olarak anılma riskini taşıyabilir. Ama artık bence bu zamanda soyunmaya, öpüşmeye 'hayır' demek 'evet' demekten daha çiğdir. Adımın çıplak oyuncu olarak anılmasını istemiyorum. Ben çıplak değil, rolü gereği soyunan bir oyuncuyum. Çıplak oyuncu olarak anılmam hedefime ulaşmamda zorluk yaşatır o kadar. Bir filmde soyunmak biraz da yapımcı ve yönetmene olan inancınızla bağlantılıdır. Ben Faruk Aksoy ve Orhan Oğuz'a, filmdeki karakterimin ille de soyunması gerektiği konusunda inandım ve soyundum.
* İlk filminizin Yeşilçam'da az rastlanan gerilim türünde olması risk değil mi?
Hayır, ben hiçbir risk görmüyorum. Gerilim çok sevdiğim bir türdür ve ilk filmimin bu türde olması benim için büyük bir şans oldu. Filmin konusu oldukça radikal ve bizim sinemamızda örneğine çok az rastlandığı doğru. Ben filmin iş yapacağından eminim.
* Şu sıralar Semiha Berksoy'un hayatını inceliyorsunuz. Neden?
Ocak ayında Nazım Hikmet'in hayatının 13 yılını konu alan filmin çekimlerine başlıyoruz. Bu filmde Semiha Berksoy'u canlandıracağım.
* Nazım Hikmet'i kim canlandıracak?
Filmin adı 'Mavi Gözlü Dev' olacak. Nazım Hikmet'i ise Yetkin Dikinciler canlandıracak. Nazım Hikmet'in 1932-1945 yılları arasındaki hayatının anlatıldığı filmin senaryosunu Metin Belgin yazdı. Biket İlhan ise, filmin yönetmenliğini yapacak.
MEHMET ÇALIŞKAN MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
